Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İster tapınak ister gemi inşa etsinler, ister anatomiyi ister yıldızları incelesinler, ister tarlayı sürsünler ister şiir yazsınlar, insanlar aynı mücadeleyi sürdürürler. Neden bunu beraber sürdürmesinler ki?
Sayfa 52 - Alfa Kitap
68 syf.
10/10 puan verdi
Diriliş Erlerinin yol haritası, başucu kitabıdır. İslamcılık ideasına gönül vermiş, baş koymuş herkesin okuması, okutması gereken bir eser. Öyle okunup bir tarafa atılacak cinsten bir kitap değil. Ayaklar biraz titrediğinde, kalbe şüphe düştüğünde, kafalar karıştığında açıp okumak, feyz almak lazım gelir. Bilir kişi der ki bu toprakların "hu" sesidir Sezai Karakoç. Bugüne kadar şiirleriyle tanıdığım kalemi nesirde okumak çok büyük keyifti benim için. Kalemindeki istikrar, kararlılık, güç okuyanın zihninde müthiş bir etki bırakmakta! Bu bir manifesto aslında.. Solun yobazlığını mantığını eleştiren haklı cümleler.. Siyasetten sanata , eğitimden kültüre, aileden devlete toplumun her katmanı için yazılmış bir başucu kitabı.. İslamı doğru anlayıp anlatan bir kalemi görünce yine aynı cümleyi tekrarlıyorum: "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" Gelelim o şiirsel anlatımdan bir bölüme.. Şöyle diyor çağın dervişi: "Ben insanın bir ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum. Bir başka deyişle, insan ruhunda bir tapınak, insan ruhunun bir tapınak olduğuna inanıyorum.. İnsan orada kendi içine eğilir; o dupduru suda bulanıklığa ait ne varsa temizlenmeli ve o mermersi geometride tek ışık ve tek aydınlık yansımalıdır: Allah'a inanma ışığı ve ona inanma aydınlığı. Sesimi yükseltirsem bunun için yükseltirim. Yoksa bunun dışında dünyada hiçbir şey ses yükseltmeye değmez!" Çok iyidir, okuyun, okutturun.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218,7bin okunma
Reklam
912 syf.
10/10 puan verdi
Kitap değil kütüphane!!! Hiçbir kategoriye tam olarak sığdırılamayacak türden, müthiş bir bilgi ve donanımın imzasını taşıyor. Tamamıyla her şeyi özümseyip anlamak bir tarafa, bıraktığı soru işaretlerini bile cevaplayabilmek için onlarca kitap okumak lazım. Büyüyü anlattığı kadar büyülü olduğu da muhakkak. Alıyor, götürüyor, düşündürüyor,
Foucault Sarkacı
Foucault SarkacıUmberto Eco · Can Yayınları · 20211,569 okunma
Kitaplık kurmak, tapınak yapmak kadar kutsaldır.
Bir Mardin tanıtımı sözüm vardı :)
Mor Gabriel Manastırı-Mardin M.S. 403 yılında eski bir tapınak üzerine inşa edilen Manastır, Süryani Cemaatinin önemli dini merkezlerinden biridir. 630 yıl boyunca Dünya Ortodoks Süryanilerinin merkezi konumunda olan Manastır, hala etkin bir şekilde ziyaret almakta ve bir ibadet mekânı olarak hizmet vermektedir. "Rahiplerin Meskeni" anlamına gelen "Deyrulumur" ismiyle de bilinmektedir. "Mor Gabriel Manastırı" adlandırması, Turabdin Metropoliti Mor Gabriel'in (634-668) adından gelmektedir. Mor, Süryanice "Aziz" demektir. Deyrulzafaran Manastırı-Mardin Üç kattan oluşan Manastır 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşmuştur. Manastır, önceleri Mor Şleymun Manastırı olarak biliniyordu. 15. yüzyıldan sonra Manastır’ın etrafında yetişen zafaran (safran) bitkisinden dolayı Deyrulzafaran (Safran Manastırı) adı ile anılmaya başlandı.
