İstanbul'da Irak asıllı öğrencisinin 5 el ateş ederek vurduğu okul müdürü İbrahim Oktugan vefat etti.
Bu eğitim camiası ne zamana kadar sahipsiz ve güvensiz durumda kalacak bilmiyorum. Başka hangi meslek grubunda bu denli fazla şiddet haberi kimsenin umrunda olmadan 2 saat gündemde durduktan sonra silinebiliyor... Vuran şahıs Iraklı. Bana kimse ırkçısın demesin. İstemiyorum, bu heriflerin ne işi var burada? Eğitim vermek zorunda mıyız? Eğer din kardeşinizse sıraat köprüsünde birlikte yürüyün, burayı niye cehenneme çeviriyorsunuz? Yabancı uyruklu kaçıncı vaka oldu artık bu?
Söyleyebilecek bir söz bulamıyorum. Utanması gereken insanlardaki yüzsüzlüğe ise hayret ediyorum.
Hocamızın ailesine ve sevdiklerine sabırlar diliyorum. Eğitim camiamızın bir kez daha başı sağ olsun.
Bir tutkuyla başlamış olduğum bu kitap;ânı yaşamanın bilinciyle, ânı yaşamanın güzelliğiyle son buldu..
Yorgi Raman’nın okuruna anlattığı sansasyonel fikirleri,yaşantınızı ne denli etkilediğini kitabı okudukça anlıyorsunuz.
Son olarak birkaç alıntı ekleyip kitabı hiç kuşkusuz okumanızı tavsiye ediyorum:)
-“Bu akşam zihnin ne geçmişte ne de gelecekte tamamen şu anda ,konuşmamıza odaklanmış durumda.
Zihnini,sürekli ânı yaşamaya yöneltirsen sınırsız enerjiye sahip olursun.”
-“Bir düşünce ekersin bir eylem biçersin,bir eylem ekersin bir alışkanlık biçersin, bir alışkanlık ekersin bir karakter biçersin ,bir karakter ekersin kendi kaderini biçersin.”
Kitaptan bahsetmeden önce ilgimi en çok çeken yazarın,Alamut Kalesi’nde yaşayan Hasan Sabbah ve İsmailliler’i konu alması oldu.
Nizâr-î İsmaili Devleti’nin ve Haşhaşî fedai tarikatının kurucusu ve ilk lideri olan Hasan Sabbah aynı zamanda suikastçı bir örgütün kurucusudur.
Alamut Kalesi’ni aldıktan sonra Büyük Selçuklu Devleti ve Abbasiler’e karşı planlar yapan Sabbah,yetiştirdiği haşhaşlı suikastçılar ile birçok tarihi olay gerçekleştirmiştir.
Kitabı okudukça;“bir insan hırsları uğruna ne kadar ileri gidebilir ki”düşüncesi oluşturuyor okurlarında.
Hasan Sabbah kendi vaat ettiği cenneti yaratıp insanların duygularını,düşüncelerini,inançlarını kullanarak kendisine hizmet eden fedaileri ve daileri yaratıyor.Zekasına,ideallerine,diktatör kişiliğine ne kadar hayran kalsam da yarattığı sıra dışı olaylar için çok üzüldüm..
Son olarak yazarın çok akıcı bir dil kullanarak yazdığı bu kitabı her okura tavsiye ediyorum:)