Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yeşil Fanila” şiiri
“Sonra gittin. Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik. Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim. Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine. Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım Sonra gittin. Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi. Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım…”
“Yalnızdım; çünkü sen vardın!” İşte tüm hikayemi özetlemişti bu söz. “Yalnızım; çünkü sen varsın…” diye tekrarladım içimden. Yalnızım çünkü bunca zaman yerine kimseyi koyamadım. Yalnızım çünkü canım yanar diye kimsenin yaklaşmasına izin vermedim. Işığı bir dönemimi aydınlatmış ve bana başka türlü yaşamayı öğretmiş, yana yakıla beni çağıran bu adama bakakaldım. Bir kelebeğin narinliğini benimsemiş kalbim çaresizlikle bekledi bir süre. Kafamın içinde aşıklar atışıyordu. Şirazi dedi “Aşka uçma kanadın yanar.” Ürktü yüreğim. Yalnız uçmaya alışmıştı. Gitme,yanarsın diyordu. Sonra Mevlana itiraz etti. “Aşka uçmazsan kanat neye yarar?” Gülümsedim. Aral’ın engin denizlerine daldım. Olmak istediğim daha iyi bir yer yoktu. Kanatlarım ona uçmak için sabırsızlanıyordu. Zaten ne demişti Yunus Emre? “Aşka vardıktan sonra kanadı kim arar!” Gözlerim gözlerindeki denizde nereye gittiği bilinmeyen bir sandal gibi salındı. Yatışan bir soluğum onunkine yaklaştı. Yutkunup bana dokunmasına izin verdim. Başımı göğsüne yasladı. Bu tüm kötü şeylerin bizden bağımsızlığına işaret ediyordu. Hala temizdi sevgimiz. Her şeye rağmen kirlenmemişti. Bizi ayırmayı başaramamıştı. Kulağıma eğilip fısıldadı. Hancının oğlu ile çiftçinin kızı sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Elimde avucumda yoktu, Bende kalbimden verdim.
Sayfa 278 - destek yayınları
EFSANE SÖZ LOADİNG...
"Ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim. Ben ki, bu konuda kimseye yetki vermemişimdir."
Söz dedim, söz verdim Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim
Canımı yakan her şeye kahkaha ile cevap verdim. Kendime bir söz verdim. Yemin ettim! Vaktiyle af dilediğim herkes gün gelecek benim önümde diz çökecek dedim. İşte o günler geldi çattı! Bana türlü cefayı, kederi, eziyeti layık gören düşmanlarımın sonu geldi! Artık korksunlar benden! Zira aldıkları her nefesi zehir edeceğim onlara! Ateş olup üzerlerine yağacağım!
Reklam
Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım...
Sayfa 44 - Metis YayınlarıKitabı okudu
(Evlilik gecesi hanımefendiye verilmesi tavsiye edilen sohbet.) İhsan Efendi böyle deyince, Eyüp Носа: "Bilmem ki, hay kardeşim, ne deseydim?" diye sordu."Ne mi deseydin? Şunu demen lâzımdı: "Hanım, bu evlilik müessesesi, Allah'ın ve Resulullah'ın emriyle, izniyle kurulmuştur. Kur'an ve sünnette gösterildiği üzere devam edecektir. İkimiz de erkek ve kadın olarak, üzerimize düşen vazifeleri yerine getireceğiz. "Ben seni nikâhım altına aldım, zevceliğe kabul ettim. Bununla, Allah'a ve Resulullah'a bir söz verdim. Artık senin dünyevî ve uhrevî mesuliyetin benim üzerimdedir. Sana bakmak, seni korumak, sana muhabbet ve şefkatle davranmak benim üzerime vaciptir. "Sen de beni zevcliğe kabul edip, nikâhım altına girmekle, maruf olan, âdet olan şekilde bana hizmet etmeye, bana kadınlık etmeye ve meşru olan emirlerime itaat etmeye söz vermiş oldun. "İkimiz de büyük bir yükün altına girdik. İnşaallah evliliğimizi, sıhhat ve saadetle devam ettirir, mesudane birlikte yaşarız."
Sayfa 219Kitabı okudu
hevesim kaçtı!
Ah, ne çok şey istiyordum! Ama şimdi hiçbir şey istemiyorum! İstemek de istemiyorum! Böyle bir söz verdim kendime, artık hiçbir şey istemeyeceğim.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım...
Sayfa 44 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Annem hemen hemen doğduğu günden beri çalışmaktaydı.. Öyküsünü işittiğimde öylesine üzülmüştüm ki, şair ve bilgin olduğum zaman ona şiirlerimi okuyacağıma söz verdim.
"Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı. Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı. Söz dedim, söz verdim. Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim. Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım. Söz dedim, söz verdim. Ruhumu gömdüğüm yer hala belli. Güneşi özledim, sonra seni Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım. Sonra gittin Gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda Sicim yağmur taklidiydi Artık iyice inceldi..." Didem Madak - Grapon Kağıtları
Böyle bir söz verdim kendime, artık hiçbir şey istemeyeceğim.
Bu sene kendime söz verdim, kendimden hiç sıkılmayacağım.
Sayfa 26 - Zehra ÇelenkKitabı okudu
Sevgili Madam, ...Sizi düşündüğümde bu kelimeleri neredeyse anlamıyor gibi oluyorum; hayata yukarıdan bakmayı öğrendiğimizde mutlulukla keder arasındaki fark kaybolur ve "dileklerimizin" ötesine geçeriz..., daha önce acıklı ve üzücü ne varsa şimdi de hâlâ öyle ve büyük olan ne idiyse yine aynı kaldı, hatta şimdi daha güçlü sebeplerden ötürü büyük... Yıllar geçtikçe daha sessizleşiyoruz ve kişisel ilişkiler söz konusu olduğunda dişe dokunur hiçbir söz söylememeye kadar varıyoruz. ...bazı filolojik çalışmalarımı sonlandırmaya karar verdim ve arkadaşım Köselitz, sekreter unvanıyla bana okuma yaparak ve söylediklerimi dikte ederek (gözlerimi kaybediyor olduğum için) yardımcı olmaya hazır olduğunu ifade etti... Eğer gerçekten sağlığım yerinde olsaydı, kim bilir belki de kendime daha maceralı hedefler belirleyecektim. Ne yazık ki, yelkenleri biraz indirmek zorundayım... Bu zaman aralığında, "aklım" çok faaldi ama hayat daha zor hale geldi ve yüküm ağırlaştı! Sonuna kadar nasıl direneceğiz?...ona borçluyum: Bunu onun düşüncesinin özgürlüğüne, ruhunun inceliğine ve genç insanlara olan cömertliğine borçluyum. (...) Baki kalan saygılarımla, sizin Fiedrich Nietzsche'niz Sorrento, Villa Rubinacci... ...Nietzsche 19 Aralık 1876'da, Cosima Wagner'e doğum günü için uzun ve önemli bir mektup yazma işini üstlendi.³⁵ ³⁵ Nietzsche'den Cosima Wagner'e, 19 Aralık 1876 eKGWB/BVN-1876,581. Bu mektup ilk defa Mazzino Montinari tarafından yorumlanmıştır. Nietzsche Kesen, age., s. 38-43. Bazı yerlerde bu kaynağa başvuracağız.
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1.Baskı: Kasım 2015, İstanbulKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.