Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden Tarih ?
Tarih okumayı, seyretmeyi, öğrenmeyi seviyoruz. Peki, bunu neden seviyoruz? Geçmişi bilmek bize ne kazandırıyor? Geçmişte ne olduğunu, ne yaşandığını hep merak ederiz. O zamanlarda yaşananlar ilgimizi çeker. Öğrenince de "Demek ki o zamanlar böyleymiş" deriz. Bir de işin magazin tarafı vardır. Kimseye bir faydası olmayan tartışmalar çıkarılır insanların önüne. Bu tarz sansasyonel vakalar da kimilerinin ilgisini çeker tabi. Sadece meraktır insanları bu bilgileri öğrenmeye iten. Hâlbuki tarih bizim için çok önemli bir öğretmendir. Birebir tekerrür etmese bile benzer durumlar karşısında ne yapmamız gerektiği konusunda bize çok şey öğretir. Yaşanmış tecrübeleri bize aktarır. İşte geçmişi, tarihi bilmek bu yüzden önemlidir. Tarihi vakalara bakarak ders çıkarabilmek için, bu olaylardan ibretler alabilmek için ve geleceğe dair planlarımızı sağlam temeller üzerine kurabilmemiz İçin tarih öğrenmeliyiz. Ve tabi ki tarih öğrenirken de okumalarımızı bu niyetle yapmalıyız. Yoksa tarih sadece masaldan ibaret olur bizim için...
Muhammet Emin OyarKitabı okudu
Nede olsa insan gençliğin özgürce düşünen ham hayallerinden kurtulup sonunda daha sağlam temeller oluşturmadıysa, hedefine ulaşamaz.
Reklam
Türk Filozof Ebu Nasr Muhammed el-Farabi (870?-950?)
Farabi'nin fikir alanı bü­yün bilgiyi kucaklıyordu. Böylece "bütün ilimleri tasnif eden, sınırları­nı belirleyen ve ilmin her bir dalını sağlam temeller üzerine inşa eden lslam alemindeki ilk isim" olmuştu. Rasyonel sorgulamanın daha da ileri gittiği alanı muhafaza edip hatta genişletirken özellikle maneviyata ayrılmış bir alanı teşhis etmiş olması büyük bir başarıydı. Bu sebeple lslam aleminde kendisine "Muallim-i Sani" (İkinci Öğretmen, zira ilki Aristo idi) denilmişti. Modern filozoflar ise Farabi'den ilk mantıkçı ve lslami neoplatonizmin kurucusu olarak söz etmektedirler. Tanrıyla il­gili olarak Vacib'ül Vücud (ilk varlık, varlığı zorunlu olan) mefhumunu geliştiren Farabi, doğrudan ya da dolaylı olarak Thomas Aquinas, Dan­te ve hatta Kant ile orta çağda yaşamış Yahudi düşünür İbn-i Meymun üzerinde önemli bir tesir bırakmıştır. Tüm dünyanın okuduğu Farabi hem Doğu'da hem de Batı'da orta çağ düşüncesinin prensiydi.
Sayfa 257 - Kronik KitapKitabı okuyor
Eğer kişi insanların mutluluk, sevgi, sevinç olarak tanımladıkları şeylerin tamamıyla yanlış temeller üzerine inşa edilmiş varsayımlar olduğunu keşfederse yüreğinde derin bir boşluk olur. Onun için bu büyük boşluğu doldurmanın yegane çaresi de gerek kendisinin gerekse de başkalarının kaderleri üzerine kumar oynamasıdır. Bunu başarabilecek yeteneğe sahip birinin gücü her şeye kadirdir.
Eğer kişi insanların mutluluk, sevgi, sevinç olarak tanımladıkları şeylerin tamamıyla yanlış temeller üzerine inşa edilmiş varsayımlar olduğunu keşfederse yüreğinde derin bir boşluk olur. Onun için bu büyük boşluğu doldurmanın yegane çaresi de gerek kendisinin gerekse de başkalarının kaderleri üzerine kumar oynamasıdır. Bunu başarabilecek yeteneğe sahip birinin gücü her şeye kadirdir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Daha kendini tanıyıp kim olduğunu, ne olduğunu, ne için bu dünyada var olduğunu Anlayamamış olan birinin aşkı da, yapacağı evliliği ve yürüteceği işi de zayıf temeller üzerine kurulmuş olur.
Reklam
Bütün zahirî ve dünyevî ilimlerin zeminine dînî bir altyapının girilmesi zarûrîdir. Eğer dînî, yani mânevî altyapı verilmezse; nesiller, ekranların, görünmez internet ağlarının birbirine zincirlediği dünyada tek dişi kalmış medeniyetin evlatları olmakta. Öz anne-babaların biyolojik bağı hiçbir şey ifade etmemekte. Bu sebeple, evlatlarımızın gönül dünyalarına dînî, mânevî temeller atacak müesseseler çok mühim... Salih babalar ve saliha anneler yetiştirecek olan Kur'ân kurslarımız, imam-hatip okullarımız ve bu husustaki destekleyici gayretler çok mühim. Tasavvufu yaşayacak, takvâ ile kuşanacak, ihsan şuuruyla Hakk'ın şahidi olacak bir neslin yetişmesi için bu gayretler çok mühim... Ahirzamanda bu mânevî altyapı ile yetişip, ilmi; hakiki, faydalı zeminine oturtabilenler, bütün dünyaya İslâm'ın mütebessim çehresini aksettirebilecektir. İslâmofobiyi îcat edenlerin asıl korkusu da budur.
Sayfa 110Kitabı okudu
Biz her araçtan yalnızca bir Ülkü için yararlanırız o Ülkü şudur; Türk ulusunu uygar toplumlar arasında yaraştığı kata yükseltmek ve Türkiye Cumhuriyetini sarsılmaz temeller üzerinde her gün daha çok güçlendirmek bunun için de zorbalık düşüncesini öldürmek.
1930’lu yıllarda M. Kemal’in adına iliştirilen metafizik sıfatlar, onun üzerinde dinsel bir hâle oluşturur. Kemalizmi doktrinleştirme gayretine girenlerden biri, Ankara milletvekili Şeref Aykut (1874–1939), Kamâlizm kitabında (1936) sistemli olarak Kamâlizm dininden söz eder: “Yalnız yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensiplerini ekonomik temeller
Sayfa 121Kitabı okudu
Temellerine indirgenince her konu basit olur. Temeller de ne kadar azdır, bilsen şaşarsın. Belki de yalnızca iki tane. Hepimizi açıklamaya yetiyor. Zor olan, dolaşıklığı açıp basite indirgemek. İnsanlar buna zahmet etmek istemiyor. Sanırım sonuçlardan da hoşlanmayacaklardır.
Plato Film YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.