Müthiş müthiş müthiş bir kitap.. Farabi'ye okul müfredatlarında yer açılması gerekli. Soluksuz okudum bu kitabı ve tadı damağımda kaldı. Destek yayınlarının felsefe serisi hakikaten müthiş. Hepsini edindim ve sıra sıra okuyorum. Şimdi gelelim Farabi'ye. Farabi, Ebu Nasır Muhammed İbn El Farah El Farabi'dir asıl adı. Türk bir ailenin çocuğu olarak
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Her kadın okunmayı bekleyen bir kitaptır aslında.
Hangi türde yazıldığı bilinmez bu kitabın, zaten hangi türden okumak istersen o tadı alırsın okumayı bilirsen eğer!
Her kitabı olduğu gibi, kadının satır aralarını da iyi okuman lazım çünkü o kitaptaki asıl keyif o satır aralarındaki detaylardır.
Dokunman gerekir o eşsiz kitaba, en mahrem sayfalarını sana açar, ama istediğini verip tüm ilgini sadece o kitaba verirsen.
Ezber bozucu metinleri okumaya başladığın an kadın da kitap gibi esir alır seni, aklına ve tüm hücrelerine hükmederek hem de.
Bazı kadınlar, kitaplar gibi başyapıttır her kelimesi vurur seni derinden, her cümlesi susturuculu silah gibidir, dumanı tütmez, ateşi çıkmaz ama öldürür seni hiç acımadan...
Bir görselden, bir metin nasıl çıkar denemesi yapıldı :)
YouTube kitap kanalımda en çok abartılan kitap olan Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını yorumladım: ytbe.one/ADxRNdYqvDk
Spiritüel yolculuklar, evrenle kurulan derin bağlar, insanın sonsuzluğu... EYVAH! Yoksa bu kitap Simyacı vol2 mi?
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık
Ahlak anlayışını edebi kurgu içinde ele alan Tolstoy'un okuduğum en iyi öykü kitaplarından birine imza atmış olduğunu söyleyebilirim.
Rus edebiyatının en iyi ismi olmakla kalmayıp kitaplarının popülerliğini ülkemizde de koruyor olması, beğenilmesinden değil, Oğuz Atay gibi popüler kültürün de bir kurbanı olduğunu rahatça söylemek mümkün.
- Ben geldim annem.
- Hasretine dayanamadım ve sana geldim.
- Seni çok özledim biliyor musun?
- Senden ayrı olmak kor gibi yakıyor yüreğimi. Gözyaşlarım
serinletmiyor beni anne.
- Ne olur rüyalarıma gelsen olmaz mı?
- Bana bir sarılsan, öpüp koklasan, dertlerime derman olsan.
- Akşamları yatarken seni arıyor gözlerim. Seni göreceğim
umuduyla
Odysseia kitabını okuyarak bir Yunan mitolojisi okuma ayı yapıyoruz! Kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. 🤓
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu olan sanal okuma grubumu 4 yıldır devam ettiriyorum. Şu an farklı meslek gruplarından pek çok okur arkadaşımız gruba üye olmuş durumda. Peki, bu
YouTube kitap kanalımdaki yeni videoyu izleyerek insanların neden böyle kitaplar okuduğunu öğrenebilirsiniz: ytbe.one/mDnTL7oeTLA
Cüneyt Özdemir, Acemi Cadı dizisi, eski Kekstra reklamı, Pokemon'daki Roket Takımı... İşte bunların hepsi 4N1K kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin
İzlediğim 1300 küsür yabancı filmden en ennn sevdiklerimdir..Sevdiğiniz ve size 'enteresan' gelen filmleri benimle paylaşın. Bana da, izlemediysem, fikir olsun..
-The Sopranos
-Hannibal (dizi)
-The Wire
-The Leftovers
-Oldboy
-Baba serisi
Kürk Mantolu Madonna kitabı, en çok okunan, en çok satılan kitaplardan… günümüzde 1000 adet basılan üç-beş bin satılan kitaplara baktığınız zaman yıllar geçtikçe şarap gibi yıllanan tadı artan bir eser. Ve tüm zamanların en hüzünlü aşk öyküsülerinden biri olmakla kalmaz, aynı zamanda, edebiyatımızın en başarılı psikolojik anlatılarından da birisidir. Yenilmiş, yenilgiyi kabul etmiş ,silik,
Tutunamayanlar , içine kapanmış bir insan kişiliği üzerine yapılmış irdelemeler, o kişiliğin ardındaki çok zengin bir duygu ve düşünce dünyasının tasviri, kullandığı
dilin sadeliği , fenomen hale getirdi. Uzun hikaye türünde yazılan eser bizlere ,Başlarken Raif’in gençliğini ve duygularını yabancı bir ülkeye gelmenin çekingenliği,onun aşkı bulması… , daha sonra ise bir insan nasıl çökeri, nasıl hiçliğe düştüğünü, çevresine nasıl yabancılaştığını okuyacaksınız. Onun yerine siz keşke şöyle olsaydı da böyle gelişseydi diyeceksiniz. Keşkeleriniz hiç bitmeyecek.
Bana Yunan trajedilerini hissettirmişti okurken. ( Gerçi biz bunu Yunan dostlarımıza nasıl kaptırdık.)Önce bir hazırlık dönemi, ardından gelen mutluluk ve onu takip eden yıkım. Size geçmiş aşklarınızı mı hatırlattı yoksa!
Kitabı okumayanlar kesinlikle okumalı. Bu eser haricinde
Sabahattin Ali tüm eserleri okunmalı. Geçmişteki siyasi görüşleri ile değil kitapları ile artık damga vuruyor.
Sabahattin Ali sevenlere, farklı bir dille ve anlatım ile okumak isteyenlere,