Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kahire'nin Tahrir meydanında vurulan Arap kızı Rabia için 10 sene ortalığı yıktınız. Ankara'nın Çukurambar semtinde vurulan bir Türk çocuğu için neden sesiniz çıkmıyor?
Caner Kara
Caner Kara
Yabancı dilde öğretim yapan mektepler Türk çocuğu için ideal mektep oluyor.Bu hal yakın gelecekte milliyet ve kültür davasının mezarı başında ağlıyacağımızı haber vermektedir
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
, Türk edebiyatında korku ve gotik öğeler içeren roman örneklerini erken dönemde bizlerle buluşturmuştur. 1912 yılında “Garâ’ib Faturası” başlığı altında yayımlanan
Gulyabani
Gulyabani
ve
Cadı
Cadı
ile bunun ilk örneklerini vermiştir. Cadı, toplumu bilinçlendirme isteği sonucu ortaya çıkan bir romandır. Öldükten sonra dünyayı terk etmeyen hayaletler üzerinedir. Roman, kocasının ölümü üzerine küçük çocuğu ile dayısının evine yerleşmek zorunda kalan Fikriye'nin, yengesi Emine Hanım tarafından evlendirilmek için ikna etme çabası ile başlar. Naşit Nafi Efendi ile evlendirilmek istenen Fikriye, bu efendi hakkında hiçte hoş olmayan söylentiler duymaya başlar. İlk eşi Binnaz Hanım, cadı olup geri gelmiş ve Naşit Nafi Efendi'nin sonraki eşlerine kötülükler yapmaktadır. İşin aslını öğrenmek için Naşit Nafi Efendi'nin boşadığı eşi olan Şükriye Hanım'a işin aslını danışmak için başvururlar. Ve Şükriye Hanım bize yaşadıklarını anlatmaya başlar... Kitap, insanların hurafelere nasıl inandığını, aklın ve bilimin yolunda uzakta nasıl çıkarımlar yaptığını, aynı zamanda dönemin kadın-erkek ilişkilerini, kadınlara bakış açısını bizlere ürpertici bir şekilde anlatıyor. Hüseyin Rahmi ile tanışmayan herkesin bir an önce tanışması dileğiyle...
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,099 okunma
Bugünün Türk çocuğu hemen hemen geçmişinden habersiz. Onun için de, mâzîsinin ihtişamlı varlığı ile bağlantı kuramıyor, oradan kendi yaşadığı zamâna kovasını daldırıp o berrak, o temiz ve o duru sudan bugüne bir şeyler aktaramıyor. Susuzluktan bayılsa da, harâretini teskin edecek bir yudum vereni yok. • Sâmiha Ayverdi Ne İdik Ne Olduk
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Basın yayın dünyası o kadar gelişti ki keşke bu kitaplar benim çocukluğumda bu kadar hesaplı bu kadar ucuz bu kadar kolay erişilebilen olsaydı da annem babam bu kitapları alıp ben her gece yatarken birer masal okusaydı da kültürümü öğrenseydim kültürümün ürünleri ile yetişseydim harika bir kitap serisi özellikle çocuğu olanlara tavsiye edilir her gece yatmadan önce bir masal okursanız çok iyi gelir
Altay Bulgaristan Türk Masalları
Altay Bulgaristan Türk MasallarıBetül Şen · Damla Yayınevi · 20145 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
Bu yazarın neden bütün kitaplarında kadınlar çok güzel erkekler çok yakışıklı? Ve nedense karakterler mutlaka zengin. Bu kitapta da ultra güzel zengin kız Işıl ve ultra yakışıklı gizli zengin Harunun hikayesi. Ailenin küçük şımarık çocuğu İsmail alkollü araç kullanırken başka bir araca çarparak o aileden 4 kişinin ölmesine bir kişinin yaralanmasına sebep olur. Kaza sonrası o aileden yaralı kurtulan Harun ve büyükannesi kalır. Işıl şikayetten vazgeçmeleri icin Harun ve büyükannesini ikna etmeye çalışır. O sırada Harun soyunun devamı için Işıla ondan bir erkek çocuk doğurup ona vermesini ister. Olaylar böylelikle başlar. Türk filmi tadında sonu baştan belli olan ama olayların nasıl patlak vereceğini merak ettirerek okuttu kendini. Harunun ve babannesinin kaza sonrası kısa sürede Işılı kardeşini fln hemen affetmesi, Işılın annesiyle samimi olmaları, Işıl gizlice evlenip hamile kaldığını öğrenen annesinin bu durumu çok rahat karşılaması bana abes geldi.
