ANKARA NUMUNE HASTANESİ 2009
Yorgunluktan gözlerimi kapatıp dinlenirken, servisin çalan telefonuyla kalktım gecenin üçünde. Yoğun bakıma yeni yatırılan genç bir hasta için çağrılıyordum. Gitmeden hastayla ilgili bilgileri bilgisayardan not edip, beş saat önce yoğun bakıma kabul edilen 21 yaşındaki bayan hastayı enfektif şoka sokabilecek
Geçmişimizi değiştirmek elimizde değildir ama geleceğimizi de etkileyen, yön veren bugünümüzü değiştirmek bizim elimizdedir, yeter ki buna inanın...
Kitabı elimden bıraktım ve şöyle bir geriye baktım. Bütün bu yaşadıklarım ne içindi? Doğduğum günden beri akan gözyaşları, sevinçten ayaklarımın kesildiği o zaman dilimi ya da ne bileyim canımı yakan
Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Sabahın o sessiz ve soğuk ayazında telaşlı adımlarımla yürüyorum. Ellerimi ısıtmayı düşünüyorum bir ara zira eldivenlerle aramız pek iyi değil.. sonra vazgeçip o küçük sıcaklıktan, soğuğu yaşamı daha çok hissedebilmek adına ellerimi boşlukta dans ettiriyorum. Biraz mavilik alıyor gökyüzünden parmaklarım ve gün ışığının o küçük
Başlasam, biter mi?
O kadar doluyum ki, hangisinden başlasam diye düşünüyorum. Uzun incelemeler yazmaya alışkın değilim ama, okuduğum süreye uysun bari:))
Bir inceleme okudum 3 ay önce. Başlığı;
"Bir kediden kaç bardak çay çıkar acaba"
Ve o gün karar verdim okumaya. Çay dedin mi, akan sular durur zaten de, alakası yok))
Kedi zaten başka