1) Yemekte görsellik, en az lezzet kadar önemliymiş.
2) Evde biriktirilen poşet, kavonoz, kutu vs. kritik anlarda büyük kolaylıkmış.
3) En ala toz bezi eski atletten yağlanmış. Toz bezi kimliğiyle satılanların en kalitelisi bile ardından ip, tüy bırakıyormuş...
bir yas sürecindeyken, “hayat devam ediyor,” sözünü defalarca duymuşuzdur. bir aşk acısından sonra, “biri gider, biri gelir,” dendiğini, yoldaşımız olan bir hayvanı kaybetmemizin ardından, “sonuçta sadece bir hayvandı,” lafını peki? sanki geri çekilmeye, acı çekmeye tam hakkımız yokmuş gibi. ama hayır, yas tuttuktan sonra hayat aynı şekilde devam etmez. hayır, yitip giden aşk geri gelmez. yaşam başka mutluluklar, başka karşılaşmalar getirir elbette ama kaybın derinliğini kabul etmemek de neyin nesi? artık kimse bize vakit tanımıyor, acının iyileşmesi için gereken uzun zamanı -zorunlu tüy değiştirme zamanını- bahşetmiyor.
Ey kavgacı sevgi! Sevilen nefret!
Ey ağır hafiflik! Ağırbaşlı uçarılık!
Ey hiçten yaratılan şey!
Uyumlu biçimlerin, biçimsiz kargaşası,
Kurşun tüy, parlak duman, soğuk ateş, sayrılı sğalık!
Hep uyanık uyku...
Sayfa 11 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar daga
"Hem niçin avlanmıyorsun oğlum? Artık bir kemik bi tüy kaldın . "
"Bir kemik bir tüy kalmak umurumda bile değil anne . Ben sadece havada ne yapıp ne yapamayacağımı öğrenmek istiyorum, anlıyor musun, hepsi bu. Sadece öğrenmek istiyorum."
İşte ümit etmenin sonu budur. Avcunu yalarsın. Yine de o kadını bulamaman iyi oldu. Asla sesi kadar güzel olamazdı. Yanan gümüş gibi, nehir taşlarına vuran ay ışığı gibi, dudaklarına değen bir tüy gibi parlak ve müthiş sesi kadar güzel olamazdı.
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..
Tarih, insan yaşamları kadar hafiftir; dayanılmaz derecede hafif, bir tüy kadar, yukarı doğru süzülüp havaya karışan toz, yarın varolmayacak herhangi bir şey kadar hafif.
MONA ROZA
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller