Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben hep yeni bir şeyler istiyorum... Şimdi ile yetinmeyi bilmiyorum... Terlediğimde üşümek istiyorum. Üşüdüğümde terlemek istiyorum. Yalnız kaldığımda biriyle birlikte olmak istiyorum. Biriyle birlikte olduğumda yalnız kalmak istiyorum.
Hoşlandığım hiçbir şey yok; bir teki dışında: çalışmak. Bedence ve ruhça çalışmak. Ama bedence çalışmak daha iyi. Yorulmak, terlemek, kemiklerimin gıcırdadığını duymak hoşuma gidiyor.
Sayfa 167
Reklam
Nuhun Gemisi
Diyarbakır kendisini öylesine gizlemiş ki,tadına varabilmek,onu sevebilmek için emek istiyor terlemek istiyor. İki Diyarbakır var:Biri sürün içindeki eski,öteki surun dışındaki yeni Diyar bakır.Eski Diyarbakır,mimarisi,evleri,kahveleri sokakları,caddeleri,giyinişi,velhasıl her haliyle,surları kadar kirli.Evlerde. aynı şekilde eski toprak damlı kirli ve damları yemyeşil.Sokakların genişliği dört adım.Kapıyı çaldınızda,kara gözlü esmer bir kadın kapıyı açar.Bü gün şehir gül kokuyor.Koca bir top gül beş kuruşa.Köyden getirmiş bu gülleri.Kahveler tıklım tıklım dolu. Sebebini sordum işsizlik dediler.
Sayfa 10 - YkyKitabı okuyor
Fırtınalardan, kasırgalardan, mutluluk ile mutsuzluğun deli gibi bir hızla birbirini izlediği yorucu hayatımdan bıktım artık. Ne gam! Cennetindeymiş, ya da cehenneminde! Ben hep yeni bir şeyler istiyorum... Şimdi ile yetinmeyi bilmiyorum... Terlediğimde üşümek istiyorum. Üşüdüğümde terlemek istiyorum. Yalnız kaldığımda biriyle birlikte olmak istiyorum. Biriyle birlikte olduğumda yalnız kalmak istiyorum.
"Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek. Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belalara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi: Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor Yürekten gelenin doğal rengini."
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel Zalim kaderin yumruklarına, oklarına Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü. Çünkü,
Reklam
Şimdi ile yetinmeyi bilmiyorum… Terlediğimde üşümek istiyorum. Üşüdüğümde terlemek istiyorum. Yalnız kaldığımda biriyle birlikte olmak istiyorum. Biriyle birlikte olduğumda yalnız kalmak istiyorum
Atatürk diyor ki;
Düşmanlarımız bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla suçluyorlar ve duraklamamızı, düşüşümüzü buna bağlıyorlar. Bu yanlıştır. İslâm Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi din diye bin türlü kayıtlarla kayıtlı zannettiğimiz şeyler, dinimizde yoktur. Bizim dinimiz, akla en uygun ve en tabii bir dindir. Ehli İslam’ın yakalanmış olduğu zulüm ve sefaletin elbette birçok nedenleri vardır. İslam dünyası, dinin hakikatleri çerçevesinde Allah’ın buyruğunu yerine getirmiş olsalardı, bu sonuçlarla karşılaşmazlardı. Allah’ın emri çok çalışmaktır. İtiraf ederim ki düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan daha çok çalışmak zorundayız. Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygarlık buluşlarından en üst derecede yararlanmak zorunludur. Hepimiz itirafa mecburuz ki, bu konudaki hatalarımız çok büyüktür. Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı önermez. Aksine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.
Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine Sevgisinin kepaze edilmesine Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini?
terlemek etin ağlamasıdır: Buna inanıyor aramızdan bazıları.
Reklam
Bilinç
Ölmek , uyumak sadece ! Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak , ama düş görebilirsin uykuda, o kötü ! Çünkü o ölüm uykularında, Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından , Ne düşler görebilir insan , düşünmeli bunu . Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden . Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine , Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine . Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken, Kim ister bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini? Bilmediğimiz belalara atılmaktansa Çektiklerine razı etmese insanı? Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi.
Sayfa 72 - HamletKitabı okudu
Kim dayanabilir zamanın kırbacına? Zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, Sevginin kepaze edilmesine, Kanunların bu kadar yavaş Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken, Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek, Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa, O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini?
Gökyüzüdür aşk. Binlerce yıldızın yüreğine yarenlik etmesidir. Güneşin doğuşunu yüzünde izlemek, Her ortaya çıkışında, Gözlerinin rengini gökkuşağında görmektir. Yanmaktır aşk, Yakarmaktır. Buz gibi havada terlemek, Sıcacık bir yerde tir tir titremektir. Yemyeşil bir parkta kurulu iki bankta hasret çekmektir.
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken? Kim ister bütün bunlara katlanmak Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya Ürkütmese yüreğini?
Çalışmak
Çalışmadan geçinenler Bizden değildir. Hacı Bektaş Veli (k.s) Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir, Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.