Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahudiler serbestçe yazmak imkanını elde ettikleri andan itibaren sizin fikir yapınız yıkılmak tehlikesindedir. Alman romantizmi idealizmi yaratarak Katolikliği ihya etmişti. Heine adında Düsseldorflu bir küçük Yahudi çıktı, kurnaz ve neşeli eecbezesini romantikler, idealistler ve Katoliklerle alay etmek yolunda kullandı. İnsanlar politika, ahlak,
Tolstoy bu romanı yazarken saatlerce odasına kapanır ve öyle yazardı. Öyle ki hizmetçisine zorunlu bir neden olmadıkça kendisini rahatsız etmemesini söylerdi. Hizmetçi de Tolstoy'un yemeğini kapıya bıraktıktan sonra kapıya bir defa vurur ve giderdi. Sürekli böyle devam eden hizmetçi aradan birkaç gün geçtikten sonra yemeğin yenilmediğini görür. Bunun üzerine kapıya vurur ama içeriden en ufak bir ses dahi yoktur. Telaşlanan hizmetçi komşulara, yakın arkadaşlara haber verir ve hemen gelip yardım etmelerini isteyince gerçek ortaya çıkar. Eve gelenler kapıyı açarlar ve büyük yazarı cenin pozisyonunda yerde yatarak ağladığını görünce büyük bir şaşkınlık yaşarlar. Neden böyle ağladığına anlam veremeyenler Tolstoy'a bunun sebebini sorunca ünlü yazarın ağzından şu sözler dökülür: "Anna Karenina öldü."
Reklam
Yetinmeyi bilirmisin?
Tolstoy'un "İnsan Ne ile Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom'un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom'a "Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım" der. "Yoksa bütün hakkını kaybedersin." Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir gücü. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz... Reis olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olayı bir daha izlemiştir. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom'u gömerler. Reis, Pahom'un mezarının başında durur şöyle der: "Bir insana işte bu kadar toprak yeter!"
Yirmi Üç
Gecenin ortasında artık kararını verdi. Dağlara kaçıp sandık adamlarıyla vedeno'yı basacakti. Böylece ya ölmeye yada ailesini kurtarmaya karar verdi . Ama daha sonrasında ailesiyle birlikte ruslara geri mi dönecekti yoksa hunzah'a giderek şamil ile savaşmaya devam mı edecekti? Hacı murat sonrasına daha karar vermemişti.
Sayfa 154Kitabı okudu
488 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Usta yazar bu romanı yazarken saatlerce odasına kapanır ve öyle yazardı. Öyle ki hizmetçisine zorunlu bir neden olmadıkça kendisini rahatsız etmemesini söylerdi. Hizmetçi de Tolstoy'un yemeğini kapıya bıraktıktan sonra kapıya bir defa vuru ve giderdi. Sürekli böyle devam eden hizmetçi aradan birkaç gün geçtikten sonra yemeğin yenilmediğini görür. Bunun üzerine kapıya vurur ama içeriden en ufak bir ses dahi yoktur. Telaşlanan hizmetçi komşulara, yakın arkadaşlara haber verir ve hemen gelip yardım etmelerini isteyince gerçek ortaya çıkar. Eve gelenler kapıyı açarlar ve büyük yazarı cenin pozisyonunda yerde yatarak ağladığını görünce büyük bir şaşkınlık yaşarlar. Neden böyle ağladığına anlam veremeyenler Tolstoy'a bunun sebebini sorunca ünlü yazarın ağzından şu sözler dökülür: Anna Karenina öldü." Evet Anna Karenina öldü… Aşk, ihtiras, tutuku, ihanet… Anna kendi sonunu kendi hazırladı.. Bana göre ben hiç üzülmedim Anna için…. Çocuğunu bırakıp giden bi kadının Aşkı masum olmamalı. Ama çok güzel bir romandı…
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Amfora · 200739,2bin okunma
"Kendi gururunuza değer veriyorsunuz ve özür dilemek istemiyorsunuz," diye devam etti kurmay yüzbaşı, "ama biz, alayda büyümüş olan ve Allah'ın izniyle, alayda ölecek olan biz eski dostlar, bu alayda olmanın onurunu takdir ediyoruz. alay ve Bogdánich bunu biliyor. Ah, buna gerçekten değer veriyoruz, eski dostum! Ve bunların
Reklam
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Hassas Ruhlara!
