Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk, tam bağımsız Türkiye için mi savaşmıştı?. Bakınız şimdi bağımsızlığımız hangi yabancı şirketin hisse senetlerinde hangi Amerikan subayının apoletlerinde ve hangi devletin başkanının vesayetinde .. Atatürk laiklik için mi çalışmıştı? Bakınız, laiklik şimdi kimlerin elinde! .. Cami minberinden iktidar sözcülüğü yapan imam, irtica gezilerine çıkmış müftü; din taciri milletvekili, şimdi iktidarınızın oy depoları! Atatürk halkçılık mı demişti?.. Bakınız Türk halkının alın terini kimler sömürüyor .. Köy alıp satan ağalar, milyonlar vuran aracılar ve bu aracıların Başkentteki temsilcileri!.. Atatürk milliyetçilik mi demişti?. Bakınız yabancı uşakları, ortaçağ kalıntısı ümmetçiler hep birlikte milliyetçiliğe sahip çıkıyorlar..
İktisadî doktrinler çabuk değişir. Değişmeyen prensipler milliyetçilik ve beynelmilelciliktir. “Milliyetçilik” derken bu kelimenin asıl anlamını kasdediyorum. Yoksa son zamanlarda İslâm beynelmilelcileri, siyasî ümmetçiler ve kozmopolit beynelmilelcilerle dünya vatandaşı sosyalistlerin, Moskofçuların kasdettiği milliyetçiliği elbette düşünmüyorum. Aslında bunların hiçbiri milliyetçi olmayıp aksine milliyetçilik düşmanı iseler de, herhangi bir tereddüt ve şüpheye meydan vermemek için, karıştırılmasına asla imkân olmayan “Türkçülük” kelimesini Türk milliyetçiliği olarak kullanıyorum... Sağcı biziz: Türkçüler. Sosyal adaletçi olmamız, vatanın nimetlerini turistlere değil de soydaşlarımıza üleştirmek istememiz, gerçek ah ahlâkın gerektirdiği adaleti sağlamayı dilememiz, solcu olmamızı gerektirmez. Türkiye’nin solcuları daha ortada yokken, Türkçü şair Mehmet Emin Yurdakul o basit şiirleriyle Türk milleti için sosyal adalet istiyordu. Bu fikir onun Türkçülüğünden doğmuştu. Kendisinden yıllarca sonra, “sömürü” nakaratına başlayan plâklar gibi, bu fikri Yahudi Marks’tan almış değildi.
Sağcı Kimdir?Kitabı okudu
Reklam
"Türkiye’de dindarlık iddiası taşıyan skolastik tipler yok mudur? Şüphesiz var. Biz bunlara her Müslüman’da bulunan tabii ümmet sevgisiyle karışmaması için 'siyasi ümmetçiler' diyoruz... Siyasi ümmetçi skolastiğin Türkiye’de işi zordur. Çünkü İslam dini Katolik Hristiyanlığın aksine, skolastiğe kapalıdır. Katoliklikte fertle Tanrı arasına bütün heybetiyle Papalık ve kilise teşkilatı girmiştir. Cennetin anahtarı endüljansa kadar bütün manevi kozları elinde tutan bu teşkilat, skolastiğin otoritesini ve otoriterliğini tesise amadedir. İslamiyet’te böyle mutlak hâkim bir ruhban sınıfı esasta mevcut değildir. Tam aksine, kulla Allah arasına kimse giremez; günah sevap defterine hiçbir fâninin hariçten şerh düşme hakkı yoktur.” ( s. 152-153)
Panama YayınlarıKitabı okudu
Siyasi ümmetçiler topluma baktıklarında, ideolojileri milleti görmelerini engelliyor. Sadece ırklar, kavimler, etnisiteler görüyorlar.
