izmir'in smyrna'sı (paleolitik çağ'dan türk fethine kadar)
ersin doğer
iletişim yayınları
•
tarih boyunca önemli bir şehir olmuş izmir. ona bu hususiyeti armağan eden de, malum, körfezi. başlarda izmir'in ilk yerleşim yerinin 5000 sene önce kurulan bayraklı olduğu kabul ediliyordu, ancak yeşilova'daki (bornova) kazılar,
- Hafta sonu gibi hafta sonu. Hava ne güzel! Gök mavi. Esinti sevimli. Sokak boş. Gürültü yok. Tam hafta sonu!
- Bilgisayarın başına oturduğunda "gönül adamı"na bir bak.
- Nasıl yani?
- Bak işte.
- Peki.
Asabı bozulmuştu. Göz görüyordu, ten farkındaydı, kulaklar işitiyordu. Gönül adamıyla ya da gönül adamlığıyla ne alakası vardı
Okuyalı çok oldu ama ben yinede düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Bu kitabı şans eseri rafları dolaşırken gördüm.
Romantik türü seven okurların seveceğini düşünüyorum. Sadece biraz fazla yanlış anlaşılmalar var biraz klişe gibi ama okurken keyif aldığım(bazen de sinirlendiğim) bir kitap.Uzun süredir romantik kitaplar aradığım dönemde okumuştum ve benim için yeterli oldu.O dönemde olan işçi sınıfı problemlerine de dikkat çekiyor.
Kitabı bitirdiğimde içimde bir boşluk oluşturdu. Büyük ihtimalle tekrar okuyacağım. Yazarını da çok seviyorum. Benim favori kitaplarımdan biridir.
Tabi bu kişiye göre değişen fikirler
Bu nedenle incelemesini paylaşmak istedim.
"En hayırlı genç odur ki ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukçasına hevesat-ı nefsaniyeye tabi olur."
RN-Mektûbat
Eskiden her insan hakkında, hiçbir esasa dayanmadan, nasıl, 'Bu beni anlamaz !' demişsem, bu sefer bu kadın için, gene hiçbir esasa dayanmadan, fakat o yanılmaz ilk hisse tabi olarak, 'İşte bu beni anlar!' diyordum...
Tabiatın hiçbir zaman, hiçbir durumda bize tabi olmadığını, onu hayalimizde kurduğumuz gibi değil, gerçekte olduğu gibi kabul etmemiz gerektiğini asla akıldan çıkarmamalıyız.
"Otogarlar vedalar taşır. Vedalar kemikleri kırar. Ayrılık zehri bedeni sarar ve rutubet kokarsın. Sonrasında bir şeyler eksilir. Rehberinde ki kişiler, uyumadan önceki hayaller , kafanın içindeki ses, vücudunun sol yanı gibi şeyler. Hep eksilmiyor tabi bazen artanlarda oluyor. Küllüklere doluşan izmaritler, uykusuz geceler, dinlenen şarkılar, ciğerini yakan sözler gibi mesela. Sen bunları bilemezsin. Senden ne bir şeyler eksildi ne de arttı. Ama ben bilirim. Boşver, bilmesen de olur. Bizim vedamız tek taraflıymış zaten."
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.
En’am Sûresi, 116. Âyet Meâli