294 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TANRILAR MI KADINDI KADINLAR MI TANRIYDI
Yazarımız Merlin Stone heykel sanatçısı ve sanat tarihi eğitmeni olarak yıllarca çalıştığı süre sonunda mesleği, dinler tarihi ve arkelojiye merak salmasında etkili olmuş ve bu sayede konu üzerinde uzun araştırmalar yaparak, pek çok inanışı yerinde, kendi sözlü ve yazılı kaynakları ile incelemeye karar vermiştir. Stone'un çocukluğundan yetişkinlik
Tanrılar Kadınken
Tanrılar KadınkenMerlin Stone · Payel Yayınları · 200087 okunma
Reklam
Sevdiklerine cömert, kanının ısınmadıgına acımasız... Beni kabullensin istiyorum ;sevsin, kanatlarının altında tutsun, korusun.. Öfkesini tattırmasın, kızdı mı ateş saçan delici bakışlarını uzak üzerimden. Evimden, yuvamdan, sevdiklerimden kopup sıgınacagım kutsal bir tapınak o. Beni orta yerde, umarsız bırakmasın .
altın kitaplarKitabı okudu
Mecburiyetine Boyun Eğen’e
Uzaklaş; Yoksa sana dokunurum, Yoksa yasak tanımam, Günahkâr olurum, günahım olursun, Kaç, görme, Görürsen hatırlama, Hatırlarsan ağlama. Gelme.
ne kadar gitsen de uzağa vücudumda dolaşıyor zincirin kurduğun bütün tuzakları tapınak bildim tenim çöl tenim çöl tenim çöl bedenimi lincine bırakıp çekip giderim çekip giderim giderim tenim çöl
312 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Anlattıkça gerçek olan öykü..
Bir genç kızın anıları, Beauvoir’in çocukluk ve ergenlik dönemlerini kapsayan sınırlı ve bağımlı bir varoluşun anlatıldığı,yaşamında bir dönemi geride bırakışının ve ikili bir varoluşa, Sartre'la karşılaşmasıyla başlayan yeni bir evreye adım atışının öyküsüydü. Varoluşçu yazar, filozof, öğretmen, feminist, ve her zaman düşünce özgürlüğünü savunan
Olgunluk Çağı 1
Olgunluk Çağı 1Simone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 1991172 okunma
Reklam
Polislik yaşamında hiçbir şeyin tesadüf olmadığını öğrenmişti.
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sercan Leylek - Duvar Adam İncelemesi
> Evet, aradan uzun zaman geçti biliyorum, ama sonunda bir incelemeye daha geldik ve ben yaklaşan serin havalarla birlikte, artık bir şeyler karalama ihtiyacını daha çok hisseder oldum. Sanırım bu biraz mevsimsel gibi görünüyor ve böylesi yağmurlu havalarda insan daha çok içe çekilmek, içinden, aklından geçenleri kâğıda dökmek istiyor. Aslında,
Duvar ve Adam
Duvar ve AdamSercan Leylek · Bilgi Yayınevi · 201995 okunma
Kadın tarihinin 9 bin yıllık 9 aşaması;
1.aşama Neolitik toplumda anacıl duygunun gelişkin olması ve anaerkil dönemin muhteşem düzeni 2.aşama/katman Erkeğin kurnazlık zekasının gelişmesi ve bunun ürünü olarak şehir devletlerinin oluşması. Şehir devletlerinde kadın hala düşürülmemiştir ve her şehrin saygın tanrıçası vardır.Kadın bu aşamada hala saygınlığını korumaktadır 3.katman Kadının gittikçe bedensel bir araca dönüştürülmeye çalışılması ve tapınak "fahiseliğine"sürüklenmesi. 4.Katman Kaleci çağ sisteminde kadının erkekleştirilmesi ve eşit köle düzeyine getirilerek pazarlarda satılması 5.Katman Hanedanlık ve Krallık döneminde Saray kadınları hariç diğer tüm kadınların haremlere sürüklenmesi ve başlarına harem ağası atanması. 6.Katman Ortacağ,yani feodal dönemde ortaya çıkan tek tanrılı dinlerle beraber kadını şeytanlaştırma Ve erkeğin günahlarına neden olan kadın. 7.Katman Kapitalist düzenin ve sömürü anlayışının yaygınlaşma neticesinde kadının sadece bir meta olarakullanılması ve her türlü eşitsizliğe tabi tutulması 8.Katman Kapitalist sistemin doruk aşamasında teknolojik gelişme ile birlikte meta haline getirilmiş kadının bedenini reklam aracına dönüştürmesi. 9.Katman Metaların kraliçesi,en değerli kullanım aracı.yozlaştırılmış ve özünden çıkarılmış kadın ile zorba erkek zihniyetini ayakta tutması.Ve kadın bedeni ile erkekte pornografik bakış açısını yaratması.
Antik Çağ'da Vahşice Öldürülen Son Bilim Kadını: Hypatia
Onu ”tüm zamanını büyüye, usturlaplara ve müzik aletlerine adayan bir büyücü” olarak suçlamışlardı. Suçlamalar her ne kadar saçma sapan olsa da, İskenderiye patriği Cyril’in taraftarları üzerinde istenen etkiyi yaratmıştı. M.S. 415 yılında Hristiyan halk Hypatia’ya saldırdı. Bir akşam iki tekerlekli arabasında oturmuş evine doğru giderken önüne
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.