Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Taş Devri Diyeti
TAŞ DEVRİ DİYETİ Taş Devri diyetini uyguladıktan en çok bir hafta sonra yorgunluğunuz ortadan kalkar. Kendinizi gençleşmiş hissedersiniz ve daha erken uyanırsınız. Bu sağlıklı beslenme ilkeleri sağlıklı ve hastalıklı herkes için faydalıdır. Hem hastalık önleyici hem de tedavi edicidir (kısmen ya da tamamen). Sadece fazla miktarda protein almaması
Ağustosböcekleri 13 ya da 17 yıllarını toprak altında inzivada geçirdikten sonra, hemen hemen aynı anda toprak üstüne çıkar. Bir bölgede tam tamına 13 ya da 17 yıl arayla görülen ağustosböceği baskınları görülesi patlamalardır. Bu patlamalar yerel Amerikan dilinde ağustosböceklerinin yanlış olarak “çekirge” olarak adlandırılmalarına yol açmıştır.
Reklam
«Ama neden özellikle o sözleri öğretmişler?» Neden «Dikkat?» Neden, «Burada ve bu anda?» «Valla...» Apaçık olanı bu tuhaf budalaya anlatmak için uygun sözcükler arıyordu. «Bunlar hep aklımızdan çıkar, değil mi? Demek istediğim, olan bitene dikkat etmeyi hep unuturuz. Bu da, burada ve bu anda olmamak demektir.» «Papağanlar sizi uyarmak için dolaşıp dururlar, öyle mi?» Kız başıyla onayladı. Tam tamına öyleydi.
Sayfa 25
Soğan doğrarken neden ağlarız?
Soğanı kestiğimiz zaman gözyaşı faktörü sentazı denen bir enzim açığa çıkar. İşte gözyaşlarına neden olan süreci başlatan şey de budur. Bu enzim, soğanın amino asitleri ile tepkimeye girer ve amino asitler sülfenik aside dönüşür. Sülfenik asitler spontan bir şekilde yeniden dizilerek Sin-propanetial-s-oksidi oluştururlar ki bu da havaya karışır. Havaya karışan bu kimya­sal gözlere ulaştığında, korneadaki gözyaşı bezlerini harekete geçiren sinir lifleriyle temasa geçer ve gözyaşlarını tetikler. O zaman da ağlarız. Bilim adamları "ağlatmayan" soğan yapmaya çalıştılar ama görünüşe bakılırsa ağlatan enzimler aynı zamanda soğanın lez­zetinden de sorumlular ama gelecek için hâlâ bir umut var de­nebilir.
Altın KitaplarKitabı okudu
Kant'ın zihni oldukça düzenli ve mantık­lıydı. Hayatı da öyleydi. Hiç evlenmedi ve her gününü katı bir düzene göre yaşadı. Hiç vakit kaybetmemek için uşağından onu sabah beşte uyandırmasını istemişti. Uyandıktan sonra biraz çay içer, bir pipo tüttürür ve işe koyulurdu. Oldukça üretken biriydi ve hayatı boyunca çok sayıda kitap ve makale yazdı. Daha sonra üni­versitede ders verirdi. Öğleden sonra l6.30'da -her gün tamı tamına aynı saatte- yürüyüşe .çıkar, caddeyi bir baştan bir başa tam sekiz kez turlardı. Öyle ki, evinin olduğu Königsberg (bugünkü Kaliningrad) kasabasının sakinleri, saatlerini onun yürüyüş zamanına göre ayar­ larlardı.
Kaknüs, Hindistan'da yaşayan göz alıcı harikulade bir kuştur. Ney gibi, çok sert, çok uzun ve yaklaşık üç yüz altmış kadar deliği bulunan bir gagası vardır. Dişisi yoktur ve tek başına yaşar. Her delikten apayrı bir ezgi çıkarır ve her ezgide de özel bir sır gizlidir. Deliklerin birinden o hüzünlü ve elemli sesi çıkardığında, kuşlar da balıklar da
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Hiç uçağa bindin mi? Şimdi, kapa gözlerini ve bir uçağa bindiğini düşün... Eve dönüyorsun. Havaalanında sevdiklerin bekliyor; tıpkı senin hasretle onlara kavuşmayı beklediğin gibi. Çok özlediğin;eşin, çocukların, annen, baban, torunların, arkadaşların...Onlara kavuşmana bir saat varken bir anons duydun: Sayın Yolcular, şimdi sakin olmaya çalışın.
Bu bir kıskançlık alıntısıdır.
Kozmologlar, bugünkü evrenin, akıl almaz yoğunlukta bir kütlenin Büyük Patlama olarak adlandırılan bir patlama sonrasında gerçekleşen genişleme sürecinin sonrasında ortaya çıktığını düşünmektedir. Patlamadan çok kısa bir süre sonraki zaman dilimi içinde, evren şişmiş, yani günlük hayatımızda algıladığımızın çok ötesindeki bir hızla genişlemiş
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.