Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkunç bir yorgunlukla bitkinim. Büyük bir ihtimalle bede­nimdeki bu çökertici yorgunluk sebepsiz gibi görünse de bunu anladığımı sanıyorum: Ya tartışmasız bir gerçek var ortada ya da herşey saçma.
Gerçi o şeyler henüz uzaktadır ama..
"Ve insan kendisini az ötede bekleyen harikulade şeylerin umudunu tadar; bir gün onlara ulaşılacağı kesin, tartışmasız bir biçimde kesindir."
Reklam
Arkadia'da doğduk hepimiz”¹; başka bir deyişle dünyaya mutluluk ve zevk beklentisiyle dolu olarak adım atarız ve kader bizi hoyrat bir şekilde yakalayıp hiçbir şeyin bizim olmadığını, her şeyin ona ait olduğunu gösterene kadar bunu gerçekleştirmeye yönelik o aptalca umudu koruruz; nitekim kader yalnızca sahip olduğumuz ve edindiğimiz bütün her şey üzerinde değil, aynı zamanda kolumuz ve bacağımız, gözümüz ve kulağımız, hatta yüzümüzün ortasındaki burnumuz üzerinde bile tartışmasız bir hakka sahiptir. Sonra deneyim gelir ve mutlulukla zevkin bize uzaklarda bir illüzyon gösteren salt kuruntu, ıstırabın ve acınınsa gerçek olduğunu, illüzyona ve beklentiye ihtiyaç duymadan kendini duyurduğunu öğretir.
Bir öyküde kazanç ya da kayıp yoktur. Oysa yalan kazanç ya da kaçış aracıdır. Çoğu yalancı daha önce ne dediğini unuttuğu ya da yalan ansızın tartışmasız bir gerçekle karşı karşıya kaldığı için yakalanır.
Sayfa 86 - SelKitabı okudu
Atatürk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönünden tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren çağdaş bir olgudur. Ayrımcılığı dışlayıp 'ulus' yapısı içinde kaynaşmayı öngören bu kavram; etnik kökenleriyle kimliklerin ayrımcılığa varan resmi bir tanıtım belirtisi olarak söylenmesini engellemektedir.
Birdenbire çok yorulduğumu, taşıyamayacağım kadar yaşantı üslendiğimi ölürcesine algıladım. Kitapsız, sanatçısız, tartışmasız bir yaşamın özlemi sardı benliğimi..
Reklam
Tarih kitaplarındaki her sözcük, dahası tartışmasız kabul edilen şeyler bile tümüyle hayal ürünü olabilirdi. Jus primae noctis diye bir yasa, kapitalist diye bir yaratık ya da silindir şapka diye bir şey belki de hiç olmamıştı, kim bilebilirdi ki? Her şey bir sis bulutu içinde yitip gidiyordu. Geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor, sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu.
(...)dünyaya mutluluk ve zevk beklentisiyle dolu olarak adım atarız ve kader bizi hoyrat bir şekilde yakalayıp hiçbir şeyin bizim olmadığını, her şeyin ona ait olduğunu gösterene kadar bunu gerçekleştirmeye yönelik o aptalca umudu koruruz; nitekim kader yalnızca sahip olduğumuz ve edindiğimiz bütün her şey üzerinde değil, aynı zamanda kolumuz ve bacağımız, gözümüz ve kulağımız, hatta yüzümüzün ortasındaki burnumuz üzerinde bile tartışmasız bir hakka sahiptir.
“Anne”
Dünyada hiç bir başka değerin yerini alamayacağı tartışmasız en güzel değeri olan “ANNELERİMİZ “ Genç yaşlı yeni veya uzun zamandır anne olmuş bütün güzel değerlerimizin bize sunduğu bu mükemmel günü kutlu olsun
556 syf.
·
Puan vermedi
John Steinbeck’in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939’da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen “Büyük Buhran” döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,4bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.