Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Umut Guren

Umut Guren
@umutguren
Düşünün, çarpılmazsınız.
Sevmek ve sevilmek ihtiyacında olduğumdan, aşık olduğumu sandım. Başka deyimle, aptallık ettim.
Reklam
Ama insanoğlu aptal olmasa da büyük nankördür. Nankörün nankörü.
Umut, teknik anlamda her şeyin er-geç yoluna gireceğine inanan aşırı iyimser görüşten öte bir şeydir.
Sayfa 126

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana 'ben varım!' deme bilinci verilmişse, var olduğumu algılayabiliyorsam, dünyanın düzeninde yanlışlar varmış, dünya başka türlü varlığını sürdüremezmiş, bunlardan bana ne! Kim, ne için yargılayabilir bundan sonra beni? Kim ne derse desin, bu asla kabul edilebilir bir şey değil... Büyük haksızlık!
Reklam
Ve bir gece yarısından sonra başlar, tehlikeli hakikatlerin baş döndürücü sarhoşluğu.
Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni anlat, duymak isterim.
Hastalıklı durumlarda görülen düşlerin ; belirginlik, açıklık, canlılık ve gerçeğe çok uygun oluş gibi özellikleri vardır.
Yalan, insanların bütün öteki yaratıklara karşı biricik üstünlüğüdür! Yalan söylersin ve böylece gerçeğe ulaşırsın. Ben yalan söylediğim için insanım.
Evde en çok okumakla vakit geçiriyordum. Böylece içimde kabaran duyguları dış etkilerle bastırmak istiyordum. Okumak bana uygun tek dış etkiydi. Okumaktan süphesiz çok faydalanıyordum: Kitaplar bana zevk, heyecan, ıstırap veriyordu. Zaman zaman son derece bıktırdığı da oluyordu. Ne de olsa hareket ihtiyacı duyuyordum ve o zaman birdenbire, koyu, bulanık, çirkin -sefih bile değil- bir sefihçik olma arzusuna kapılyordum. İhtiraslarım, özentilerim her zamanki mariz hırçınlığım yüzünden keskin, yakıcıydı. Böyle zamanlarda gözyaşlarıyla, çırpınmalarla karışık isteri buhranlar bile geçiriyordum. Okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu, çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum.
Reklam
"Bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının 20 yılını verdi. Her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile... Ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. Canı sıkılıyordu, hepsi bu. İnsanların çoğu gibi canı sıkılıyordu."
“Yazdıklarımı hasta bir beynin hasta heyecanına vermeyin. Bilin ki, benim için bir mükemmelliksiniz siz! Daha önce görmüştüm sizi, şimdi de her gün görüyorum. İnanın yargılamaya çalışmıyorum sizi. Düşünerek sizin mükemmel olduğunuza karar vermiş değilim. Düpedüz içimden öyle geliyor, mükemmel olduğunuza inanıyorum. Gelgelelim, size karşı bir günahım var: Sizi seviyorum. Mükemmelliği sevmemek imkansızdır. Mükemmelliğe, yalnızca mükemmelliğe bakılabileceği gibi bakılır, öyle değil mi? Oysa bu arada ben size aşığım da. Gerçi sevgi insanı eşitler, ama endişelenmeyin, ruhumun derinliklerinde bile olsa, sizi kendimle eşitlemiş değilim. ‘Endişelenmeyin diye yazdım size... Hiç endişelenmiş olabilir misiniz ki?
Karşı konulmaz kuvvetlerin itici gücü uyarınca atomlardan ve moleküllerden oluşan dünya, sırf bunun için hayranlık duyulacak bir yer değildi; onu güzel yapan, içinde Ruth'un yaşamasıydı. Hayatında bildiği, sezdiği veya hayal ettiği her şeyin en muhteşemiydi o.
Yaşamın en önemli özelliği: İnsanlar konusunda sürekli yanılmaktır.
Özelliklerine, kişiliğine dair şeylerin bir çırpıda tam olarak anlatılması zor insanlar vardır. Toplumların gerçekten de çok büyük çoğunluğunu oluşturan bu insanlara genellikle ''sıradan'', ''çoğunluk'' denir.
Şeytanımla karşılaşınca, onu ağır, derin, çatık kaşlı buldum: ruhuydu ağırlığın o: varları düşüren.
Reklam
İdam kararları üzerine...
Cinayet işlediği için bir insanı öldürmek, cinayetin kendisinden de büyük bir suçtur.
"İnsanları seviyorum ama kendi kendime şaşıyorum da, insanlığa olan sevgim arttığı ölçüde kişilere olan sevgim azalıyor. İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki ama öte yandan bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam, bunu deneyimlerimden biliyorum. Bana yakın olunca kişiliği onurumu eziyor, özgürlüğümü kısıtlıyor. Bir gün içinde dünyanın en iyi insanından bile nefret edebilirim: yemeği yavaş yavaş yemesi bir kimseden nefret etmeme yeter. Başka birinden nezlesi var, ikide bir sümkürüyor diye nefret edebilirim… Yanıma yaklaştıkları anda düşman kesiliyorum insanlara. Gelgelelim, kişilerden nefret ettiğim ölçüde insanlığa olan sevgim artıyor."