PARMA MANASTIRI Stendhal'ın kaleminden çıkan ve Tolstoyu bile etkileyen bir kitap Parma Manastırı. Fransız ruhunun yazmakta zorlandığı bir kitap olduğunu ve kitapta geçen olayları kesinlikle takdir etmediğini her cümlesinde vurguluyor. Fransız ve İtalyan kültürlerini karşılaştırıp İtalyan tavırları sineye çekmeyi de unutmuyor: “Fransız
Parma Manastırı
Parma ManastırıStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,642 okunma
Baryatinski, 1847 yılında Şamil'e bir dizi başarılı saldırı düzen­ledi. 1848'de Gergebil'i ele geçirdikten sonra tuğgeneral olarak Çar'ın maiyetine alındı. Saray, Baryatinski'nin geri dönmesini istemişti. "Canlı bir saray mensubu, ölü bir generalden iyidir" diyorlardı. Prens'e münasip bir eş aramaya
Baryatinski, 1847 yılında Şamil'e bir dizi başarılı saldırı düzen­ledi. 1848'de Gergebil'i ele geçirdikten sonra tuğgeneral olarak Çar'ın maiyetine alındı. Saray, Baryatinski'nin geri dönmesini istemişti. "Canlı bir saray mensubu, ölü bir generalden iyidir" diyorlardı. Prens'e münasip bir eş aramaya
Baryatinski, 1847 yılında Şamil'e bir dizi başarılı saldırı düzen­ledi. 1848'de Gergebil'i ele geçirdikten sonra tuğgeneral olarak Çar'ın maiyetine alındı. Saray, Baryatinski'nin geri dönmesini istemişti. "Canlı bir saray mensubu, ölü bir generalden iyidir" diyorlardı. Prens'e münasip bir eş aramaya
Reklam
Şamil, saldırmayı bildiği gibi geri çekilmeyi de biliyor ve kendine güvenini kaybetmiyordu. Geri çekilme emri vermesi, aşiretlerin gözündeki itibarına gölge düşürmüyordu. Savaşta böyle iniş­li çıkışlı durumlar olurdu. Rusların safına geçip sonra yeniden Şamil'e katılan aşiret mensuplarına, dönek gözüyle bakılmazdı. Böyle birçok durumda
23 Aralık 1851 tarihinde kaleme aldığı bir mektupta Tolstoy, ku­zeydeki kardeşine şöyle diyordu: "Sana Kafkasya'dan gurur veri­ci haberlerim var. Şamil'den sonraki ikinci adam olan Hacı Mu­rat Rus hükümetine teslim oldu. Çeçenistan'daki en iyi savaşçı ve atlıydı ama yine de böyle bir adiliği yaptı." Bu satırlarında,
Vorontsovlar, muazzam bir hayat sürüyordu. Çar ailesinden sonra ülkenin en önde gelen ailesiydiler. Her zaman sevilmeseler de daima konumlarına yaraşır bir muamele görüyorlardı. Aris­tokratların birçoğu bu aileyi kıskanıyordu. Ailenin üstünlüğünü kabul eden halk, Vorontsovları seviyordu. Soyluların aksine halk, Vorontsovların huzurunda ayakta
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
"Anna Karenina Öldü."
Tolstoy’un “Mürekkep hokkasının içine vücudundan etler bırakarak” yazdığını söylediği ölümsüz romanı Anna Karenina… Bir romanın nasıl hissederek yazılacağını, hissedebilmeyi, insan ruh dünyasındaki hislerini, iç diyaloglarını, insanın kendiyle muhasebesini anlatan eşsiz bu romanı bizlere bırakan emektar yazar Tolstoy'a çokça minnetle. Adeta
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,2bin okunma
439 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.