Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Okullar, kiliseler, üniversiteler, örgütlenmiş dinsel gruplar ve devlet kurumları, kişilere sorumluluk taşımayı öğretmeyi bırakalı uzun yıllar oldu. Bugün artık hepsi yalnızca kirletilmiş akıllar ve bedenler üretiyorlar."
Alteo yayıncılıkKitabı okuyor
Devlet hesabına kurulmuş üniversiteler zihni geliştirmekten çok koşullandırmak için açılmışlardır.
Sayfa 78 - Dost KitabeviKitabı okudu
Reklam
Misyonerler "ilmi fitneleri"ni İslam'ın"kültürlü"evlatları arasında neşretmekteydi. Önce ilk ve orta dereceli okullar,sonra da yüksek okul ve üniversiteler mevzuu karışıklığın yayılması için gerekli ortamı hazırlamış bulunuyordu.Misyonerlerin hedefi umumiyetle halk kitleleriydi.Kitaplarında böyle yazılıdır.Gerçekten de hadiseler bu şekilde olmuştur.Misyonerler köy ve kasaba halkları arasına da sızma imkanını bulmuşlardı. Müsteşriklere (oryantalistler) gelince: Onların hedefi münevverlerdi (aydınlar). Faaliyetleri onlara yönelmişti.Çünkü müştekrikler tarafından yürütülecek olan fikri,felsefi,teşrii (kanunlara dair),içtimai ve iktisadi mevzuları ihata eden(içeren) İslam aleyhtarı propagandaları ancak bu zümre anlayabilir ve tesir altında kalabilirdi.Zaten daha evvel okul ve üniversitelerde hazırlık mahiyetinde kendilerine birtakım zehirli fikirler zerkedilmişti.Bu sebeble münevverlerin(aydınların),müsteşrik telkinlerine uymaları gayet kolay olacaktı.Artık bu zehiri gelecek nesillere aşılama vazifesi bu aydın insanlara bırakılabilirdi.Onlar da,kitaplarında,evlerinde ve toplantı yerlerinde bu vazifeyi rahatça yerine ifa ederdi.Aradan bir zaman geçtikten sonra,İslam adına şüphelerden başka birşey hissetmeyen,bilmeyen kültürlü bir nesil yetiştirilebilirdi.
Sayfa 148
Eski üniversiteler keşifler, aynı zamanda yeni ve eski fikirlerin tartışılması için özgür bir ortam sağlıyordu. ... O zamanlar üniversite bir araştırma topluluğu oluşturan bölgesel bir hareketlilik merkeziydi.
Birçok okul, hatta üst düzey üniversiteler bile hayatta öğrenilmesi gereken en önemli şeyi, nasıl yaşam boyu öğrenci kalınacağını açıkça öğretmez. Bu yüzden aslında her akademik kurumun giriş kapısına şu sözlerin asılması gerekir; Discipule: disce te ipse docere! (Öğrenciler! Kendinize öğrenmeyi öğretin! ) Öğrenciler okulda bilgi alabilir ve metadolojileri öğrenebilirler ama bu dünyanın ezber bozucuları bildiklerinin çoğunu zaman içerisinde ve kendi kendilerine öğrenirler. Bilimkurgu yazarı Isaac Asimov, 1974'te "Tek eğitim türü kendi kendini eğitmektir, " derken belki de gerçeğe yaklaşmıştı
Len yobaz seculer paganlar insan olamadınız bunlar kadar
⚡️Columbia Üniv.'de Hamillton Hall binasını işgal eden ögrenciler: > Soykırımcı İsrail devleti tarafından şehid edilen 6 yaşındaki Hind Recep'in onuruna binanın adını Hind's Hall olarak değiştiriyoruz > Gazze'de tüm üniversiteler ABD bombaları ile imha edilmişken burada eğitim ve kariyerden söz edilemez
Reklam
Ülkede üniversiteler ve fenni müesseseler kurmak ve ihtiyaca uygun şekilde ülkeye dışarıdan eğitimci ve profesörler getirmek yerine, çocuklar yabancılaştıkları ve ahlaken zehirlendikleri dış dünyaya gönderiliyorlar.
