Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
10/10 puan verdi
Çizilen ‘Doğru Yol’
Çizilen ‘Doğru Yol’ ⁂ ⁂ ⁂ İnsanlığın tarihsel yaşantısı içinde deneyim ve tecrübesi karşısında İslâm’ın varlığı ve dokunuşu özel bir yere sahiptir. İslâm’ın tarihe müdahalesi açısından Allah'ın varlığının ve eyleminin ‘işaretleri’ kapsamı geniş ve etkisi güçlü olmuştur. O ilâhî düzen yani sosyal adalet olan ‘şeriat’,
İslam ve İnsanlığın Geleceği
İslam ve İnsanlığın GeleceğiRoger Garaudy · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 2017295 okunma
Tasavvufun Gayesi
Tasavvufun gâyesi, kötü ahlâk ve maddî-mânevi düşük vasıflardan arınmak; iyi ahlâk ve üstün vasıflarla donanmaktır.
Tasavvuf Bahçeleri
Tasavvuf Bahçeleri
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
ŞERİAT BİR MECBURİYETTİR...
- "Büyük Doğu-İbda bağlıları olarak, bizim topluma vermek istediğimiz mesajın ve Müslümanlara anlatmak istediğimiz davanın özü ve özeti şudur: Şeriat bir mecburiyettir, fakat sizin sandığınız kadar ucuz ve basit bir çerçeve içinde değil!.. Derler ki, “zahirî ilimlerin özü tefsir hadis ve fıkıhtır. Onların da özü tasavvuftur. Tasavvufun özü
***** Tasavvufun en son gâyesi Birlik (Tevhîd) tir. *****
Sayfa 246 - Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi YayınlarıKitabı okudu
Tasavvufun kaynağı Kur'an'dadır. İslam'ın temel hükümlerini içselleştirmekse, onlara karşı mesafeli durmak değil, tam aksine onların anlamını daha derin bir şuurla yaşamaktır. Kelime-i tevhid, birinci kısmında hakiki olmayan görüntüden (la ilahelilah yoktur, ilahi nitelik taşıyan hiçbir şey yoktur), hakiki olanı (illa Allah/ ancak Allah vardır) ayırırken, ikinci kısmında ( Muhammed Allah'ın elçisidir) ise, tabiatta ve tarihte yer alan her şeyi menşei ve gayesi bakımından Allah'a Bağlar. Zaten her şey yüce Allah'ın bir mesajı ve bir "ayeti işareti"dir.
Tasavvufun asıl gayesi insanı kendi manevi merkezinden uzaklaştıran, nefsin her türlü heveskâr arzularına karşı deruni mücadele demek olan büyük cihad ile birlik ve bütünlük içinde bir İslam topluluğu gerçekleştirmek için bu topluluğu ilahi kanuna odaklanmaktan alıkoyacak her türlü putataparlık,iktidar,servet,sahte bilgi veya sahte ilahlara karşı durma eylemi demek olan küçük Cihat arasında bir denge kurmaktır
Reklam
Tasavvufun inandığı hürriyet, nefsin kin, kibir, yalan, gösteriş, menfaat, benlik gibi insanı hayvanlaştıran esâretinden kurtulması olduğuna göre, velîlerin gayesi âdem oğlunu, cemiyetin hür adamı yapmaktır.
Zaten şiirin çok da anlaşılır olması iyi bir şey değildir. Bülbül ötüşünden zevk alırız ama neden bahsettiğini bilmeyiz, merak da etmeyiz. Sadece şundan eminizdir “güzel şeyler söylüyor mutlaka!” s.7 “Teberri olmadan tevelli olmaz” Yani zararlıdan, kötüden, hayırsızdan uzaklaşmadıkça, güzele yanaşamazsınız asla. Cem-i zıddeyn muhaldir, (iki
Tasavvufun gayesi, Hakk’ın rızasını kazanmak için, nefisleri temizlemek, güzel ahlâk sahibi olmaya çalışmak, kısaca Allâh ve Resûlü’nün ahlâkıyla ahlâklanmaktır.
Nfk üstaddan
Şeriat üç bölümdür: İlim, amel, ihlâs... Bu esaslardan herbiri yerine gelmedikçe şeriat insanda gerçekleşmiş olmaz. Büyük sırra erenlerin gözünde bâtın irfanının şeriate uygunluğu öylesine tamamdır ki, nokta kıpırdatmaya imkan voktur. Kıyamette seriatten sorulur, tasavvuftan sorulmaz. (Bu muazzam hükmü veren tasavvufun en büyük kahramanıdır)... Ebedi hayata giriş ve azaptan kurtuluş, şeriatin yerine getirilmesine bağlıdır. Kâinatın gayesi olan bütün peygamberler insanları şeriate davet ederler... Kurtuluş yalnız şeriattedir. Peygamberlerin gönderilmesinden murad, kurtuluş yolu olan şeriatin bildirilmesidir. Şeriat, suretiyle (zâhiriyle) "mümkünler" âlemini son haddine kadar kuşatır. Ondan sonra vücup âlemi başlar. O zaman da şeriatin hakikatiyle temasa gelinir. Insanlığın harap ve perişan bir devrinde şeriat meselelerinden herhangi birine takdir ve tatbik sahası açmak, bütün malını mülkünü Allah icin fukaraya dağıtmaktan daha üstündür. İnsanda şeriat gerçekleşince o insan üzerinde Allah'ın rızası karar kılar. İşte bütün dünya ve âhiret büyüklerine kefil olan sonsuz kıymet bu rizadadır. Tasavvuf ehlinin gerçek hedefleri de, tek kelimeyle şeriati tekmillemektir.
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şeriat-Hakikat İlişkisi Bağlamında Tasavvufun Oluşumu
Tasavvuf üzerine pek çok mevcut dönemlendirme vardır. Bu dönemlendirmeler çağlara, kişilere, kavramlara ve diğer ilimlerle ilişkisine göre nitelik kazanır. Genel kabule göre yapılan dönemlendirme ile H. 3. asra kadar olan sürece zühd dönemi, 3. asırdan tasavvufun sistemleşmiş yapısı olan tarikatlara yani 6. asra kadar olan sürece tasavvuf dönemi
Tasavvufun Oluşumu
Tasavvufun OluşumuAbdullah Kartal · Emin Yayınları · 20155 okunma
Tasavvufun teorisyenleri olarak tanımlayabileceğimiz Serrâc, Kelâbâzi, Ebu Talib Mekki, Kuşeyri ve Hucviri gibi yazarların esas gayesi ve çabası, tasavvufun temel umdelerinden taviz vermeden söz konusu 'uzlaşma'yı sağlamaktı.
Sayfa 264 - Emin YayınlarıKitabı okudu
Tasavvuf alan ve konusu hakikat, yöntemi müşahede anlamına gelen marifet, gayesi ise Allah'ın bilinmesi olan ilimdir. Dolayısıyla tasavvuf alanı, yöntemi ve gayesi olan dini-şer'i bir ilimdir.
Sayfa 62 - Emin YayınlarıKitabı okudu
175 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.