-Tanrı'ya inanıyor musunuz?
-Yanlış soru.
- Tanrı bize inanıyor mu? Bir zamanlar Grunwalski adında bir arkadaşım vardı. Birlikte Sibirya'ya sürgün edilmiştik. Sibirya'ya mahkum olarak gittiğinizde trende hayvanlarla birlikte yolculuk yaparsınız. Buzlu bozkırlarda günlerce kimseyi görmeden yolculuk yaparsınız. Isınmak için diğerlerine sıkışırsın.Sorun ise rahatlamaktı, s.çmak bunu trende yapamazsın. Tren su almak için durduğunda bunu yapabilirsin. Ama Grunwalski utangaçtı. Hatta beraber banyo yaptığımızda bile yüzü asılırdı. Şaka yapardım ben de. Neyse, tren durdu ve herkes s.çmak için raylara atladı. Grunwalski benden o kadar çok rahatsız oluyordu ki, uzaklaşıp yapmayı tercih etti. Tren hareket etmeye başladı, herkes vagona atladı çünkü tren kimseyi beklemez. Grunwalski’nin ise sorunu vardı. Çalının arkasında hâlâ s.çıyordu. Elleriyle pantolonunu tutar şekilde çalının arkasından çıktığını gördüm. Treni yakalamaya çalışıyordu. Elimi ona uzatıyordum ama ne zaman bana yetişse pantolonu elinden düşer, tekrar onu tutmaya çalışırdı. Pantolonunu tekrar tutar, tekrar koşmaya başlardı ama.Pantolonu düştükçe. geride kaldı.
- Sonra ne oldu?
- Hiçbir şey. Grunwalski... ...donarak öldü.