Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Uy havar!
Yangınlar, Kahpe fakları Korku çığları Ve irin selleri, aç yırtıcılar, Suyu zehir bıçaklar ortasındasın. Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! Pusatsız, duldasız, üryan Bir cana bir de başa Seher vakti leylım-leylım C
Sayfa 611 - Sosyal YayınlarKitabı okudu
Reklam
Atatürk'ün en sevdiği ve ezberden okuduğu Tevfik Fikret şiiri
FERDA (GELECEK GÜNLER) Bugünün Gençlerine Gelecek günler senin, taptaze günler, aydınlık günler, zaten ne var ne yok senin değil mi ki? Ey, umudun ak yüzü, aynan karşında, bak işte:
İbrahim Abdülkadir Meriçboyu ve A. Kadir Konuk, Bugünün Diliyle Tevfik Fikret, Gün Matbaası, İstanbul, 1967, s. 84-87
KIZILHAÇ ÜSTÜNE BASİT ŞARKI
Bütün ülkelerde bütün insanların, baba, gücü var mı ekmek dağıtmaya, umut dağıtmaya? Varsa, baba, neden oturmuş yeriz meşe dalları? Neden çığırırız fırsat bulunca acı türküler? İyiyiz, baba, güven içindeyiz Kızılhaç'ın kucağında, başlarız ayı bir somun ekmek gibi görmeye un torbası boşalınca. Neden değiştirdin çığlıklarımı kuru ekmek kırıntısıyla, sarı peynirle, neden değiştirdin çığlıklarımı, baba, Kızılhaç dükkânlarında?
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Reklam
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çikar madem ki yar vardır Yoktanda vardan da ötede bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Gögsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
La vie est breve La vie est vaine Un peu de reve, Un peu de peine,
– Bu işler için artık yaşlıyım, ama şiiri sevmeye devam ediyorum. Dün gece yine Fransızca bir şeyler okudum, tam bana uygun. Duymak ister misin. - Görüyor musun, ne kadar az sözcükle ne kadar çok felsefe, diye hayranlığını dile getirdi Açkov. Dur, bekle, Türkçesini söyleyeceğim: “Yaşam, kısa. Biraz umut, biraz aşk ve sonra, iyi günler! Yaşam boş. Biraz ekmek, biraz umut ve sonra iyi akşamlar!” Kulağa nasıl geliyor? – Bütün dillerde aynı şekilde hüzünlü ve umutsuz, diye içini çekti Kemal.
Cemal Süreya nın Gözünden/Yüreğinden/ Ahmed Arif;
"Bir şair: Ahmed Arif Toplar dağların rüzgârlarını Dağıtır çocuklara erken" Hasretinden Prangalar Eskittim kitabıyla Ahmed Arifin şiiri de gün ışı­ ğına çıktı. Böylece Alımed Arifin Türk şiirinde zaten öteden beri sağla­ mış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az tartışılır
Reklam
Bir idam mahkumunun son şiiri...
"Beni burada arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne Ağlama Kaç zamandır yüzüm tıraşlı Gözlerim şafak bekledim
Cemal Süreya Gözünden Ahmet Arif
AHMED ARİF «Bir şair: Ahmed Arif  Toplar dağların rüzgârlarını  Dağıtır çocuklara erken» «Hasretinden Prangalar Eskittim» kitabıyla Ahmed Arif’in şiiri de gün ışığına çıktı. Böylece Ahmed Arif’in Türk şiirinde zaten öteden beri sağlamış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az