Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Temellerine indirgenince her konu basit olur. Temeller de ne kadar azdır, bilsen şaşarsın. Belki de yalnızca iki tane. Hepimizi açıklamaya yetiyor. Zor olan, dolaşıklığı açıp basite indirgemek. İnsanlar buna zahmet etmek istemiyor. Sanırım sonuçlardan da hoşlanmayacaklardır.
Plato Film YayınlarıKitabı okuyor
Artık sana attığım temeller tutmuyor. Çünkü sen hiç yoksun. Hiç olmadın.
Reklam
Ana kaynaklara inen bu ilginç incelemenin sonucunda şu soru ortaya çıkıyor: doğu Avrupa Yahudilerinin büyük bir çoğunluğunun kökeni Hazar Türklerine mi dayanıyor? Koestler’in bu incelemesi, bu soruya olumlu bir yanıt vermektedir. Eğer gerçek buysa, “Doğu Avrupalı Yahudiler, Hazar, yani bir Türk soyundan geliyorlarsa; Naziliğin, Yahudi düşmanlığının dayandığı temeller tümüyle saçmadır” diyor Koestler. Ve Hitler, Semit bir soyu yok edeyim derken, Kafkasya’dan gelen bir halkı ırk kırımına uğratmıştır.
Husserl’ın fenomenolojisi, tıpkı diğer başarılı hareketler gibi, karşıt eğilimlere bölünmüştür. Kant’ın son yıllarına benzer bir şekilde, Husserl da kısmen kendi ürettiği harekete katılmış, kısmen hareketin saptığı yönler karşısında dehşete düşmüştür. Husserl, daha önceki formalizmini, kesinlik taşıyan bilimsel temeller arayışını, modern tarihte ortaya çıkan patolojik bilince özgü olduğunu düşünmüştür. Fenomenolojinin “nesnellik önkoşulunun ertelenmesi” suretiyle ilerlemesi gerektiğini ifade etmiştir (Roberts, 1972:209); artık çağın alâmetifarikası olarak gördüğü bilimciliğin düşmanıdır. Viyana Çevresinin manifestosunda üne kavuşan bilimciliğin karşısında vahiysel bir tonda konuşur; son çalışması The Crisis of the European Sciences’ın konusu, 1935 tarihli “Avrupa İnsanının Krizi” başlıklı konferansıyla denk tutulur. Husserl, bütün hayatı boyunca krizden beslenmiştir. 1880’lerde ortaya çıkan matematiğin temel krizi, Husserl’ın algısında yerini bilimciliğin kişidışılığından -sonsuz gerçekler alanı karşısında doğal tutumun zaferi- doğan krize bırakmıştır. Aynı zamanda Husserl diğer yönde zafer kazanan Nazilerin ideolojisinde bütün çıplaklığıyla ortaya çıkan irrasyonalizme ve çırağı Heidegger’e de saldırmıştır: “Avrupa’nın çöküşü, kendi rasyonel hayat anlayışından uzaklaşması, ruha karşı düşmanlık beslemesi ve barbarlığa yönelmesidir” (kaynak Natanson, 1973:145).
Sayfa 895Kitabı okudu
Netice olarak İslâm, iffetli bir toplum oluşturmak için evlilik dışı ilişkileri şiddetle yasaklamış, buna karşın evliliği özendirmiş ve kolaylaştırmıştır. İslâm"a göre doğal ve fıtrî bir gereklilik olan evlilik, hem kadın ve erkek için huzur ve sükûn kaynağıdır hem de yeni nesillerin sağlıklı olarak yetişebildiği en uygun ortamdır. Yapılan ideal bir evlilik, eşlerin hem dinî hayatlarını hem de ırzlarını ve nesillerini koruma altına alacaktır. Müslüman bir bireyin mutluluğu, uygun bir evlilikle; huzurlu bir toplum ise sağlam temeller üzerine kurulmuş aile yuvalarıyla sağlanacaktır. Diğer bir ifade ile ailenin korunması, toplumun da korunması ve geleceğe ümitle bakabilmesi anlamına gelecektir.
664 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hayır arkadaşım , gram kadar bir bıkkınlık gelmiyor bana. Mevzu bahis bu evrense tık yok, ne yaşım ilerliyor ne kafam geriliyor. Yazmaktan ziyade hissettiğim bir okuma oldu. Ben hayatta pek az şeye değer veririm. Gerçekten. Bunu anlatmak biraz zor ama çalışayım. Ayılıp bayılmam her şeye. Sonra her şeye de sahip olmak gibi bir emelim yok. Benim
Harry Potter and the Goblet of Fire
Harry Potter and the Goblet of FireJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Scholastic Inc. · 201329,3bin okunma
Reklam
Uzun inceleme ve araştırma yanlış fikirleri çoğaltıp güçlendirebilir. Hatalı temeller üzerine ne kadar çok şey inşa edilirse felaket de o kadar büyük olur ve büyük bir özenle inceleyip araştıranların nedenleri ve vardıkları sonuçlar da birbirini tutmaz.
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
Eğer öyle bir yer varsa -ki buna inanmak için birtakım temeller var gibi- oranın bir tür anaerkil ilke üzerine kurulu olduğunu göreceksiniz, hepsi bu.
Pederim, Gondolin düşmeden önce orada doğmuş olan Earendil, validem de Doriath’h Luthien’in oğlu Dior’un kızı Elwing idi. Dünyanın Batısı‘nda bozgunlarıyla, meyvasız galibiyetleriyle Uç çağ gördüm geçirdim. “Gil-galad’m emir subayıydım ve onun ordusunda savaşa yürüdüm. Mor-dor’un Kara Kapısı önündeki Dagorlad Muharebesi’nde bulundum: Biz galebe
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.