Sayfa 23 - Panama Yayıncılık
Aslında Siyasî Ümmetçiler, Erol Güngör'ün tespitindeki gibi genel olarak "ırklar'a karşı değiller. Zaten alttaki maksad azınlık "ırkçılığı" yapabilmektir; ülkedeki hâkim, çoğunluk "ırk"ına karşı çıkmak, onu yok saymaktır. Doğru ifadeyle: Millî birliği, milli egemenliği yok etmektir. Türköne de o tarihlerde buna paralel yayın yapmakta, kötü olanın "hâkim millet milliyetçiliği" olduğunu söylemektedir. Kürtlere karşı Türkçülük yapmak kötüdür ama Türklere karşı Kürtçülük yapmak demokrasidir. Bu davranışı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Ali Yardım 1978 yılında teşhis etmiş: Şurası acı bir gerçektir ki. 'İslâm Irkçılığı Yasaklamıştır!' sloganı, öteden beri sâdece Türk Milliyetçiliği ve Türk Milliyetçileri' için kullanılagelmektedir: Türkler yaparsa yasak, bir başkası yaparsa serbest. Hikmetinden sual olunmaz.
Sayfa 153 - PanamaKitabı okudu
Siyasi ümmetçiler topluma baktıklarında, ideolojileri milleti görmelerini engelliyor. Sadece ırklar, kavimler, etnisiteler görüyorlar. Laik diyebileceğim diğer kesim de milleti millet yapan kültür unsurlarını tıraşlaya tıraşlaya öyle bir noktaya geldiler ki, onların "ulus" dediği şey de artık ırktan, kavimden ve etnisiteden ibarettir. Toplumu millet yapan ortak yüksek kültür kaybedilince millet öncesi alt kimlikler çırılçıplak ortaya çıkmaktadır. Etnisite, cemaat, aşiret bu alt kimliklerin bir kısmıdır ve Türkiye şimdi bu ölümcü problemlerle karşı karşıyadır.
Reklam
Ziya Gökalp, Türkçülük yolunda hangi Yahudi himayesini görmüştür? Hasan Bağcı bugün memlekette kuvvetli ve şuurlu bir kütle olan Türkçülüğe bunun hesabını vermeye mecburdur. Veremezse müfteri durumuna düşer. Komünistler, Türkçülüğün Alman icadı olduğunu iddia ederlerdi. Demek ki siyasî ümmetçiler de Yahudi patentini yakıştırmışlar. Teşekkür ederiz.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Ümmetciler bozulacak buna
Kaşgarlı Mahmud Türklerin siyasi yükselişini bir hadis uydurarak meşrulaştırmıştı. Hadiste Hz. Muhammed Allah'ın şöyle bildirdiğini söyler: Doğuya yerleşmiş bir ordum var, onlara Türk dedim. Bir halka kızdığımda, onları Türklerin boyunduruğu altına sokarım.
Sayfa 96 - ALFAKitabı okudu
Ümmetciler, sünnetciler, tarikatcılar, ülkücüler, dinciler benden uzak dursun.
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Arap Saçına Dönmüş Bir Adamın Çalkantılı Hikâyesi
Nihal Atsız hem siyaset hem de edebiyat dünyasında ismini duyurmuş, tarih sayfalarına adını yazın, düşün ve aksiyon adamı olarak yazdıran bir şahsiyettir. Turan ülküsüyle yoğrulan bir Türkçülük anlayışını benimsemiştir. Türkçülüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının dışına taşmıştır. Onu Türklüğün üzerinde çok durduğu, bir Türk olmayı her şeyin
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
Reklam
