Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ağzım ağızla doluydu mermilerden önce.
şiirlerimi yakmaktan vazgeçtim senden sözetmeyi özlüyorum yalnızca
Reklam
Bir evi Yuva Yapan Nedir?
Aileyi bir arada tutan şey yakınlıktır. Menfaatsiz, teklifsiz, hesapsız, maskesiz, sadece kendi olmanın tatlı huzuru. Ev yuva olmaktan çıkarılıp bir eğlence merkezine veya bir pansiyona dönüştüğünde, herkesin başının çaresine bakması gerekecektir. Soğuyan insan ilişkileri aileyi de muhasara altına almış bulunuyor ama yapmamız gereken, geçmişin yasını tutmak yerine, insan olmanın özüne sadık kalmak. Bu da evi yeniden sıcak bir yuva olarak tesis edebilmekle olur.
Sayfa 259Kitabı okudu
“Konuşabileceğin biri varsa 'yalnız' degilsindir, dertleseceğin biri varsa 'arkadaş'ın, hemhal olacağın biri varsa 'dost'un var demektir. Ama teklifsiz sükûnet içinde birlikte ağlayabileceğin biri varsa o, 'sensin'...” İhsan Fazlıoğlu
Zahmetsiz kazancın ve menfaatin iğrenç olup olmadığıysa başlı başına bir sorun. Burada bunun tahliline girişecek değilim. Bende de fena hâlde kazanma isteği olduğu için, salona girdiğimde bütün o hırs, isterseniz hırsın iğrençliği deyin, gayet makul, hatta tanıdık geldi. İnsanların merasimi bir yana bırakıp birbirine teklifsiz davranabilmesi harika bir şey. Kendi kendini kandırmanın âlemi var mı? Ne gereksiz, ne beyhude bir çaba!
Konuşabileceğin biri varsa "yalnız" değilsindir, dertleşeceğin biri varsa "arkadaş"ın, hemhal olacağın biri varsa "dost"un var demektir. Ama teklifsiz sükûnet içinde birlikte ağlayabileceğin biri varsa o, sensin.
İhsan Fazlıoğlu
İhsan Fazlıoğlu
Reklam
“Konuşabileceğin biri varsa 'yalnız' degilsindir, dertleseceğin biri varsa 'arkadaş'ın, hemhal olacağın biri varsa 'dost'un var demektir. Ama teklifsiz sükûnet içinde birlikte ağlayabileceğin biri varsa o, 'sensin'...” İhsan Fazlıoğlu
Kendisiyle teklifsiz konuşabilen insanlar, dünyanın en güçlü insanlarıdır.
84 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Bu kitabın yazarı Byung-Chul Han Güney Koreli bir filozof ve kültür kuramcısıdır. O da anlaşılıyor ki benim gibi toplumsal fanusun çatlamasından epey sancı çekmektedir. Kitapta toplumdaki mahremiyet algısının yok oluşunu, bedensel teşhirciliğin sökün edişini, pornografinin hüküm sürünüşünü sosyolojik tespitlerle irdeliyor ve eleştiriyor. Bunu bir anlamda toplumsal ve kültürel şeffahlık hali olarak adlandırmaktadır. Pornografi kadınları tamamen eşyalaştıran, mastürbasyon malzemesi haline getiren ve onların kokuşmuş bedenlerinin suretini yeryüzüne yayarak bir teşhir bozgunu meydana getirmektedir. Enformatik bozgun ile her ne kadar kendimizi "özgür" addetsek de aslında toplumsal şeffahlığın kuşatması altında özgür iradeleri manipüle edilmiş bireylerden oluşan bir yığınlaşmayı meydana getirmekteyiz. Bu da teklifsiz ve laubali, anti-kutsalcı bir kültür fenomenini oluşturmaktadır.
Şeffaflık Toplumu
Şeffaflık ToplumuByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 20172,086 okunma
Şu öğütlerimi de yaz kafana: Düşüncelerinin ağzı dili olmayacak; Aşırı hiçbir düşüncenin ardına düşmek yok; Teklifsiz ol, bayağı olma; Dostların arasında denenmiş olanları Çelik halkalarla bağla yüreğine. Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da El üstünde tutup elini kirletme. Kavga etmekten sakın, ama ettin mi de Öylesine et ki korksunlar senden. Herkese kulağını ver, sesini verme. Herkese akıl danış, kendi aklını sakla. Kesenin elverdiği kadar iyi giyin, Zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin. Çünkü kıyafet insanın mihengidir çok kez: (...) Ne borç ver ne de borç al; çünkü borç vermek Çok kez hem paranı yitirmektir hem dostunu. Borç almaksa tutum gücünü yıpratır. Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol O zaman, gece gündüze varır gibi, Sen de aldatmaz olursun kimseyi. Güle güle. Dualarım öğütlerim seninle olsun.
Reklam
HEP GİTMELER YURDUYUZ...
Hep gitmeler yurduyuz, Teklifsiz bir baharda dala ilk kuş konmadan Kırmışız asumana uzanan ince dalı Çığ düşmüş koyakların ahı yankılanmadan Evvelden sırlamışız vuslata giden yolu Ne hazin Ne münhezim içimizdeki iklim Ne şefkatten bir ses var
İzinsiz ve teklifsiz gözükmesi, kapı kilidi olmadığındandır.. :)
"Profil ziyareti", zile basıp kaçmak gibi bir şey; bi' hareketlilik var ama ortalıkta kimsecikler yok...:)
Teklifsiz Serseri'nin kim ya da ne olduğunu söylemeye çalışırsam işin bütün büyüsü bozulur; bu, simgesel bir anlatım da değil üstelik; üstü kapalı gönderme diye de bakmamak lazım. O, daha çok bir durumu işaret ediyor; fiil ile özne arasındaki ara leke. Fiilin özneye, öznenin de yer yer fiile dönüştüğü bir varsayım.
Sayfa 104Kitabı okudu
Uykusuzluğa Yakarış
Fakat bu yeniden fetih kolay bir iş değildir: Buna yaklaşıldığı vakit, gecelerin damgasını nasıl yemiş olduğumuzun farkına varırız. Sever misiniz?.. Atılımlarınız hepten bayağılaşacaktır; her “vecd”den, zevklerle dolu bir dehşetten çıkar gibi çıkacaksınız; fazla teklifsiz komşunuzun bakışlarını bir cani suratıyla karşılayacaksınız; samimî oynaşmalarına, azmış bir şehvetin tedirginliğiyle karşılık vereceksiniz; masumiyetine ise bir suçlu şiirselliğiyle; zira sizin için her şey şiir haline gelecektir, ama kabahatin şiiri olacaktır bu.
Metis YayınlarıKitabı okudu
GECE AYİNİ
bir kaç mısra, Tanrım, bir kaç mısra! güz yağmuru gibi sitemli, ağır ama sızlanmayan; elmas sertliğinde yahut ölüm sertliğinde ama gözyaşı sıcaklığında birkaç mısra!
Sayfa 42 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.