Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Geh çeşmini tahattur ile girye-perverim, Geh zülfünü tefekkür ile nâle-güsterim, Her dem seni… Seni düşünür, ağlar inlerim: Her lahza başka hüzn ile yâd eylerim seni!” ~~~• “Bazan gözünü anarak gözyaşı dökerim, Bazan zülfünü düşünerek inlerim, Her an seni… Seni düşünür, ağlar, inlerim: Her an başka acıyla anarım seni!”
Sayfa 107Kitabı okudu
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden, Tabakam senin yadigârın. " İki elin kanda olsa gel " diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben , Vesikalı yârim!
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hatt-i mim (Tahattur)
Bir bağdaş lezzeti ister gibi diz dizeden, Göz kapalı, çokça şey gördük o hadiseden. Kapı sırlandı bir an, kilit sesiyle üç tık Çağdan çağa seyyahlar yola namzettir artık Taş taşa değdi, taş avuçta soldan sağa mim, Her inşirahına bengisu tatmış gibiyim. Nakkaş elinde soluklanırken yorgun nefes, Birkaç diz öteden duyulur birkaç hırçın ses.
Refika-i hayatına meşru dairesinde
Yani latîf şefkatine, güzel hasletine, hüsn-ü sîretine binaen samimi muhabbet ile refika-i hayatını da naşizelikten, sair günahlardan muhafaza etmenin netice-i uhreviyesi ise: Rahîm-i Mutlak, o refika-i hayatı, hurilerden daha güzel bir surette ve daha ziynetli bir tarzda, daha cazibedar bir şekilde, ona dâr-ı saadette ebedî bir refika-i hayatı ve dünyadaki eski maceraları birbirine mütelezzizane nakletmek ve eski hatıratı birbirine tahattur ettirecek enis, latîf, ebedî bir arkadaş, bir muhib ve mahbub olarak verileceğini vaad etmiştir. Elbette vaad ettiği şeyi kat'î verecektir. •Hanımlar Rehberi
Tahattur
[Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden;]' Tabakam senin yadigôrın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yôrim?
Tahattur
"İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim!
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Allah rahmet eylesin..
Mâziyi tahattur ederek yâd etme, Atiyi hayâl kurarak şâd etme, Alacağın bir nefes, Onu da berbat etme.
Ömer Tuğrul İnançer
Ömer Tuğrul İnançer
"Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır."
Sayfa 251
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi, zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse, teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse, zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki, "Elhamdülillâh, şükür, o belâ sevabını bıraktı, gitti" der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 245
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah!" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki: "Elhamdülillah şükür, o bela sevabını bıraktı, gitti." der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 164 - rnkKitabı okudu
Reklam
Sonra tahattür diyecekler, parmakla gösterilen sen olacaksın. Alaylı gülüşler, sende bulacak cümbüşünü. Parmak ucuyla yürüyüş de yavaş adımlar torbasına dahil eder insanı. Yaşam denen bu yolda, yürümeye niyetimiz mi yok? Yoksa çiçekleri ezmemek için mi adımlarımız parmak ucunda seyr ediyor? Bunu düşünmedi insanlar. Yine de onları düşünerek atıyorum adımlarımı. En iyi ihtimalle; "bak şu kerize!" diyecekler.
Tahattur
“İki elin kanda olsa gel” diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Sayfa 103Kitabı okudu
Kalbe Farisi Olarak Tahattur Eden Bir Münacaat|17.Söz
اٖينْ جُزْءْ كُدَامْ وَ اٖينْ كَائِنَاتِ حَاجَاتْ كُدَامَسْتْ İşte şu cihan kadar ve milyarlar ile ancak istihsal edilen hâcet nerede? Ve bu beş paralık cüz-i ihtiyarî nerede? Bununla onların mübayaasına gidilmez. Bununla onlar kazanılmaz. Öyle ise başka bir çare aramak gerektir. پَسْ دَرْ رَاهِ تُو اَزْ اٖينْ جُزْءْ نٖيزْ بَازْ مٖى گُذَشْتَنْ چَارَۀِ مَنْ اَسْتْ O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk'ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. Yâ Rab! Madem çare-i necat budur. Senin yolunda o cüz-i ihtiyarîden vazgeçiyorum ve enaniyetimden teberri ediyorum.
Sayfa 66
Söylemek âdâbını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taalluk eden çok Sünnet-i Seniyeler var. Bu nevi Sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittiba eden, âdâtını ibadete çevirir, o âdâbdan mühim bir feyz alır. En küçük bir âdâbın müraatı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor. Lemalar - 53
Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır. Bazı öyle bir kazancı olur ki; yirmi senede kazanamadığı bir mertebeyi yirmi günde kazanıyor.
966 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.