ırkçı-Turancı yazar Nihal Atsız’ın Ötüken Der­gisi'nde çıkan “ Kürtler ve Komünistler” başlıklı yazısından “ Bugün Tür­kiye’de Türklüğe ve dolayısıyla Türk Bayrağı’ na düşman üç zümre vardır: Moskofçular, Kürtçüler ve siyasi ümmetçiler” diyerek başlayan bölüm alıntılanmış ve yazının devamında Malatya’nın bir köyünde Atatürk’ün büstüne saldırıda bulunan kişi hakkında yazarın yaptığı şu değerlendirme­ye yer verilmiştir. “...Bu kişinin bir Kürtçü olma ihtimali üzerinde ısrarla durmak ve ciddi tedbirler almak lâzımdır. Unutmamalıdır ki, Kürtçüler, Büyük Millet Meclisi’ ne girmiş, o ahım şahım Kürtçe ile dergiler yayınla­maya başlamışlardır. Kürtçüler, Kürtlüklerini Türklük aleyhine bir eda ile söylemekten çekinmeyecek duruma gelmişlerdir. Bazı Kürtler, öğrenci derneklerinde önemli yerlere geçmişlerdir.” Nihal Atsız anılan yazısında Şeyh Said Ayaklanması’nı ve Said-i Kürdi hareketlerini dile getirdikten sonra devletin uyanık olmasını “ Kürt asıllıların kritik noktalara getirilme­mesini” istemekte ve “...Kürtler, mevcut nispetindeki akıllarını başlarına derlemeyerek yabancı kışkırtıcılara oyuncak olmakta devam ederler ve Kürt devleti hayali ardında koşarlarsa nasipleri yeryüzünden kazınmak olacaktır. Türk ırkı oluk gibi kanı ve sayısız emeği pahasına yurt edindiği Türkiye’ ye göz dikenleri ne yapacağını göstermiş... 1915’te Ermenileri, 1922’ de Rumları bu ülkede yok etmiştir” diyerek Kürtlere gözdağı ver­mektedir.
Peygamberin amca oğlu damadını öldürüp .Ardından ramazan ,şeker bayramı ilan eden bu ümmetçiler den koru bizleri Ya HIZIR .
TÜRKLER ve ARAPLAR Muhammed'in kızı Fatma 10 yaşında iken Ömer 52 yaşındadır. Ömer, Muhammed'den kızı Fatma'yı ister. Muhammed; "kızım henüz küçüktür hem amcam oğlu Ali'ye sözüm var" deyip Ömer'e vermez Fatma'yı. Fatma 12 yaşına geldiğinde 26 veya 27 yaşındaki Ali ile evlendirilir. Ali ile Fatma'nın ilk çocukları Ümmü Gülsüm olur.
Sağcı kimdir?
Sosyalistler ve komünistler “solcu” diye tanındıkları için, onların karsısında olanlara da “sağcı” demek âdet olmustur. İktisadî bakısla devletçi olmayan , liberal olan, muhafazakâr olanlar sağcı sayılmıs. Sol taraf çoğunlukla dini inkar ettiğinden dindarlar da sağcı diye gösterilmistir. Fakat bu tarifler eksik ve kısırdır. Son zamanlarda her
İslamiyet ile Masonluk bağdaşır mı? Cengiz Özakıncı'nın dediği gibi: " Ülkeyi perde gerisinden Masonlar, perde önünden İslamcılar yönetiyorsa, bu durumda perde gerisindeki Masonların ülkeyi perde önündeki İslamcılar aracılığıyla yönettikleri düşünülebilirdi. " * Muhammed Salim Abdullah, Almanya İslam Konseyi Başkanı olduğu 1994'te Milli Görüş Vakfı ile çalışırken, mason olan şöhretli müslümanların isimlerini sayıyordu. * Muhammed Salim Abdullah'ın kendisi de masondu. * 1996 yılından bu tarafa Pfalz Eyaleti'nde Zweibrücken Locası'na kayıtlıydı. Bu locanın 17 numaralı yıllığında, 1980 de yayımlanan yazısının başlığı " İslam'da Masonluk İzleri " idi. * Demek ki, buradan bir tesbit yapabiliriz. Masonluk, milli değerlere karşıdır. Evrensel değerleri savunduğunu iddia eder. Bazı siyasi ümmetçiler-İslamcılar da milli değerlere karşı aykırı görüşleri her fırsatta dile getirmiyorlar mı? * Şimdi sözümüzü bir soru ile bitirelim. Günümüzde, İstanbul'daki camilerimizin birinde, Cuma günü Müslümanlara, Cumartesi günü Sabataylara vaizlik yapan hem tarikat mensubu, hem de Mason locası üyesi bir Hoca Efendi var mıdır? Cevabı: EVET
Sayfa 449450Kitabı okudu
86 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.