Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her biçimde dans etmek, seçkin eğitimin dışında tutulamaz, ayaklarla, kavramlarla, sözcüklerle dans edebilmek; kalemle de dans edebilmek gerektiğini söylememe gerek var mı hâlâ, — yazmayı öğrenmek gerektiğini?
Eğer şairler çocukluğun yakınında yaşıyorlarsa, bunun nedeni onların da sözcüklerle oynamalarıdır. Bazı dilbilimci lere göre, dilin kendisi eskil bir oyun etkinliğinden gelir: insan nefes alma ve beslenme organlanyla oynayarak ve bunları bir seslem aletine (yani ses üretmeye yönelik) dönüştürerek dili yaratmış olabilir. öğrenmeye, Tıpkı çocuğun dili öğrenmeye vücudun olanaklarını oyunla keşfetme aşamasıyla başlaması gibi: sinyal gibi işleyen (bebek birini çağırmak için bağırır) ve zevk veren (sebepsiz yere, sırf bundan aldığı hazdan dolayı kendi kendine cıvıl cıvıl konuşur) sesler üretme yeteneğini keşfeder. Herşey sanki şiir, bedenin bu eski zevkinin anısını devam ettiriyormuş gibi gelişir. Şair André Spire'in, bedensel ritimlerle (kol ve bacakların sallanması, yürüyüş, dans) şiirin dilsel ritimleri arasındaki yakınlığı vurgulayan, Şiirsel Zevk, Kas Zevki (1949) adlı kitabı da bunu gösterir. Şiirsel zevk, eklemleme organlarını harekete geçiren bir "gırtlak-ağız dans'ından doğar. Bazı uygarlıklarda, Hindistan'da, Afrika'da, şairlik eğitimi pek çok fiziksel çalışmayı gerektirir: sesin hazırlanması, ağız cimnastiği, mimik eğitimi... Oysa Batı uygarlıkları maddi ve tinsel evrimlerinde, zevke ve bedene ayrılan payı azaltma eğilimi göstermişlerdir. Şiirin değerinin düşürülmesi ve şairlerin hor görülmesi bundandır; şairlerin çocukça şeylere fazlasıyla itibar etmelerinden şüphe edilir: oyun oynama zevki, yaşama zevki gibi.
Reklam
342 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İçinde öyle güzel alıntılar var ki hayatınızın en güzel paragraflarını okumaya hazır olun. Hem son derece sade hem de bi o kadar sözcüklerle dans eden bir anlatım. Gogol beni şimdiye kadar okuduğum tüm kitaplarında etkileyen bir yazar oldu.
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İskele Yayıncılık · 201123,6bin okunma
İç dünyalarımızın derinliklerinde saklı, Duygularımızın perdeleri aralandıkça. Bir bakışla anlatılan, sözlerde kaybolan, Şiirin dilinde çözülen gizemli masal. Kalbindeki sır, sözcüklerle dans eder, Duyguların melodisi, şiirin notalarında. Gözler, iç dünyanın penceresi gibidir, Anlamak için derinlere, o pencereden bakmak gerekir. Kelimeler arasında kaybolan duygular, Şiirde bulur anlamını, bulur ifadesini. İç dünyamızın labirentlerinde gezinirken, Şiir, bize yol gösterir, ışık tutar derinliklerde.
Friedrich müziği notalar yerine sözcüklerle yaratarak mitolojideki o yarı at yarı insan yaratığı dünyaya getirmek istiyordu. Bilginlik maskesinin altında okurlarını büyüleyerek dans pistine çıkarmak ve bütün düşüncelerini yerle bir etmek istiyordu. Ama Trajedinin Doğuşu çıktığından beri pek fazla yorum yapan olmamıştı. Şurada burada, hepsi olumsuz birkaç eleştiri yayınlanmıştı, o kadar. Bu eleştirilerde Friedrich'in önemli dilbilimcilerle bütün bağını kopararak son derece yüzeysel ve amatörce bir iş çıkardığı, Yunan Kültürü'nü kötü bir şakaya indirgediği söyleniyordu. Friedrich, vals yapmak yerine şehir meydanında topallamayı tercih ettikleri için akademik dünyadan nefret ediyordu. Bu çağ, demiryolları ve aşılar, yüksek fırınlar ve gübreler çağıydı, Alman İmparatorluğu kuruluyor ve posta sistemi ortaya çıkıyordu ama akademik çevreler hiçbir şey olmuyormuş gibi, eski bildiklerini eski yöntemlerle yapmayı sürdürüyorlardı. Çünkü bir şeyin başka türlü de yapılabileceği akıllarının ucundan bile geçmiyordu. Daha fazlasını istemekten acizdiler. Vasat beyinlerin nasıl büyük meselelerle uğraştığını görmek acı vericiydi. Kurallara uyacak kadar aptal olan herkes bir yerlere gelebilirdi.
