…İnsan saçmaladığı yere aittir.
Ben senin dışında herkesle ciddi konuşuyorum.
Sana gelince ise... Sana gelince ise saçını kuruladığın için teşekkür ediyorum...
İnsanoğlu, duygularına dokunulduğunda harekete geçer. (Sf.49)
.
İnsanlar kendilerini iyi hissettirenle iş yaparlar. İnsanoğlu duygusal bir yaratıktır. Bize kendimizi mutlu, özel, güvende hissettirenle birlikte olmak isteriz. (Sf.183)
.
Yaşamınızda ve kurumunuzda konuklarınıza “Tanrı’ymışlar” gibi davranıyor musunuz? Bu sizin kişisel ve kurumsal kültürünüzün bir parçası mi? (Sf.195)
.
Bana göre “lütfen”, “sana saygı duyuyorum” demek. “Teşekkür ederim”, “seni takdir ediyorum” demek. İyi davranışlar, çevrenizdekilere değer verdiğinizi göstermenin güçlü bir yoludur. (Sf.200)
.
“Odamda tek başıma olmayı diledim,kitaplarımla baş başa , bu insanlardan uzakta.”
Dipnot: ne kadar çoğu insanın hayatını kötü etkileyen virüs beni kitaplarımla baş başa bıraktı üzülerek teşekkür ediyorum.
HİTLER’İN SON GÜNLERİNDEKİ
KONUŞMALARINDAN
“Danzig Krizi” konuşmasından...
“Bilim, toplumsal bir olaydır ve bütün
toplumsal olaylar gibi, kitleye getirdiği kâr ve
zarardan başka bir meşru sınıra sahip değildir...
Şansıma teşekkür ediyorum ki, beni bilimsel
eğitimden korudu. Bu sayede, bazı ilkel
inançlardan uzak kalabildim. Her şeyi anıtsal bir
tarafsızlık ve buzdan bir ruhla yargılıyorum...
Tanrı, beni insanlığın kurtarıcısı olarak tayin
etti.”