Yalnızlık, yakınlığın bozulmasında etkili olan toplumsal, coğrafi ve kültürel etmenlerden kaynaklanır. İnsanlar sosyal becerilerden yoksun veya yakınlaşmaya elverişsiz kişilik tiplerine sahip de olabilir. Bunlar grup terapisinde bol bol ele alınır. Ama varoluşsal yalnızlık daha da derinlere iner; varoluşa perçinlenmiş daha temel bir yalnızlıktır ve kişinin kendisi ile başkaları arasındaki kapanmaz bir uçurumu ifade eder. En yaygın olarak da şairler ve yazarlar arasında sık görülen bir tema olan, kişinin ölümünde daima yalnız olduğu düşüncesinin kabullenilişinde tecrübe edilir. Ama çoğu insan, dünyada kimsenin onu düşünmediği anların olabileceğini hissetmenin dehşetini kabullendiği zaman, kendi varoluşsal yalnızlık korkusuyla temas halindedir.
Eh işte…hani -sıradan bir okur için- Okudum…okumasam da olurdu kitabı.
Yani anlayacağınız tam bir ‘alan’ -referans- kitabı. Eğer psikolog değilseniz…psikolojiyle ilgilenmiyorsanız ama; ‘Dur ya en azından bi fikrim olur…’ desen bile seni tam tatmin etmeyecek bir kitap. Neden…?
Kitabın ortasına kadar; bir bölüm bir başlık ile başlıyor. Mesela başlığımız Düttürü Dünya, ardından paragrafın ilk satırı, yazarın görüşünü veren bir cümle, ardından Freud’un konu ile ilgili teorisi ve Lacan’ın hepsine katılması.
Bir editör de, ‘böyle yapmasak mı acaba demez mi…Dememiş.
Diğer bir nokta ise; 1. ve 2. Dünya Savaşı olmasa Psikoloji diye bir bilim de olmayacakmış gibi hissediyorsunuz. Garip…ama gerçek.
O dar kapsam ilerliyor da ilerliyor…ki nihayet sosyal hayatın içinde örnekler başlıyor. Ama…sürekli, analizlerin analizini okuyorsunuz. Hani aklıma geldi bak bunu da izlerken göreceksiniz ki…tadında.
Pek olmamış. Alana ilgi duymuyorsunuz…zaten yaklaşmayın, ilgiliyseniz de…gelmiş geçmiş olsun.
Hyundai’nin tüketici araştırma programı, çok değerli bir şeyi ortaya çıkardı:
Hyundai, tüketicinin hâlâ araba satın alacak parası olduğunu gördü. Fakat tüketici işinin geleceğine tam güvenemiyor, bu nedenle gereksiz harcamalardan kaçınıyordu. Bunun üzerine şirket “Hyundai Assurance” isimli bir program başlattı. Programın reklamını şu şekilde yaptı: “Şimdi yeni bir Hyundai araba alın; size, gelecek yıl gelirinizi kaybederseniz onu geri alacağımızın teminatını verelim.” Satışlar çift haneli rakamlarla arttı.
Peki, kaç araba iade edildi? Hyundai’nin 2008’de gruba katılan CEO’su Lee Myung-Bak, iade edilen araba sayısının beş olduğunu söyledi...
Suudi Arabistan’da yoğun şekilde çalıştıktan sonra, orada ki çoğu kadının kullandığı çarşaf ve başörtüsünün etkileri üzerine uzun süre düşündüm. Her şeyle, özellikle de başka-larının bakışlarıyla bağlantımızın kesilmesinin, bağ kurma yeteneğimiz üzerindeki etkisini merak ediyordum. Sonra Hong Kong’da, yıllardır tanıdığım bir garsonu tanıyamadım ve onunla yeniden tanıştım. Maskenin ardından tanıdık yüz hareketlerini görmek mümkün değil. O an maskenin, bizi virüsten korumaktan fazlasını da yapığını fark ettim. Aynı zamanda empatiyi de ortadan kaldırıyor...
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu şimdiye kadar okuduğum, insan psikolojisini en iyi yansıtan eserlerden bir oldu. Hatta biraz daha ileri gideyim; yazarımız bazı bölümlerde ruh tahlilleri konusunda
Suç ve Ceza kalitesinde bir başarı yakalamış.
Kitap, derin bunalımlara, halisulasyonlara ve yitik bir
İlişki üzerine kurulu bütün meslekler çoğunlukla kadınlar tarafından seçiliyor. Pedagoji, psikoloji, sosyal bilimler ve hatta tıp... Erkek ise teknik becerilerini kullanabileceği meslekleri seçiyor. Oysa uygarlığın gelişimi, erkekte eksik bıraktırılmış ilişkiselliğin tekrar öğrenmesi ve geliştirilmesiyle mümkündür.
......
Kadının erkekten dayanıklılığı öğrendiği kadar, erkeğin de kadından ilişki kurma becerisini ve duyarlılığı öğrenmesi gerek. Erkek kendinden emin olduğu eski günlerine dönmek ve yaşadığı krizi bir şansa çevirmek istiyorsa, merhamet ve anlayış duygularını içselleştirmeyi başarmak zorundadır.
