Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
563 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
105 günde okudu
Öncelikle şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, bu bir roman ya da kurgu kitap değildir. Tamamen araştırma ve kaynaklara dayalı, bize kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi anlatan tarihi bir başyapıttır. Türk tarihi ile ilgilenenler için bulunmaz bir kaynakçadır. Kısacası, kendisini Türk bilen/hisseden ve geçmişi ile geleceğine sahip çıkan
Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl
Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 YılJean Paul Roux · Kabalcı Yayınevi · 2007908 okunma
363 syf.
9/10 puan verdi
Dişisine kadın (katun/kraliçe) diyen bir medeniyetten bugüne!
Hızlıca sizlere kitaptan bahsetmek istiyorum. Öncelikle kitabın dili ağır, yani akademik. Necati Bey, Amazonlardan başlayıp, Osmanlı Devleti'nin ilk yıllarına kadar olan süre içerisinde Türk kadınlarını anlatmış. Türk kadınlarının mitolojideki, edebiyattaki, devlet içerisindeki ve ailedeki önemli rolleri üzerinde durmuş. Tabi Türk kadınlarını
Türk Kadın Tarihine Giriş
Türk Kadın Tarihine GirişNecati Gültepe · Ötüken Yayınları · 200858 okunma
Reklam
》 Rothschild, almanca kırmızı kalkan demek. Bu şerli sülale alman kökenlidir, yani alman yahudisidir. Alman yahudileri aşkenazlar olarak bilinir. İşin farklı detayları da var ama oraya girmiyorum. (10 oğul, 10 kabile soyu meselesi.) Aşkenazlar türk kökenlidir. Nasıl? Meşhur sürgünlerden sonra kaçan yahudi topluluklarının bir kısmı türk yurtlarına
Kan Grubu Üzerinden Bir Tespit
...kavimlerin kan grupları üzerinden izah getirmeye çalışacağım. Kureyş ve Beni Israil (ikisi de aynı atadan geldikleri için), B kan grubundandır. Halbuki Sami olan asıl Araplar (Arab-ı Aribe) sıfır kan grubuna mensupturlar. Sıfır kan grubunun ana vatanıda Afrika'dir, dolayısıyla aslen Afrika kitasına bağlı iken daha sonra Madagaskar adasıyla
Sayfa 44 - HAYAT YAYINLARI
Eski Türklerde Kadın
Eski Türk toplumlarında aile en önemli sosyal birlik olduğundan, ailenin temelini teşkil eden kadın, Türk destanlarında ve Türk felsefesinde öyle yüce bir mertebeye kurulmuştur ki kadını öylesine yüce bir varlık haline getiren töreye ve kültüre hayran olmamanın imkanı yoktur. Kadın, erkeğin biricik yoldaşı ve çocuklarının anası olmak gibi önemli
Çinliler, çiftçi bir millet oldukları halde; Türkler, çoban bir kavim idiler. Çinlilerde cinsi bir iş bölümü meydana geldiği halde, Türklerde bilakis her iş, ancak erkekle kadının iştirakiyle tamam olabilirdi. Türklerde kadın tabu değildi. Dahilden evlilik, bunun delilidir.
Reklam
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler! Merhaba, Sinekli Bakkal,Kızıl Sultan olarak da bilinen 2.Abdülhamid döneminde geçiyor.Evlerin ahşap ve iki katlı olduğu,fukara bir arka sokak Sinekli Bakkal. Tevfik (kız Tevfik),haylazlığıyla ile meşhur olan bir zenne,karagöz oynatıcısı.Tabii o dönemlerde Tevfik’in kadın kılığına girmesi pek hoş karşılanmıyor erkekler tarafından.Ama yine
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,5bin okunma
Gök Türklerde evlilik
"Bir erkek bir kızı sevdiğinde akrabalarından birini kızın ailesine göndererek teklifte bulunurdu. Ölen babaların, amcaların, erkek kardeşlerin eşleriyle evlenme (leviratüs) vardı. Bu şekilde, ortada kalan eşlerin zor duruma düşmeleri önlenirdi. Bir başka ifade ile ailenin bütünlüğü korunmaya çalışılırdı. Dışarıdan evlenme (egzogami) vardı."
