En güzel gülün anlatıldığı roman tadındaki siyer, İbrahim Peygamber ve bülbülün aralarındaki anlaşma ile başlıyor. Bülbül en güzel gülü görmek isteğini İbrahim Peygambere anlatınca 40 şarkı yazması şartı ile bu isteği için Allah'a dua ediyor. Böylece bülbül en güzel gülün yaşadığı her şeyin en büyük şahidi oluyor.
Peygamber Efendimizin sülalesi, ailesi, doğumu, evlenmesi, Peygamberlik ile müjdelenmesi, ilk inananlar, Medine ye Göç edişleri, Bedir, Uhud, Hendek savaşları, Mirac Hadisesi, İlk Namaz, Hayber Fethi, Mekke'ye dönüş, Kabenin putlardan temizlenmesi, ilk Hac gibi belli başlı konular anlatılmıştır. Bir ders kitabı gibi değil de bir roman şeklinde oluşu son derece beğenimi kazandı ve hafızama kazındı. Uhud Savaşı ve Peygamber Efendimizin namazda başına deve işkembesi konması en çok etkilendiğim olaylardır.
Bülbülün dilinden anlatılan kitap, Veda Hutbesi ve Resülullah'ın vefaatı ile bitiyor. Fakat itiraf etmeliyim ki daha vurucu bir son beklerdim. Bunun sebebi kitabın belli bir kelime sınırının oluşu gibi düşünülse de bana göre hiç bir kelime en güzel gülü anlatacak kadar yeterli değildir. İskender Pala'nın kaleminin zayıflığı değil O'nun ölümünü anlatacak hüzündeki kelimelerin acziyetidir bu olsa olsa. Kaldı ki bu türde okuduğum çok güzel bir kitaptı. Son derece bilgilendim, tavsiye ederim.