Kitap ağırlık bölümü istigram üzerine incelemelerde bulunmuş modern çağın teknolojinin ve sosyal medyanın insan üzerinde yarattığı bellek olgusunu iyi incelemiş sanal bellek ile reel benlik arasındaki çatışmanın zamanla nasıl bir karakter şekillendirdiğine dair örneklerle açıklamış
Bellek kuramlarına ilişkin hemen hemen bütün psikologların tespitlerini tek tek sıralamış buna çok gerek yoktu gereksiz bir ayrıntı olarak durmuştur
Modern çağ insanının sosyal medyada bu kadar farklı bir kimlik ve bellek oluşturmasının neden ve sebeplerine çok inememiş hangi psikolojiyi hangi sosyoloji buna neden oluyor insanlar bu kadar görünür olma ihtiyacını fark edilme ihtiyacını neden duyar neden kendi reel kimliğinden sanal kimliğine bu kadar sımsıkı sarılma ihtiyacı duyar
Hangi yalnızlığın hangi yetersizliğin piskos sosyal davranışları buna neden olur
Kitapta buna çok indirgenmemiş
Kitabın son bölümlerinde yapılan anket tarzı bir çalışma soru ve cevaplar biçiminde yapılan bu çalışma ortaya çok güçlü bir karakter analizi çıkmaz
Oldukça yüzeysel
Yazar kitabı aşırı bir şekilde alıntılarla doldurmuş kendi yorum ve analiz gücü yetersiz kalmış
Sosyal medya incelemeleri açısından yine de okunabilecek bir kitap erkese iyi okumalar
#karanlıkempat eseri tavsiye içeren kişisel gelişim kitaplarından ayrı farkına varmamız gereken üç psikolojik sorun üzerine yoğunlaşmış . Fakat bu üç sorun sağlıklı görünen insanların içinde barındırması ve çevresine çok büyük hasarlar vermesinden ötürü tehlike arz ettiğini dile getirmiş yazarımız.
#narsis , #psikopat , #makyavelist bu üçleme
Çalınan Dikkat kitabını herkesin okumasını tavsiye ederim.
Çalınan Dikkat odaklanma sorununa yer veren; bazılarımızın bildiği, hissettiği ve işimize gelmeyen odaklanma sorunumuzun yediğimiz, içtiğimiz den, aile hayatımızdan, eğitim sistemimizden, çevre sorunlarımız dan, psikolojik sorunlarımız dan, teknoloji bağımlılığımız dan ve sosyal
Kapağı kapatır kapatmaz “Tek bir ömrüm var, başkaları tarafından onaylanmak için mi yaşamalıyım gerçekten?” sorusuyla başbaşa kalıyorsun. Zaten “Merkezde sadece sen olmalısın” mesajını hikayeyle veriyor kitap…
Sürekli öğrenmenin, gündemi kaçırmamanın, eylem halinde olmanın bizi verimli, dolu, donanımlı bir insan yaptığını öğrettiler. Durup bir
Evrim Kuramı aynı şekilde ilerlemek kaydeden bir tarihi işlemiş insan ve insan toplumları elenmesine doğa bilimlerinin yanı toplum bilimlerinin de gelişmesini hızlandırmıştır. Geçmişte kazanılmış bir ya da daha fazla bilinç başarı üzerine sağlam olarak oturtulmuş araştırmalar olan bilim denir. Araştırma sorunlarının belki de en çarpıcı yönü
Adam Phillips, İngiliz bir psikoterapist ve yazardır. 19 Eylül 1954 tarihinde doğmuştur.
Psikanaliz üzerine çalışmalarıyla tanınan Phillips, özellikle çocuk ve aile danışmanlığı alanında uzmanlaşmıştır.
Londra Wolverton Gardens Çocuk ve Aile Danışmanlığı Merkezi'nde çocuk psikoterapisi bölümünün başkanlığını yapmaktadır.
Phillips'in
# Türk Edebiyatında Batılı Anlamda İlk Sabun Köpüğü Kitap Denemesi #
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu kitabın Psikoloji, PDR ve Psikiyatri uzmanlığı eğitiminde kesinlikle okutulması gerektiğini düşünüyorum. Muazzam bir vaka örneği.
Mehmet amca, o kadar net bir şekilde paranoid şizofren ki, keşke erken dönemde tanı alıp tedavi olsaymış. Ama
Kölelik sevgisi, insan zihin ve bedenlerinde derin kişisel bir devrimin sonucu olarak oluşturulmadıkça başarılamaz. Bu devrimi gerçekleştirmek için, diğerlerinin yanında, aşağıda sayacağım keşif ve buluşlara ihtiyacımız var. Birincisi, çocuk şartlandırma ve daha sonra skopolamin gibi ilaçlar yardımıyla sağlanacak ileri bir telkin tekniği. İkincisi, devlet idarecilerine, eldeki herhangi bir bireyi sosyal ve ekonomik hiyerarşide ait olduğu yere atayabilme olanağını sağlayacak, insan farklılıkları üzerine tam gelişmiş bir bilim dalı. (Yanlış görevlerde bulunan insanlar, sosyal sistem hakkında tehlikeli düşünceler besleme ve mutsuzluklarını başkalarına bulaştırma eğilimi gösterirler.) Üçüncüsü (her ne kadar ütopyaysa da gerçeklik, insanların kendisinden, sık sık tatile çıkarak uzaklaşma gereği duyduğu bir şey olduğundan), alkol ve diğer uyuşturucuların yerini alacak, daha az zararlı, ama aynı zamanda cin ya da eroinden daha fazla keyif verecek bir madde. Dördüncüsü de (ama bu uzun vadeli bir proje olurdu ve başarılı bir sonuca ulaştırmak için nesiller boyunca totaliter kontrol gerekirdi), insan ürününü standartlaştırmak ve yönetenlerin görevini kolaylaştırmak üzere tasarlanmış anılmaz bir öjenik sistemi.