Sayfa 84 - Versus KitapKitabı okudu
190 syf.
·
Puan vermedi
Shakespeare'in okuduğum ilk oyunu. Herşeyden önce şunu söylemek istiyorum sözcüklerle, kelimelerle bu kadar kusursuzca oynandığı adeta dans edildiği bir eser ne duydum, ne de okudum. İnsanı dehşete, şaşkınlığa düşürüyor her cümlesi, sanırım Shakespeare adının neden bu kadar kudretli olduğunu daha iyi anladım. Eğer Shakespeare okunacak ise nefessiz kalmaya ve büyülenmeye hazır olun.
Kral Lear
Kral LearWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20098,1bin okunma
Reklam
Şirret Ajans
Yazmak bir tutku, biz yazarlar da bu tutkunun esiri olmuş yürekleriz. Şirret Ajans, benim için sadece bir kitap çıkartma arzusuyla yola çıktığım bir şey değil. Tamamen içsel ve deneyimsel olarak kıpırdayan kalemime dans etme şansını vermemdi. Varlığımı sözcüklerle didiklememdi. Manevi bir tatmin arayışıydı. Kendimi bildim bileli kitap kenarları,
Her biçimiyle dans etme, soylu eğitiminin müfredatından asla çıkarılmamalıdır: Ayaklarla dans, fikirlerle dans, sözcüklerle dans... Kalemle dansı da eklememe gerek var mı?
89 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Gökyüzündeki butun yıldızları vermek istediğim bir eser.. Aslında sadece Yaz Geçer değil Murathan Mungan parmaklarından dökülen her şey gökyüzünün bütün yıldızlarını hakediyor. Bana bunlari hissettiren birkaç yazar/ şair var. Yaz Geçer adlı eser, Murathan Mungan'ın ustalıkla dokuduğu şiirlerle zamanın ötesine geçen bir derinliğe sahip. Kitap, okuru duygusal bir serüvene çıkararak, farklı duyguların iç içe geçtiği bir evrene davet ediyor. Mungan'ın kalemi, aşkları, hüznü ve mutluluğu ustalıkla işleyerek okuyucuyu kendi yaşamından izler bulacağı bir yolculuğa çıkarıyor. Sözcüklerle dans eden bu ustalık, geleneksel kuralları yıkarak, her sayfada farklı bir anlam katıyor metne. Murathan Mungan'ın eserlerindeki derin anlam ve kendine özgü üslup, onu sadece bir şair değil, aynı zamanda unutulmaz bir edebiyat ustası haline getiriyor. Şiirlerinin insanlarda bıraktığı ortak izlenim ise kesin: "Şiir ölmemeli!"
Yaz Geçer
Yaz GeçerMurathan Mungan · Metis Yayınları · 19945,4bin okunma
Her biçimiyle dans etme, soylu eğitiminin müfredatından asla çıkarılmamalıdır: Ayaklarla dans, fikirlerle dans, sözcüklerle dans... Kalemle dansı da eklememe gerek var .
Reklam
Saat, gizemli bir yolda ilerler, Zamanın akışında kaybolur her an. Hayat bir serüven, her nefeste hissedilir, Ömür, zamanla dokunan kısacık bir roman. Rüzgarın şarkısıyla dans eder yapraklar, Kelime kelime ölüm, sessizce yaklaşır. Gökyüzü bir tablo, renk renk yaşanır, Hayatın dokusunda her an bir ömre değer. Gözlerde anılar, yıldızlar kadar parlar, Sözcüklerle dokunuruz hayatın nakışına. Ölüm, bir kapı gibi karşımızda durur, Sonsuzluğa açılan bir geçişin kıyısında.
Abdullah
Abdullah
_Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.