"Son bir haftalık gözlemlerime göre ayın tarifini yapıyorum: Bir hafta boyunca ay dolunay halindeydi. İki gece ayın tamamı, diğer geceler ise çok büyük bir kısmı parlak haldeydi. Ama ay tepsi gibi yusyuvarlak bir varlıktır, tamamı ışık saçar diyemem. Bu hafta öyle görünüyordu diyebilirim." Zühre, bu açıklamadan sonra, Dr. Mavi'ye konuşma fırsatı vermeden, "Peki," diye sordu, "Şu dir ve dır'ları nerede kulla nırsak doğru yapmış oluruz?" Dr. Mavi, "Yaratıcıya ait tariflerde dir'li, dır'lı cümleler kurmak doğru olabilir." dedi. "Örneğin, Allah Adildir, Rahmandır. Rahimdir gibi. Nesneleri Yaratıcı ile ilişkilendirerek yaptığımız tariflerde de sorun görünmüyor. Yağmuru yağdıran O'dur. Bizi büyüten O'dur gibi..."
Sayfa 102 - Kapı, 2022Kitabı okudu
"Postmodernistlerin düşündükleri gibi mi düşüneyim yani... Hakikat, herkese göre değişir mi diyeyim? Hakikat herkese göre değişirse, o zaman hakikat diye bir şey kalmaz, her şey belirsizleşir. Bu belirsizlik beni korkutuyor." "Çok iyi bir nokta yakaladın. Postmodernistler, dediğin gibi, hakikatin her insana göre değiştiğini ve
Sayfa 100 - Kapı, 2022Kitabı okudu
Reklam
"Mesela insanların davranışları hakkında binlerce yorum yapma özelliğin, her şeyi biliyorum arzusunun bir uzantısı olabilir. Tüm insan davranışlarını çözmüşçesine aşırı bir kendine güvenle onları yorumluyor, hatta yargılıyor olabilir misin?" "Ay ben her şeyi bilirim havalarına girmediği için sükûnet içinde yüzüyor. Ben ise gerginlikten kendimi alamıyorum." Dr. Mavi, gelinen yerden hoşnuttu. İçinden bir ses, "İyi iş becerdin!" demek üzereydi ki, kendisine hayret etti. Hem benliğin bilgi ile her şeye hâkim olmak ve nesneler üzerinde kontrol sahibi olmak üzerine giriştiği oyunlardan söz ediyor, hem de "İyi iş becerdin, hastanda iyi noktalar yakaladın." diye kendisini yüceltmeye çalışıyordu. Bazen kendi kendine hasta koltuğunda yanlış insanın oturduğunu hayal ettiği olurdu. Şu an kendi benliği hasta koltuğunda oturmalıydı. Benliğinin başkalarının benliğini çözmekten aldığı haz üzerine düşünmeye karar verdi.
Sayfa 92 - Kapı, 2022Kitabı okudu
Kalp hastalığının tedavisi
Kötülüğe çağıran nefis sebebiyle kalp hastalanır. Hastalanan kalbin tekrar sağlığına kavuşması için iki yöntem vardır.. -Kendini hesaba çekme -Karşı koyma Kalbin helak olması, nefsin hesaba çekilmemesi ve kötü arzularında ona uymaktan ileri gelir. Şu dört vakitten gafil olmaması, akıllı insana bir sorumluluktur. -Rabbine dua ve niyazda bulunacağı vakit.. -Kendini hesaba çekeceği vakit.. -Kusur ve hatalarını kendisine haber verecek arkadaş ve dostlarla birlikte olacağı vakit.. -Dünyanın helal ve temiz nimetlerinden faydalanacağı vakit. Kuşkusuz bu sonuncu vakit, diğer vakitler için bir yardımcı ve kalpler için dinlenip kendine gelme zamanıdır...
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Mü'minûn Suresi, 101-115. Ayetler Arası
Sûr’a üflendiği zaman o gün artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerini de soramazlar. Kimin terazisi-nde sevapları- ağır gelirse, işte onlar kurtulanların ta kendileridir. Kimin de terazisi-nde sevapları-hafif gelirse, onlar kendilerine yazık edenlerdir; artık onlar süresiz cehennemdedir. Ateş, yüzlerini yalar, orada dişleri dışarı fırlar bir hâlde bulunurlar. -Onlara şöyle denecektir:- “Ayetlerim size tilavet edilmemiş miydi -/okunup aktarılmamış mıydı-! Siz de onları yalanlamıştınız. Onlar şöyle diyeceklerdir: “Rabbimiz! Azgınlığımız bize galip geldi; biz bir sapkınlar topluluğuyduk. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar! -Önceden yaptıklarımıza- Bir daha dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız.” -Allah şöyle buyuracaktır:- “Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık! Gerçek şu ki kullarımdan, ‘Rabbimiz! İman ettik, bizi affet; bize merhamet et! Sen merhametlilerin en hayırlısısın’ diyen bir grup vardı. Siz onlarla alay etmiştiniz; sonunda -bu alaycılığınız- size beni anmayı unutturdu; -sadece- onlara gülüp duruyordunuz. Şüphesiz ki bugün ben de onlara, -dünyada- sabretmelerinin karşılığını verdim; şüphesiz ki onlar başarıya erenlerdir.” -Allah, inkârcılara- şöyle diyecektir: “Yeryüzünde kaç sene kaldınız?” Onlar da şöyle diyeceklerdir: “-Muhtemelen- bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık; sayanlara sor*.” -Allah- şöyle diyecektir: “Sadece az bir süre kaldınız; keşke -bunu- bilmiş olsaydınız! Sizi boş yere yarattığımızı ve mutlaka huzurumuza döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
*: Sayanlara sor ifadesi; 'bunun hesabını tutan meleklere sor' veya 'uzun süre yaşamış insanlara sor' şeklinde tercüme edildiği gibi +Kitabı okuyor
Reklam
993 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.