birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri
gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri
gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın
5
Geceyi dinle, yıldızlar tarçın kokuyor. Yollar, yağmurdan sonra çıkan ayışığında pırıl pırıl. Şu anda içinde yaşadığım dünyayı kim tasarlamış, kim çizmişse eline sağlık. Gökyüzü damla damla akıyor kalemimden. Hiçbir şey yazamayacağımı biliyorum yine de. Elimi tutan birileri, bir şeyler var. Geceyi dinle, diyen. Bütün duyularım düz bir aynada
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri
gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın
Birden hatırladık seninle buluşmadığımız günleri
Gel ey büyük bakış vücut suskunluk gel artık beri
Kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
Kapıları tutmaktan artık herkesin elleri nasır oldu elleri
Olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
Kendin karşı koydun yaptığın saraylara zindanlara tellerle
Yine kendin kullan artık kendi yaptığın tüfekleri
Bozgun bir şubat sensin, ekmek ve kan senden, ekim sensin
Nerende taşır büyütürsün nerende sonsuz gelecekleri
Hatırla, kendini hatırlat, o büyük haklılığı denize giden
Hatırla, karada ve denizde onardığın her yeri
Hatırla karada büyük taşları üstüne kodun, hatırla
Yürüttün canalıcı denizlerde cesur gemileri
"Senin hüznün bir yazgıdır, bir eski zamandır büyüksün artık büyük dirimine beni inandır
Bir değişmezlik sanırsın çoktan beri herşeyi oysa bir vakitler güneyde öyle kötü kullanılmış ki"
Kimseyi kırmak istemem ama kitap hakkındaki düşüncelerimi de yazmazsam çatlayacağım. O yüzden bu incelemeyi mümkün olduğunca kitaba odaklanarak yazmaya çalışacağım. Beni hoş görmenizi rica ediyorum.
**
" 'Daha insanlık ölmemiş,' diye mırıldandı kendi kendine, 'Vallahi ölmemiş.' " syf.60
Yalnızca bir umut cümlesiydi
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri
gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın
Bazen yazmak ceza olur. Söz, boğar. Simsiyah bir pişmanlık oturur kağıda. Dünyanın bütün dillerinden yapılmış bir suskunluk örter üstümüzü. Bunlar da edebiyata dahildir.
Bazen yazmak ceza olur. Söz, boğar. Simsiyah bir pişmanlık oturur kağıda. Dünyanın bütün dillerinden yapılmış bir suskunluk örter üstümüzü. Bunlar da edebiyata dahildir.
Yüzümün bütün çizgilerini seferber ediyorum, sırları çoktan dökülmüş bir aynanın karşısında birleşip uzaklaşıyorlar, bir suyun halkalanması gibi. Yıllardır bu anı bekleyip durdum. Bir uzun devinimsizlik. Suskunluk. Yüzüm bir su gibi genişleyip daralıyor. Çizgi çizgi, kırık dökük. Her an damlacıklara bölünebilir. Onu dağılmadan yakalamak istiyorum.
Biri şimdi durgunlaşmaya yüz tutmuş bu suya bir taş atmadan.
Daha o zamanlar yitirmenin ne demek oldugunu biliyordum ben. Bedenimin bütün hücrelerinden bir rüzgar sızıyordu sanki. Anlatılmaz, tanıma gelmez bir boşluk duygusu. Bütün dünya üstüne çökerken taşları, kumlarıyla yığılırken onun altında bir elek olarak kalmak. Hiçbir olağandışılık yoktu. Yalnızca derin bir uçurumda rüzgarın bıraktığı uğultu. Ve bir yaşam boyu birbiri ardısıra yuvarlanan taşların ürküntüsünü duymak.
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın saraylara zindanlara tellere yine kendin kullan artık kendi yaptığın tüfekleri
bozgun bir şubat sensin, ekmek ve kan senden, ekim sensin
nerende taşır büyütürsün nerende sonsuz gelecekleri
hatırla, kendini hatırlat, o büyük haklılığı denize giden
hatırla, karada ve denizde onardığın her yeri
hatırla, karada büyük taşları üstüste kodun, hatırla
yürüttün canalıcı denizlerde cesur gemileri
"... senin hüznün bir yazgıdır, bir eski zamandır
büyüksün artık büyük dirimine beni inandır
bir değişmezlik sanırsın çoktan beri her şeyi oysa bir vakitler güneyde öyle kötü kullanılmış ki...”
birden hatırladık seninle buluşamadığımız günleri
gel ey büyük bakış yüce suskunluk gel artık beri
kentleri ve kasabaları ve köyleri çevirdik senin adına
kapıları tutmaktan artık herkesin nasır oldu elleri
olsun daha da tutarız sen varsan düşüncemizde ama gel
tutarız karaları ve denizleri ve yaşayan yürekleri
kendin karşı koydun yaptığın