"Belki en başında birbirimizle başka türlü kaynaşabilirdik, mücadele etmeden, çekinmeden, birimizin veya diğerimizin üstün ya da aşağı olması söz konusu olmadan! Sadece gençliğimizin tazeliğiyle, duyduğumuz sevinç ve esrimeyle! Evet, belki! Belki böyle bir aşk vardır, mümkündür ve güzeldir. "
____
Bir an tıkandım ve ne olduğunu kendim de anlayamadığım bir acı göğsümü sıkıştırdı; zahmetle sözlerime devam etdim; Fakat bu şansı kaçırdık, benim için artık çok geç.
__
"Sana saatlerce savaşın getirdiği acılardan söz edebilirim ama bu benim daha da fazla üzülmeme neden oluyor. Olabildiğince sakin bir şekilde bu sıkıntıların bitmesini beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Hem Yahudiler hem de Hıristiyanlar beklemedeler, bütün dünya bekliyor. Ve birçoğunun beklediği tek şey, ölüm."
Anne Frank
Selamun aleyküm cümleten. Hiç hesapta olmayan bir incelemeyle karşı karşıyasınız ona göre :) son zamanlarda inceleme yazma isteği vardı içimde ancak layık bir kitap bulamıyordum. Katıldığım etkinlik de bir iki paragraf yazacak olmama vesile oldu.
Bu güzide eder 151 sahifeden oluşuyor. Muhtevasında birbirinden güzel, gönlüme hitâb eden şiirler
YouTube kitap kanalımda Chuck Palahniuk'in kitaplarını önerip yeraltı edebiyatını anlattım: ytbe.one/IvPO-pKvUPw
Allah'ım sen bizi tıkama. Bu nasıl bir tıkanmadır arkadaşlar? Bu nasıl bir yeraltı edebiyatıdır? Bir kitap ismiyle bu kadar mı uyumlu olabilir? İnsanlar böyle tıkanmayı nereden öğrendi?
Kitabın ana karakteri, para
DELİ DELİ KULAKLARI KÜPELİ :))
Daha küçükken derlerdi inanmazdım!
Meğer öyleymiş, deliymişim.
Öğrendim.
Deli derler bana, ne yaptığını bilmeyen nereye gittiğini bilmeyen, nasıl yaşanır?
Nasıl sevilir? Nasıl bakılır hayata? Nasıl ölünür?
Bilmeyen bir deli!
Ne zaman delirdim bu kadar?
-Bu kitap delirerek ölenlere/ölmeyi
Şimdi gelelim şarkıya.
Bunu yıllar önce bir video izlerken karşıma çıktı ve öyle dilime takıldı sonra işte arada gitar çalıyorum üzerin de denedim olmadı çıplak ses daha güzel yakıştı bence.
Iıı birde nefes darlığım olduğu için bazı yerlerde tıkandım gibi ama olsun.
Sizin yorumlarınız?
drive.google.com/file/d/18AauJb-...
Bu Aşk'tan takatsizim,
Sen oldum da, üç adım kala halsizim.
Ben bu dünyadan Aşk'a sığındım,
Ben har idim, yar yolunda tıkandım...
Şerh eyleme beni Yâr, nakıştır vuslatın duası,
Gözlerindir, gözlerimin safası.
Aşk ki; beklemektir,
sılası özlemek...
Aşk ki; bir iç çekiştir,
sıygası muhabbet deryası...
Aşk ki; bir tazarru,
sızağı mecrûh bir kalp yarası...
Aşk ki; bir niyaz,
sığınışı Hû'ya,
perdesizdir gökyüzüne bakışı...
// Yusef Masadow //
Yeşilçam filmlerini aratmayan son derece gerçekçi bir kurgu eseri olan Masumiyet Müzesi ile geldim
"Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum."
diye başlıyor kitap.
Zengin bir istanbullu olan Kemal, nişanlanma arifesinde iken bir akrabasının kızına, Füsun'a aşık oluyor, bu yasak aşk üzerine kitap akıyor gidiyor. Kemal saplantılı
.
Tencere
Esra Turap
Kendisinden başka herkesin her işine burnunu sokmaya bayılan Batı, pusulayı hepten şaşırıp artık duygularımıza da yön verme derdine düştü! Farkındasınızdır, bilhassa yüzyılın son yarısında her meseleye güya bir reçete bulup “şöyle davranın” demeyi de aşarak, “bu durumda şöyle hissedin” diyor.
Elbette bunu açıkça değil,
Hasreti denizlerin,
Denizler kadar derin.
Ve o kadar bucaksız.
Ta karşımda yapraksız
Kullanılmış bir takvim.
Üzerinde bir resim;
Azgın, sonsuz birdeniz.
Kaygısız, düşüncesiz,
Sanatı anlamak için yalnızlığı anlamalıyız diye lafa giriyorsa biri bulunduğunuz mekanı terkedin ve o kitaba bulaşmayın. Kapatın kütüphanenizin ücra bir köşesine tıkıştırın yoksa peşinizi bırakmaz,uyku bile haram olur,sabah işe şiş gözletre gidersiniz. Ve bu giriş Blanchot tsrafından yspılmışsa lanetlendiniz demektir. Bir Blanchot kitabi yarım