Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu düzen böyle mi gidecek? Pireler filleri yutacak; Yedi nüfuslu haneye Üç buçuk tayın yetecek?
Sayfa 130 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ödetilmeyi bekleyen bedeller var. Türk hafızası diridir!
Türk süvarilerinin gün içerisinde aldıkları Yunan esirleri gören kadınların öfkeli sesleri giderek yükselmektedir. Yakılan köyün kadınları esirlerin kendilerine verilmesini istemektedir. Tepki ve isyan büyüyünce Ahmet Zeki Bey kalabalığa hitaben, "Bize itimadınız yok mu? Türk kadını böyle pis canavarların kanıyla elini kirletmesin." sözleriyle sakinleştirmeye çalışır. O sırada kalabalık arasından yaşlı bir kadın öne çıkar. Aniden entarisini sıyırır. Bacaklarının arası parçalanmış, kan içindedir. Bir gün önce Manisa'dan çekilen Yunan jandarmasının 17 yaşındaki kızını kaçırdığını, mani olmak isteyince de kendisini bu hale getirdiklerini anlatır. Sitemkâr şekilde "ne yapıyorsanız yapın" diyerek göz yaşları içinde geldiği yöne giderken kalbi daha fazla acıya dayanamaz, son nefesini verir, yere yığılır kalır. Ahmet Zeki Bey de zabitler de tümen efradı da mahvolmuştur. Tümen komutanı karargâh subayına kaçamak bir bakış atar. Emrin söze dökülmesine gerek kalmaz. Muhafızlar yanındaki 40 kadar esirle kadınların arasından çekilip toz ve sisin arasında "hayalet süvari" adına yaraşır şekilde gözden kaybolurlar. Ellerinde orak ve bıçaklar, gözleri alev alev, üç buçuk yıl boyunca zulmedilmiş Türk kadını... İntikamın vücut bulmuş haliyle zalim arasında hiçbir engel kalmamıştır.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Eşek Dergisi
Osmanlılar döneminde bu isimde mizah dergisi çıkmış. Orada yayınlanan bir manzume imiş bu: “Vay mübarek yine dörtnala şitadan geldi, Gemi ağzında, param parça küheylan geldi, Yık, dağıt, her ne dilersen onu yap hiç korkma, Artık âlemde uğursuzlara meydan geldi! Üç buçuk yılda dokuz ay seni ancak gördük. Üst yanı eski devirden bile zindan geldi.
Ne isteyeceğim, özgürlük! Hayatımın üç buçuk yılını gönlümün dilediğince özgür geçirmiştim; oysa artık haftalar, aylar ve kuşkusuz yıllar boyu, bana ihtiyaç duyulduğu zamanlar haricinde gece gündüz bir ahırda dikilip durmak ve yirmi yıl çalışmış yaşlı atlar gibi ağırbaşlı ve sakin olmak zorundaydım.
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22 Şubat 1963. Edirne ve aynı gün
Reklam
hayat dedigin baska nedir zaten?ben suna inaniyorum ki,uc bucuk gunluk ömrümüzu kendimize zehir etmemek icin ne mazideki hayatimiza ve kacirdigimiz firsatlara ne de istikbalin olmayacak hulyalarina kulak asmayarak bugunumuze hapsolup yasamaliyiz.
"Müslüman toplumu olarak zavallıyız. Bakın üç buçuk milyon Yahudi, Mescid-i Aksada eziyet yapabilme cesaretini buluyor. Bu, Müslümanların zavallılığındandır, ehli tevhit olmamalarındandır, tefekkür etmemelerinden, kafasızlıklarındandır. Bu kadar Müslüman tükürse Tel Aviv'i sel basar... Ama bir araya gelip birlikte kalben buğz dahi edemiyoruz!" • Ömer Tuğrul İnançer
Ben şuna inanıyorum ki,üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.