Aşk Başka Bir Şey
Aşk Başka Bir ŞeyFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2018351 okunma
Reklam
Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır...
Tengirşenk, Lenin’le konuşmasını şöyle ö yküle r: - O gün Bekir Sami Bey, Osman Bey, İbrahim Tali Bey ve Seyfi Beylerle birlikte Kremlin Sarayı'nın Kızıl Meydan'a bakan büyük kapısına vardık. Lenin, Sarayda oturmuyor. Sarayın dış duvarları içinde yapılmış Yüksek Mahkeme binasında kalıyordu. Saray kapıcısı bize o yapının yolunu gösterdi. Kendi başımıza gittik. Yüksek Mahkeme 'nin önünde de nöbetçi, kapıcı hak getire. İçeri girdik. Kimseye raslamadan geniş bir merdivenden üst kata çıktık. Orada birisi aşağı yukarı geziniyordu. Bizi görünce : - Siz Türk Kurulu musunuz? Osman Bey bizim yerimize karşılık verdi. Adam "Sizi bekliyor." diyerek bir kapı açtı. Girdik. Büyükten büyük bir salon. Yüksek Mahkeme genel toplantılarını burada yaparmış. Ortada dikdörtgen bir masa. Çevresinde koltuklar. Ortaboylu bir adam, güzel bir Fransızca'yla "Buyurun" dedi. Bunu söylerken bir yandan da masanın çevresindeki koltukları bir araya getiriyordu. Meğer o adam Lenin'miş. Eski bir Tatar ailesinin çocuğu olduğu bakışlarından, gözlerinden belliydi. Pantolu ütüsüzdü. Pantol paçası ile çorapların arasından iç çamaşırı görünüyordu.
Sayfa 18 - ADAM yayınları, 1995Kitabı okuyor
"Türk çocuğu okula girdiği gün karşısına anasından, babasından duyduğu dille hiçbir ilişiği olmayan yepyeni, bambaşka, yabancı bir dil çıkıyordu. Ülkede okuryazarlığı sınırlayan sakıncalardan biri de buydu. Dil devriminin bir amacı da ülkede okuryazar olmayan kişi bırakmamaktı."
Müslüman, Osmanlı torunu, Cumhuriyet çocuğu, Türk olmaktan hiç gocunmadım.. Benimle aynı milliyet, din, dil, tarih unsurlarını taşımayan insanlara da asla saygısızlık yapmadım, yapmam da..
Reklam
·
Puan vermedi
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali
Kitabın 2 kısımdan oluştuğunu ve özellikle 2.Kısmın çok etkileyici olduğunu başlangıçta söylemek istiyorum. 1. Kısım Rasim Bey ve Raif Efendi yolda karşılaşırlar ve Raif Efendi Rasim Beyi kendi işyerine götürür çünkü Rasim Bey'in o zaman herhangi bir işi yoktur. Daha sonra aralarındaki ilişki daha da güçlenir. Raif Efendi sürekli hasta olur
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,9bin okunma
Türk Ordusu Kıbrıs'ta: 20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, havadan ve denizden Kuzey Kıbrıs'a girer. 22 Temmuz akşamı, Türk hükümeti ateşkes kararı verir. 14 Ağustos 1974 sabahı Türk ordusu ikinci harekâtı başlatır. Atila Hattı olarak belirlenen sınırda durulur ve Kıbrıs adasının % 38'i Türklerin eline geçmiş olur. Birinci
Türkler de Koşuğu Yaşamın Kendisi Yazar Şerrin yerli işbirlikçi taşeronları Deniz Gezmiş'e banga soyan diye iftira atarak asar Banka kurarak yasal kılıf içinde Türk ulusunu tefecilik yaparak soyanları gazetelerine manşet atarak aklar Türk ulusu çaresizliğin pençesinde yarasına Hıdırellez günü Hızır ve İlyas yetişmedi diye tuz basar 52
Vatanı Mustafa Kemal ismimde bir Türk çocuğu kurtaracaktır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.