Sayfa 185 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
Eski Türklerde toplumda kadının önemli ve saygın bir yeri vardı. Hakan'la Hatun resmi toplantılarda yan yana oturur, yönetimi birlikte vürütürlerdi. Savaş gibi, barış gibi büyük kararların alınmasında kadının rolü büyüktü. Buyruklarda, Hakan'ın imzasının yanında Hatun'un imzası da bulunurdu. İslâm dininin kabulünden sonra özellikle
Eski Türklerde, kadınlarla erkeklerin giysilerinde bile ayrım yoktu. Sadece ata daha az bindiklerinden, çizmeleri daha kısaydı. Kızlar kendi eşlerini seçme hakkına sahipti­ler. Kadınlarla erkekler birlikte eğlenirlerdi. Toplumda saygın bir yeri olan kadının örtünmesi için de bir nedeni yoktu. Tek eşlilik egemendi. Çok kadınla evlenmeyi özendirmemek için, ikinci eş mirastan yoksun bırakılmıştı. Toplumsal yaşamda erkekle eşit konumda olan kadın, ge­rektiğinde savaşa da katılıyordu. Oysa Türk kadını erkeğe eşitken, Arabistan'da " Cahili­ye" dönemi yaşanıyordu. Kadının insan sayılması bile tartışmalıydı. Bir düzine erkek, bir araya gelip tek bir kadın alabiliyorlardı. Erkekler eşlerini değiş tokuş yapabiliyorlar­dı. Eşlerini kiralayabiliyorlardı. Bazı İslam topluluklarında bugün de süren, "geçici evlilik" kurumu vardı.
Sayfa 165 - PDFKitabı okudu
Reklam
Nereden nereye...
Eski Türklerde kaç göç ve örtünme yoktu. Evlilik monogomi esasına dayanırdı. Kadın velayet ve mülkiyet hukukunda da erkekle eşit haklara sahipti. Cengiz yasasında, boşanmada üstünlük hakkı kadına verilmişti. Karısını boşayan erkeğe ölüme kadar uzanan cezalar verilirdi. Genç kadın kutsal sayılır, ona tecavüz edenin boynu vurulurdu.
Alfa
Cengiz (Han) yasasına göre, kırkar evlik her toplulukta, yıllık dört evlilik yapılması gerekliydi. Delikanlılar yoksulsa, bu topluluklar para yardımı yaparak onların evlenmesini kolaylaştırırdı. Her kırk evde dört evlilik olmazsa, (bundan) başkanlar sorumlu olurlardı. Bu topluluklar, boylardı. Türklerde iki türlü akrabalık bildiren sözcükler vardı: Biri boya yâni özyapıya özgüydü; her birey, boy içinde kendisinden büyük olan bütün erkeklere ❝ici❞, kendisinden büyük olan bütün kadınlara ❝aba” adlarını verirdi. Kendisinden daha küçük olan erkeklere ❝ini❞, kendisinden daha küçük olan kızlara ❝singil❞ adlarını verirdi. Kendisiyle yaşıt olan erkeklere de, ❝atı❞ adını verirdi.
Sayfa 209 - Bordo Siyah Yayınları – 1. Baskı ~ 2003, İSTANBULKitabı okudu
Türkler evlenmeye ocak demekteydi. Ocak, Türklerde ev ve yuvanın temel sembolüdür. Nitekim dış tesirlerden uzak kalmış olan Yakut Türklerinde evlilik "sönmez bir ateş yakma"dır. Eve gelen gelin ise "evi aydınlatan ateş"tir.
Sayfa 71 - Divanü Lugat-it-Türk Işığında Türklerde Evlilik - Oğuzhan BaşaranKitabı okudu
Çinlilerde cinsi bir iş bölümü meydana geldiği halde, Türklerde bilakis her iş, ancak erkekle kadının katılımıyla tamam olabilirdi. Türklerde kadın tabu değildi. İç evlilik, bunun delilidir.
Sayfa 98 - Ötüken Neşriyat
Evlilik'te Çağdaş Koşullar
Eski Yunan sisteminde en yüksek gelişim aşamasına sahip kadınlar, nadiren çocuk doğuruyordu çünkü çokeşli olma alışkanlığına sahip kadınlar genelde kısırdı. Ayrıca, yalnızca doğurganlıklarından ötürü taktir gören bu ülkedeki anneler, kişilik ya da zihinsel gelişimleri açısından çok az eğitim görmüşlerdi. Dolayısıyla, kendileri eğitimsiz oldukları için çocuklarını eğitme niteliğine sahip değillerdi. Günümüzde genelde, erken çocukluk döneminin kişiliğin oluşumunda son derece etkin olduğu kabul edilmektedir, bilgisiz ve deneyimsiz kadınların kendi sınırlı yapılarını aşarak çocuklarına kendilerinin sahip olmadığı bir şeyi vermesi mümkün görünmemektedir. Türklerde, yönetici sınıflar arasında ulusal çapta yüksek bir karakter standardı gelişiminin başarısızlığa uğramasının haremde yaşayan annelerin cehaletinden kaynaklandığı söylenir. Oysa kadınlarını tecrit etmeye bütçesi yetmeyen köylü çok daha iyi bir karakter geliştirmişti.
Hermes YayınlarıKitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.