"Niçin uyuyorsun?"
"Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."
Oblomov nasıl bir kitaptı bir alıntıyla anlat deseler, bu diyaloğu seçerdim. Zira Oblomov, hayatını yaşamak, çalışmak, hareket etmek, gezmek yerine günün hangi saat diliminde olduğu fark etmeksizin uyumayı tercih eden; günlerini yatakta ve aynı odada geçiren bir
Epiktetos'un da dediği gibi, ''Bir cesedi sırtlanmış ufacık bir ruhsun sen.''
Hz. Yusuf'un mirasıdır "sabır" başı "zindan" sonu " hükümdarlık" olan...
Uzun uzun burnumu çektim.
"Önemi yok, onu öldüreceğim!"
"Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"Evet yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bi gün büsbütün ölecek."
"Bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!"
Sayfa 159 - Can YayınlarıKitabı okudu
Harp meydanında savaşarak elde ettiği gücü, demokrasi için kullanan Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının ruhları şad olsun. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun sevgili okurlar. 🇹🇷
Sadece tiksiniyordum: insandan, tabiattan, eşyadan! (Okumadan ölmeyin)
"Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında."
Gururla söyleyebilirim: "Bu dünyadan bir 
Ahmet Hamdi Tanpınar geçti ve ben onu okuma şerefine nail oldum." Bazı yazarlar vardır, geç tanırsın. Bazıları da vardır ki, geç tanımanın daha kötüsü: yanlış tanımak...
Geçtiğimiz yıllarda çok sevdiğim,
