. Eğer dürtülerimiz sadece açlık, susuzluk ve arzuyla sınırı olsaydı, neredeyse özgür olabilirdik, ama şimdi esen her rüzgardan, tesadufi bir kelime ya da sahneden etkilenip o yöne sürükleniveriyoruz. .
(…) insan bireyliği kendi hakkına sahip bir şey değildir, nesnel dünyada bulunan güçlerin tesadüfi bir ürünüdür. Bu düşünce, insanın asla eşsiz ve kendine özgü kabul edilmediği, her zaman yerine bir yenisinin konabileceği, kolay vazgeçilebilinir bir şey olarak düşünen arkaik arkaik dünya kavramı kanalıyla gelmiştir.
Sayfa 37 - Keşfedilmemiş Benlik, Carl Gustav Jung, İlhan YayıneviKitabı okudu
Reklam
#Haziran2024 "Ne var ki uçaktan indikten çok kısa bir süre sonra benim hayal ettiğimden çok daha fazla şey içerdiğini anladım." "Mutluluk, beklentilerimizdeki gibi kesintisiz ve uzun süren bir memnuniyet duygusu değildir. Aksine aklın ve bilincin de işin içinde olduğu kısacık ve tesadüfi bir olgudur." " Acaba tatilimizin kaçta kaçını geleceği düşünerek geçirmişizdir?" "Şairin eleştirisi şehirlerin ruhumuzda açtığı yaralara yönelikti, sağlığımıza verdiği zararlara değil." "Neden bir şelalenin, dağın ya da başka bir doğal güzelliğin yakınında olmak insanı 'düşmanlıktan ve aşağılık tutkulardan' uzak tutuyordu? Kalabalık bir caddenin yakınında olmak neden aynı şeyleri yaşatamıyordu insana?" "Güçlü ama vasat şeyler karşısında aşağılandığımızı hissederiz, öte yandan güçlü ve soylu şeylere korkuyla karışık bir hayranlıkla bakarız." "Evren bizden kudretli, biz ise evren karşısında aciz ve geçiciyizdir; yapabileceğimiz tek şey, arzularımızın kısıtlandığını ve bizden daha büyük olgular karşısında boynumuzun bükük olduğunu kabul etmektir." "Dünya sana mantıksızmış gibi görünebilir, fakat bu dünyanın kendi içinde mantıksız olduğu anlamına gelmez." "Ender görülen bir manzarayı kaybetme endişemiz, deklanşöre her basışımızdaki klik sesiyle birazcık daha azalır." "Resim sanatı sayesinde bakmak yerine fark etmenin bilincine varıyorduk." "Nasıl olsa fotoğraf güzelliği kaydediyordu; dünyaya eskisi kadar dikkatle bakmaya gerek yoktu artık."
.. ahengi bozuk yankılar, tutarsız ses patlamala­rı, kopmuş hiddet tutku parçaları ulaşmaktaydı bunların ne­reden geldiğini nasıl söylemeli: Her türlü şiddetin ve her türlü tutkunun şu kalıcı ve tüketilemez istifinden daha doğrusu haznesinden daha doğrusu ilkesinden, bu şiddet bu tutku dünya üstünde avanak avanak aylak aylak ve amaçsız gezin­ mekte tıpkı yollarının üzerinde rastladıklarını vahşi ve tesa­düfi bir biçimde savuran kör ve temelsiz bir hiddetten başka hiçbir hedefi olmayan şu rüzgarlar şu tayfunlar gibi; .. .
Sayfa 259 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Yeni tarih, “Bugünkü halimizin ne doğal olduğunu ne de sonsuza dek süreceğini,” söyler. Bir zamanlar her şeyin başka olduğunu hatırlatır. Sadece bir dizi tesadüfi olay bugünün haksız dünyasını ortaya çıkarmıştır. Akıllıca davranırsak dünyayı değiştirebilir, çok daha iyi bir dünya kurabiliriz. Marksistler bu nedenle kapitalizm tarihi okur, feministler ataerkil toplumların oluşumunu çalışır ya da Siyahlar köle ticaretinin dehşetlerini anarlar. Geçmişi ebedileştirmeyi değil ondan kurtulmayı amaçlarlar.
Bununla birlikte hepimiz, içimizde uyuyan güçten uzaklaşarak, ranrısallığımızdan koptuğumuz için bir boşluk ve yalnızlık hissederiz. Bu yalnızlıktan kurtulmaya çabalamamıza ve hayatımızı yüzeysel şeylerle doldurmamıza şaşmamak lazım. Bizi de­rinden etkilemeyen ve asla mutlu edemeyecek he­deflerin peşinde koşmamızın sebebi de budur. Yaratıcılığımızdan uzaklaştığımız ve evren üzerin­deki gücümüzü reddettiğimiz sürece hayat anlaşıl­maz ve görünürde tesadüfi. olaylarla üzerimize gelecektir. Lakin burada da yaşamımızı bu şekilde yönlendiren yine biziz. Acı acı yakındığımız bu du­rumu, biz meydana getiriyoruz. Dünya üzerindeki hiçbir şey, bu enerji olmadan mevcudiyetini devam ettiremez. Rezonans Kanunu her zamanBlder. Seni inançlarında daima haklı çıkarır.
Reklam
165 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.