Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Yaşama sanatı, en önemli sanattır. Yaşama sanatında insan, hem sanatçı hem de sanatının objesidir. Bu sanatta o, hem yontucu hem mermer; hem doktor hem de hastadır. _İnsanın yaşam amacı, kendi güçlerini, doğasının yasalarına uygun şekilde ortaya koyması olarak anlaşılmalıdır. Yaşamın doğası, kendi varoluşunu korumaktır. _Başka sanatlarda olduğu
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Reklam
Katılmıyorum, Aydınlanma filozofları dinden nefret ediyorlardı
O halde, Aydınlanma'nın dine karşı saldırısı, özünde, teolojik olmaktan ziyade siyasal bir meseleydi. Proje, büyük ölçüde, doğaüstünü doğa ile ikame etmek degil, barbar ve cahil bir inancı kovup yerine akılcı ve medeni bir inancı getirmekti.
Sayfa 29 - Yordam Kitap
İnsanlık Tarihinde Günah Çıkarma
Örneğin, bir Kikuyu ensest ilişki yaşamışsa -ki bu doğal olarak onun öldürülmesi anlamına gelir- kendi yerine hoş olmayan bir törenle suçunu aktardığı bir teke sunar. Ardından hayvanın boğazı kesilir; böylece keçinin gözler önünde acı çekişi ve ölümü vasıtasıyla suçlu insan günahından arınır. Böylece kültür gelişiminin erken bir evresinde günah
Sayfa 413-414
Kral Adam
Büyük ihtimalle bir ateist ya da gevşek bir deist, kesinlikle safkan bir naturalist olan David Hume, bu tepeden tırnağa antropolojikleştirilmiş din versiyonunu dahi reddediyordu. Aklın kaynaklarına boyle bir inanç beslemiyor; onun metafizik gizemlere nüfuz etme kudreti taşımadığını düşünüyordu.
Sayfa 28 - Yordam Kitap
Özellikle deistler, birinci yüzyılda yeryüzünün ücra bir köşesindeki pejmürde kılıklı, avam bir Yahudi'nin sözlerine kulak asmaya pek gönüllü değillerdi.
Sayfa 28 - Yordam Kitap
Reklam
İnsanların çoğu düşünmez veya nasıl düşüneceğini bilmez
Kiliseye karşı savaşında Aydınlanma'ya köstek olan şey, insanlann düşüncelerle yaşadığı şeklindeki naif akılcı inancıydı.
Sayfa 24 - Yordam Kitap
İnsan Tanrı inancını terk ettikten sonra,” der Wallace Stevens, “hayatın kurtarıcısı olarak onun yerini alan öz, şiirdir.” “Mavi Gitarlı Adam”da ise şöyle yazar: “Şiir/O olağanüstü müzik almalıdır yerini/Boş semanın ve ilahilerinin.” Bu, sesi ta Mallarmé zamanından duyulabilen bir notadır; ona göre sanatın asıl rolü dini aşmaktır.
Sanatın hamisi Dionysus, tek bedende hem ıstırap hem esrimedir; hem müstehcen zevklerin ama hem de neşe ve tazelenmenin tanrısıdır.
Modernliğin tarihi aynı zamanda Yaratıcı'nın yerine ikame etmek için sahte ilahlar üretme tarihidir. Akıl, bilim, kültür, tabiat, toplum, devlet ulus, hümanizm, Geist, spor, eğlence, haz kültürü ve bilumum türevleri, geleneksel Tanrı inancının yerine konmak istenen yeni ilahlar, üst anlatılar ve anlam bağışlayıcılarıdır. Nietzsche buna cüretkar bir biçimde 'Tanrı'nın ölümü' der... 'Tanrı öldü' demek, varlığa ve hayata anlam veren hiçbir nihai otoritenin ve ilkenin kalmadığını ilan etmektir. Fakat asıl amaç Tanrı'nın tamamen ortadan kalkması değil, yetkilerini insana devretmesidir.
Sayfa 26
Reklam
İçi öğretiden uygun şekilde boşaltılmış bir inanç, seküler düşünce tarzlarıyla kolayca baş göz edilebilir ve böylece ideolojik boşlukları doldurarak, ortodoks dine kıyasla daha ikna edici manevi çözümler su­nabilir.
Tüm ta­rih; gözünü iktidar hırsı bürümüş bir ruhban kasta karşı se­küler mücadelenin tarihidir. Hegel Tinin Görüngübilimi'nde, Aydınlanma'nın ebedi kaygısının dine karşı mücadele oldu­ğunu belirtir. Gerçi aynı zamanda şunda da ısrar eder: Din­sel inanç her durumda, ilahiliğin teorik bilgisi ya da bilimi olarak bir önerme statüsüne indirgenmiş olduğundan, onu kuşatan akılcılık gibi yoksullaştığı ölçüde büyümüştür.
Voltaire'e göre halk yığınları her daim cahil kalacaktır. Devleti yıkmadan onları medenileştirmek imkansızdı. Aslına bakılırsa, bu tür bir lütfa değip değmeyeceklerinden de emin değildir.
"Şiir" der Friedrich Schlegel, "Cumhuriyetçi bir konuşmadır: yasası kendisi olan ve kendinde sonlanan, her öğesinin özgür bir yurttaş olduğu ve seçme hakkına sahip olduğu bir konuşma."
Sayfa 104
758 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.