Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Bilirim. Her gün doğmadan kızıllığına yazar adını… Bilirim her martı dokunmadan denize kendi dilince tekrarlar duanı... Ve her gül açmadan kollarını bu dünyaya, Senin kokunu bular yüreğine… Bilirim düşmez güneş toprağın hiçbir zerresine hatırlamadan Seni… Bilirim seversin Sen Seni seveni… Ey beni en çok sevenin en sevdiği… Ey gönlümdeki sevgiye
Reklam
tenhâ hıçkırıklar
Bu hazin yenilgiler açacak bahtımızı, Bırak cellatlar bizi ölümlü sansın güzel...
Nurullah Genç
Nurullah Genç
tenhâ hıçkırıklar
𝙸𝙸𝙸. ürkekse, yaprakları sararır çiçeklerin yorgun bir yalnızlıktan geriye kalan nedir nicedir karanlığı bitmiyor denizlerin nicedir kahrolası bir değirmendir rüya garip gölgeler vardır ardında sessizlerin bu hicranlı yaşamak, bu müheyya pelerin kim der ki kan rengiyle yine boyansın güzel sen ki, en ihtişamlı tahta şâyânsın güzel varlık ne yârdır bize, ne de düşmandır elem bilmeyenler anlamaz nerde âyânsın güzel dudaklarından alır mürekkebini kalem kırılan kâselerden süzülünce türküler mihengine gün doğar acının; ruhum güler
Sayfa 122 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
tenhâ hıçkırıklar
ꀤꀤ. ihtiras kin ve köpük, zakkuma candır isyan bir sondur biliyorum, son birin kitabı aşk bir damla gözyaşında boğulur mu bu hayal avuçlarında dağlar küçülüyor mahşerin gel bu mağlup sultanın inleyen tahtında kal gör ki, nasıl taşırmış sensizliği bir hamal söyle, şimdi şehirler kime inansın güzel aklımda binlerce yıl, ufkumda ânsın güzel geceyi titretiyor o mücella gözlerin melek değil, cin değil, sade insansın güzel ırmaklar divanedir yurdumda; viranedir sensiz kalan saraylar, münzevi; ruhuma bak mor bakışlı bir ölüm, yaralı kuş ve leylâk
Sayfa 121 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
tenhâ hıçkırıklar
siyah bir mumya mıdır bu hayal vâdisinden çıka gelir ansızın gölgesiyle, bir umut bir düş, karanlığında kaybolur menzillerin rüzgâr kıvılcımları doldurur içimize tutuşan saçlarından ateş akar gecenin alamaz göklerinden kimse rüyanı senin kaînat sarayında baht-ı devransın güzel bırak da kehkeşanlar yolunda yansın güzel pür telaş uyansa da uykusundan bilgeler bu sevdalı arzuhal arşa dayansın güzel belki bir gün âhınla alevlenir gölgeler rüzgâr umut arıyor saçının tellerinde gizem hâlâ hicranlı bir bahar ellerinde
Sayfa 120 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
tenhâ hıçkırıklar
gel artık, ağlayanın inleyen tahtında kal gör ki, nasıl taşırmış sensizliği bir hamal
Sayfa 10 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
tenhâ hıçkırıklar
Derûnî âlemini bilemez kimse senin Öfkeye karşı sükûn, kahra ziyânsın güzel Tende zerre olsan da, canda cihânsın sen
Sayfa 129Kitabı okudu
tenhâ hıçkırıklar
tutuşan saçlarından irin akar gecenin alamaz göklerinden kimse rüyanı senin rüzgâr umut arıyor saçının tellerinde gizem hâla hicranlı bir bahar ellerinde
Sayfa 9 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
tenhâ hıçkırıklar
siyah bir mumya mıdır bu hayal vâdisinden çıka gelir ansızın gölgesiyle, bir umut bir düş, karanlığında kaybolur menzillerin rüzgâr kıvılcımları doldurur içimize tutuşan saçlarından ateş akar gecenin alamaz göklerinden kimse rüyanı senin kaînat sarayında baht-ı devransın güzel bırak da kehkeşanlar yolunda yansın güzel pür telaş uyansa da
Sayfa 120Kitabı okudu
tenhâ hıçkırıklar
varlık ne yârdır bize, ne de düşmandır elem dudaklarından alır mürekkebini kalem
Sayfa 11 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
IX Evime hür, başın dik olarak, Evimin kadını olarak gir (Aynı şiirden) Liza’nın önünde şaşkın, bitkin, iğrenç derecede bozulmuş bir halde duruyordum; galiba bir yandan gülümsüyor, bir yandan da tıpkı önceden, can sıkıntıları arasında düşündüğüm gibi pamuklu, hırpani sabahlığının önünü kavuşturmaya çalışıyordum. Apollon bir iki dakika durduktan
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.