Sayfa 73 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
9/10 puan verdi
·
Beğendi
O kadar güzeldi ki kelimeler yetmez
Yüksek puan verdiğim nadir kitaplardan biri oldu kendisi. Çok güzel gerçekten bayıldımBen normalde bu tür yani içinde bilmeceler olan ve onları çözdükçe ilerleyen bir kitap okumamıştım. Açıkçası çok önyargılıydım bu kitaplara karşı. Fakat bu kitabı okuyunca kendime yıllardır bu tür kitaplar okumadığım,ertelediğim için çok kızdım. Kitabı okurken o üç kurtarıcı ile arkadaş oluyosunuz. O kadar güzeldi ki okurken kitabın içine elimi sokup Zümrüt Kraliçeyi çekip almak istedimSonunda ne beklediğimden pek emin değilim ama sonu bana yetersiz geldi. Yada açık söylemek gerekirse kitabın bitmemesini istedim. O yüzden içim biraz buruk. Kesinlikle yazarın diğer kitaplarını da alacağım. Kitabı çok kısa bir sürede bitirdim yani neredeyse bir buçuk günde bitirdim. Çok çok sürükleyici tam kafanızdaki sorunları dağıtıp yeni sorunlar yaratacak bir kitap. Herr yaştan insana hitap eden bir kitap. Çok çok öneririmm
Kraliçeyi Kurtarmak
Kraliçeyi KurtarmakVladimir Tumanov · Günışığı Kitaplığı · 20204,697 okunma
Reklam
"Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız..."
Sayfa 73 - YKY
Hızır Gibi Yetiştin Paşam!
-Șimdi Sanköy, Eskișehir, Bozüyük, Kütahya, Afyon, Sivrihisar üzerinde uç... dön, tasarruf yap! -Aman Pașam, dedi, pilot, bu kadar yere uçacak benzinimiz yok! Pașa, hiddetlendi... -Yettiği kadar uç!.. Bu emir kesindi. Gazi, itiraz kabul etmezdi. Pilot derhal dışarı firladı ve birkaç dakika sonra göklerde idi. Ne kadar havada kaldı, pek bilmem ama bir, bir buçuk saat kadar sonra döndü. Gazi'nin yanına elindeki fotoğraflarla girdiği zaman masa üzerinde duran haritalar karşılaştırıldı. Bundan sonra düşmanın üç koldan ilerlediği anlaşıldı. Ayrca bu fotoğraflardan düşmanın 180 bin kişi kadar bir kuvvete sahip olduğu tespit edildi. Gazi, birden: -Toplayın haritaları. Hazırolsun arabalar!.. dedi. İstasyonda derhal bir hareket başladı. Sakarya vadisinden așağıya, Kavuncu Köprüsünün așağısına kadar gittik. Gazi, müdafaanın yaplacağı yerleri arazi üzerinden tespit etti. Ayrıca istihkâm yaplacak yerleri de işaretledi ve sonra İsmet Paşaya hitaben: -Düşmanın mezarı burası olacaktır. Yunan burada boğulacaktır, dedi. Bu sözleri kulaklarımla duydum, Ürperdim.
Sayfa 158Kitabı okudu
158 syf.
9/10 puan verdi
Oldukça başarılı.
''ÖZGÜRLÜĞÜNÜZ İÇİN NEREYE KADAR GİDEBİLİRDİNİZ ? '' Tabir-i Caizse beyazlara hizmet etmek amacıyla özellikle üç kızın ailelerinden koparılıp bir nevi toplama kampına götürülmesi, ardından güçlü olan abla Molly’nin liderliğinde geri dönüş yolculuğunu anlatıyor kitap. Gerçek hikayeden oluşturulması sebebiyle de oldukça etkileyici. Uzun zaman sonra böyle bir kitap okumak beni oldukça mutlu etti. Hem sinirlendim , bazen gözlerim doldu. 10 üzerinden 8.5 hakediyor. Ama ben buçuk olmadığı için 9 verdim :) Tavsiyemdir. Hem kısa , hem güzel, hem insani açıdan pek çok şey barındıyor.
Çit
ÇitDoris Pilkington Garimara · Nokta Kitap · 2003564 okunma
172 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Keyifli okumalar
Kendisini; Mütevazi Anlatıcınız, dostunuz olarak tanımlayan ve sürekli kardeşlerim diye hitap eden -aslında herkese kardeşlerim diye hitap eden- kitabımızın kahramanı Alex’in hayat hikayesini anlatıyor
Anthony Burgess
Anthony Burgess
. Yazar hakkında kitabın arkasında yazan şey gerçekten ilginçti. Beyin tümörü nedeniyle yazara 1 yıl ömür biçiliyor ve eşinin geçimini
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,9bin okunma
Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.