"Halk aklı, aklî delillerle cesetlerin haşrolunmasını anlamaktan âcizdir. Allah Teâlâ'nın onlar hakkında cereyan edecek her şeyi bildiğine ve her daim onları gözettiğine inanmalarında onlar için fayda vardır. Zira bu şeyler onların kalplerinde korku ve ümit uyandırır.
"Hayat önümde, ben de ona bir an önce sahip olmak için acele ediyorum. Ümit, onur, sevgi ve masum hırs benim rehberlerim, ayrıca ruhum korku nedir bilmiyor. Şimdiye kadar olanlar, hoş da olsa, geçmişte kaldı, şimdi, yalnızca değişmek üzere olduğu için güzel, başlamak üzere olanın ise hepsi benim. Kalbim hızla arttığına göre korkuyor muyum? Hayır, büyük beklentiler kanımın kabarmasına neden oluyor. Sanki gözlerim zamanın puslu gece yarısını delip geçecek ve onun karanlık derinliklerinde olanları seçecek, ruhumun tüm isteklerinin gerçekleştiğini orada görecek."
12. Size korku ve ümit duyguları içinde şimşeği gösteren ve yağmur dolu bulutları meydana getiren O'dur.
13. Gök gürültüsü Allah'ı överek tesbih eder; O'nun korkusundan dolayı melekler de buna katılır. Onlar Allah hakkında tartışıp dururken O, yıldırımlar gönderip bunlarla dilediğini çarpar. O'nun azabı pek şiddetlidir.
[Gök gürültüsünün Allah'ı tesbih etmesi birkaç türlü yorumlanmıştır: a) Burada tesbih hakikat mânasında kullanılmıştır; her şey gibi gök gürültüsü de Allah'ı tesbih eder, fakat insanlar onun dilini anlayamazlar (İsrâ 17/44). b) Gök gürültüsünün Allah'ı tesbih etmesi mecazdır. Aslında Allah'ı tesbih eden, gök gürültüsünü işitip yağmur bekleyen kullardır; gök gürültüsü kulların tesbihine sebep olduğu için tesbih ona isnat edilmiştir. c) "Gök gürültüsü” anlamına gelen ra'd kelimesi bir meleğin ismi, işitilen ses de o meleğin tesbihidir (bk. Rázi, XIX, 25-26).]
“Kardeşliği, sevgiyi ve eşitliği yok ettiniz. Şiddeti, bencilliği, açgözlülüğü ve hırsı benimsediniz. Korktunuz, o yüzden bir korku imparatorluğu kurmak istediniz.”
" En mükemmeli , korku ve ümidin dengede olup sevginin ağır basmasıdır. Sevgi, binek; korku, sürücü; ümit ise şarkı söyleyerek kervanın önünde giden şahıs mesafesinde olmalıdır. Gidilecek yere lütuf ve keremiyle ulaştıracak olan ise Allah'tır."