Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Haram Sevdânın azabı, dünyadaki elemiyle başlar;
İnsan muhabbetini mahlûkata, mecazî sevgililere sarf ettiği için, peşinen cezasını görüyor. Mevcudat üzerindeki fena ve zeval damgası, bunların sevgiye layık olmadıklarının en büyük ispatıdır. İnsanın sevdiği her şey fani olduğu için ölümle ayrılıp gidiyor; bu da seven kişide çok ciddi bir ayrılık acısına dönüşüyor. O aşktaki cüz’î lezzete
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Geceye bi türkü!
Türküler aracılığıyla acımızı sızımızı dile getirip yakarıyoruz. Türkülerimiz kendisi olamayan, kendisiyle ilişki kuramayan, dolayısıyla diğerleriyle de düzgün bir ilişki içine giremeyen insanların öykülerini, duygularını anlatıyor…
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
youtu.be/zK94zqNMeq0?si=...
kendi yazdıklarımdan..
Dağ başındadır ayağında postal elinde sırt çantası, Sen o gönlünü versen de almaz can parçası, Duasıdır şu ellerini açan anası, Düştü sevda çukuruna, bak bir avuç toprak parçası Sebebidir girdiği tabutun mahşer gününde geçer acısı. Kato, Cilo, Tendürek değişmez zirvedeki ay parçası, Ölüme koşar dur durak bilmez o üniformalı adamın çabası Sonlanır belki hayat bir şarapnel ile içler acısı . Gözlerinde gördüğüm acı, yankılanır dağlarda şarkısı. Sen gönlünü kaptırsanda teğmenin içindeki tek aşk vatan aşkı. Ve askerleri ölmesin diye ölüme koşar işin daha da acısı Abdülkadir’dir adı şu ötede ağlayandır anası, Adına yazılan türküler gösterdi bak işin aslı, Sevda dedikleri bu adamın içindeki vatan aşkı. Şehit Piyade Teğmen Abdülkadir Güler anısına..
Ahhh Muazzez ahhh…
Doğru dedin iyi ki bitti tabi de,bende bittim be Muazzez.Beceriksizliğimle,yeteneksizliğimle yüzleştim.Sesim güzel olsa senin adına türküler yakardım,ellerim çamur tutsa toprağa şeklini verirdim,yüzün gözümün önüne geldiğinde parmağımı oynatabilsem portreni yapar,dokuma bilsem adını dokurdum Muazzez,ne yerimden kalkacak takatim,ne yeni bir şey öğrenecek mecalim var;bunların yerine yokluğunda kendime inanılmaz meşgaleler buldum.Olmayacak Şeylerin Hayalini Kurma Federasyonu olsa,başkanı ben olurdum Muazzez.Bir gün bana telefon edersen nasıl açacağımın,nasıl Alo diyeceğimin hayalini bin kere kurdum.Seni yolda görürsem ne yapacağımın,kapıyı çalarsan dürbünden sana kaç dakika bakacağımın,markette karşılaşırsak alışveriş arabasını nasıl kenara çekeceğimin ,şans eseri aynı hastanenin aciline kaldırılırsak kalp atışlarımın ritminin ,yağmurlu bir günde aynı taksiye binersek eğer takside çalan müziğin,seni bir başkasıyla görürsem nasıl yutkunacağımın,karlı bir günde elimde bir kilo portakalla yürürken seni gördüğûmde yere düşürdüğüm portakalların karların üzerine düşüş hızının,bir kitapçıda rafların arasında senin kokunu duyuvermenin hayalini hep kurdum muazzez.Her şey hazır bir sen eksiksin.Bitmeseydi ,tek meşguliyetim sen yanımda otururken yüzüne bakmak olurdu.Bitti de aklım yolunu buldu!
Gelirken Ekmek Al
Gelirken Ekmek Al
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
Reklam
Yavrum Yalnızlığı şu son kıyısını da atla Ve anla ki hayat En özgür biçimini sende denemiştir Onun içindir ki ölüm Denizin doğurduğu eşsiz dalga Sende dokumaktadır güzelliğini. Varsın açıklamasın kendini hiçbirşey Değil mi ki gökyüzü toprağı kucaklamaktadır Değil mi ki mavilikler yolmaktayım göğsünden Değil mi ki bileklerimize kaynayan çelik Bir nehir gibi akan şu bulvar Gövdemizi dolaşan güneş Her gece üstümüze devrilen yıldızlar Senin doğurganlığından birer parçadır Ve elbet senin için söylenmiş türküler vardır Uzak dağlarında ülkemin...
Dipten bir uğultu koptu, bir buçuk dakikaya onbinlerce hayat sığdı...Sonra çığlıklar ağıtlara ağıtlar çığlıklara karıştı onbir kent onbinleri ve fazlasını alıp gitti. Kalanlar ölenler için şiir yazdı ‘kefensiz kalacak ölümüz bizim, kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak’ diye türküler okundu. Sevdikleriyle uyuyup hiç tanımadıkları insanlarla aynı mezara isimsiz koyuldur. Sonra hayat devam etti ama kaldığı yerden değil.
Bir nota gibidir insan.. Kimi zaman kendi dünyasında çalıp kendini bulamayan, Kimi zaman şenşakrak, neşeli, etrafını çoşturan Kimi zaman dillere destan türküler tutturup, sevdaları saklayan Kimi zaman da kederli, hüzün makamında can yakan...
Biryanım olmadık türküler söyler,özlemdir
Reklam
İNFJ kişilik türleri ve Nörolojik bulgular
İNFJ kişilik türleri herşeyi nedensellikleriyle anlarlar, bu bir anlamda gerçek bir buhrandır. Herşeyin farkında olmamın verdiği onulmaz bir yalnızlıktır, anlatılması gerçekten zor. Bu yüzden sanata yönelirler. Şiirler türküler yazarlık vs.. Vicdan ve merhametin, akıl ve zekâ ile olan saadeti denilebilir. Narsizmle tamamen zıtlık içerir ve hazin
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.