Halk Partisi medreseleri kapatıp, harf inkılabını yapıp, ulemâyı darağacına gönderip, İslamî tedrisatı yasaklayıp bu milleti dinsiz yapacağını zannetmişti. Lakin öyle olmadığını bilakis milletin İslâm'a olan iştiyakının daha da artığını gördü. İktidarını koruyabilmek için milletle barışmak istedi. Fakat bu tamamen takiyyeden ibaretti. Onların zihninde İslâm aynı İslâm'dı. Değişimin gizli gayesi, yok edemedikleri İslâm'ı kurdukları okullarda politik emellerini doğrultusunda tahrif edecek adamlar yetiştirmekti. Halk Partisi'nin eğitimde terakki iddiaları da politik yalandan ibarettir. Tevhid-i Tedrisat kanunuyla birlikte Osmanlı İslâm Devleti'nde altı yıl olan ilk mektep tahsili beşe düşürüldü. Harf inkılabı ile millet bir anda cahil oldu.
Tarihi bilgi tahkirden ibarettir ilim gibi somut bir gerçeğe dayanmaz bu yüzdendir ki bir delinin yazdığı bir ayrıntıyı bile ciddiye alıp yorumlayan aptallar var
Yok haşa minel huzurdan akşemsettin şamandı niçin ; ot toplayıp ilaç yapardı diye yada Fatih hristyandi niçin İncil okudu diye yada Balzac 40 fincan kahve içerdi 5 fincandan sonra mefta olur normal insan. Tarih dediğimiz çogu bilgi yanilgidan yada yalandan ibarettir.
"Hakikat zulüm görse de hakikattir" sözü hoş bir yalandan ibarettir.tarih zulümlerle susmak zorunda bırakılmış doğrularla doludur. doğrular yani hakikat sonsuza kadar baskılanamaz susturulamaz fakat ortaya çıkmalar yüzyıllarca engellenebilir.
Sayfa 38Kitabı okudu
Gerçekler
Hemen belirtelim ki bu yukardaki iddialar, baştan aşağı yalandan ibarettir. Çünkü ne Kur'an "özgür" insan tipi yaratmak istemiştir, ne Muhammed köleliği yok etmeyi kendisine amaç edinmiştir ve ne de kölelik kurulusu Türkler yüzünden sürüp gitmiştir. Aksine köleliğin Tanrısal (ve dolayışıyla doğal) bir kuruluş olarak iş görmesine ve 1400 yıl boyunca hiç kalkmamacasına sürüp gitmesine sebep olan, doğrudan doğruya İslam şeriatı olmuştur.
Dünyanın %1'nin zenginliği % 99'unkine eşit.
Başlangıçta bireyler arasında eşit bir mücadele varsayan ekonomik liberalizm, mümince bir yalandan ibarettir. Zaman aktıkça, bu yalanın devasa boyutları ortaya çıkacaktır.
Sayfa 345 - İmge Kitabevi.
...
Bu telgraf Mustafa Kemal Paşa hakkındaki şüpheleri kuvvetlendirilmiş ve Sultan Vahdeddin'i asla tatmin etmemişti. Hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ikinci grup namı ile anılarak muhâfazakârlıkları ile temayüz etmiş bulunan muhalif meb'usların ısrar ve sıkıştırması üzerine Meclis adına Mustafa Kemal imzası ile bütün millete
Sayfa 77Kitabı okudu
23 Nisan...
- " (...) 23 Nisan 1920 Cuma günü Cuma namazından sonra dinî törenle meclis açılmış ve her idare merkezinde hatim duaları, Buhari-i Şerifler, minarelerde salâ ve “sevgili padişahımıza sadakat” yeminleri ile tören yapılmıştır.
Meclis toplanır toplanmaz “ilk ve son sözü Padişah ve Halife’ye bağlılık” olduğuna yemin edilmiştir! “Cenâb-ı Hak ve Resul-i Ekrem’i namına yemin ederiz ki Padişah ve Halife’ye isyan sözü yalandan ibarettir.”
Sayfa 307 - Pozitif YayınlarıKitabı okuyacak
Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir. Ebedî barış olacağına, bu konuda verilen teminatlara inanan budala milletler bunun acısını bağımsızlıklarını ve haysiyetlerini kaybederek çekerler.
23 Nisan 1920 Cuma günü cuma namazından sonra dini törenle Meclis açılmış ve her idare merkezinde hatim dualan, Buhari-i Şerifler, minarelerde sala ve "sevgili padişahımıza sadakat" yeminleri ile aynı tören yapılmıştır. Meclis toplanır toplanmaz "ilk ve son sözü padişah ve halifeye bağlılık" olduğuna yemin edilmiştir! "Cenab-i Hak ve Resul-i Ekrem'i namına yemin ederiz ki padişah ve halifeye isyan sözü yalandan ibarettir."
Sayfa 293
Kuvay-ı Milliye Meclisi
25 Nisan 1920, TBMM "Büyük Millet Meclisi’nin Memleketine Beyannamesi" adıyla bir bildiri yayınlıyor.
Kürsüde Hamdullah Suphi Bey'in okuduğu bildiri....,
Canab-ı Hakk ve Resul-i Ekrem'i nâmına yemin ederiz ki, Padişah ve Halife'ye isyan sözü bir yalandan ibarettir...
Sayfa 172 - DKKitabı okudu