Said-İ Nursi
Bu yazımdaki bilgiler, bizzat genelkurmay eski başkanı llker Başbuğ tarafından teyit edildi. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak CNNTürk'te canlı yayına katılan llker Başbuğ, "MiT ce maatçilerle doluydu, 2002-2010 yılları arasında TSK'dan ihraçlar hep MiT raporlarına göre yapıldı, o yıllarda ordudan atılanlardan bir kişi bile
Sayfa 198 - Kırmızı Kedi Yayınevi - Üçüncü Basım: Aralık 2017, İstanbulKitabı okudu
Amerika’da Yahudilere karşı bir eyleme girdiğinde fişlenmeyi ve işsiz kalmayı göze alacaksın. Kampüslerdeki öğrenciler hep bunu göze alıp İsrail’e karşı eyleme başladı. Amerikan polisleri bir de çok serttir. Bu polisten dayak yiyen çocuklar bir de Müslüman değil. İsrail’in zulmüne karşı kendilerini ortaya koydular ama. Bizim üniversiteler neyle gündemde peki ?
1975'te Baas, ülke petrollerinin tamamını millileştirdi ve kalkınmasını bunla finanse etti. Bu dönemde muhalefet acımasızca ezilirken reformlara ağırlık verildi. Okuma yazma oranı 95'e çıkarıldı. Iraklılar parasız sağlık hizmetine ve temiz içme suyuna kavuşturuldu. Hastaneler, üniversiteler kuruldu. Saddam Hüseyin, bu sayede 1979'da zirveye oturdu. Şimdi söyleyin; siz bu sicile bakıp İngilizlerin Saddam'ı devirmeyi, Iraklıları özgürleştirmek için istediğine inanır mısınız?
Reklam
Orta okullara, liselere bak. Üniversiteler aşılıp onlara ulaştı mikroplar.. Çeteler, öldürmeler, kan, kin ve şehvetten ibaret bir gençlik yetiştirmek Batı'nın tutkusu... Maneviyatsız, ruhsuz, egoist bir cemiyet oluşturmak, yaşadığımız topraklarda...
toplumsal açıdan çok önemli bir sorun olan terör ve terörle mücadele hiçbir zaman akılcı bir biçimde ele alınmamış ve tüm yönleriyle bilimsel olarak incelenmemiştir. Her soruna, her toplumsal olaya akılcı bir biçimde ve bilimsel yöntemlerle yaklaşılması gerekirken, Türkiye’de, her nedense, ülkenin en önemli sorununa bu şekilde yaklaşılmamaktadır. Üniversiteler ve enstitülerde hemen her konuda araştırmalar yapılırken, bu kurumlarda görevli akademisyenler hemen her konuda raporlar hazırlarken, ülkenin en hayati meselesi üzerine araştırma yapmayı, bu konu üzerinde düşünmeyi gündemlerine dahi almamışlardır. Terör ve terörle mücadele bir sorun olarak görülmemiş veya görmezlikten gelinerek yok sayılmıştır. Sorunun ortaya çıktığı günden itibaren, bu kurumlarda hiçbir bilimsel araştırma yapılmamış, sorun akademik ölçütlerde ele alınıp analizi yapılmamış ve konu hakkında bir fikir üretilmemiştir. Oysaki bize göre, terör ve terörle mücadele sorununda üniversitelerde görevli akademisyenlerin ve araştırmacıların çalışma yapması yeterli olmadığı gibi, sadece bu sorun üzerinde çalışmaların yapıldığı, en üst düzeyde uzmanlaşmanın sağlandığı bilimsel enstitü ve araştırma merkezlerinin kurulması da zorunludur.
Modern üniversiteler,öğrencilerine hayatlarını sürdürürken gereksinim duyacakları duygusal ya da etik becerileri geliştirmek için zaman harcamazlar. Komşu sevmeyi ya da dünyayı olduğundan daha iyi bir hale getirmek için çabalamaya öğretmek onlar çok ama çok az ilgilendiren bir konudur.
Sayfa 113
“Modern üniversiteler, işsizlik sorununun saklandığı park alanlarıdır.”
Umberto Eco
Umberto Eco
Tren
Ve sonra başkomutan tepeye oturdu bilim şöyle olacak, gazeteler böyle olacak, üniversiteler Doğramacı'nın olacak, partiler iki tane olacak, diye yasalar çıkardılar. Halkın %98'i oy verdi onaylandı. O gün bugün ülkemiz bu yasalarla yönetiliyor. Bu yasaların gölgesinde ülke bir Adım yürüyemedi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.