Gerçekte böyle bir kişinin okuryazar olmaması da olanaksızdır. Cemil Sena'nm İbni Sina'nın Şifa adlı yapıtından aktardığına göre, Muhammet Hudeybiye sözleşmesinin yazılması sırasında yazmanı Muaviye'ye şöyle seslenir:
"Divitine kıtık koy, kalemini yan kes, be'yi uzat, sin'i belli ettir, mim'i köreltme, Tanrı'yı güzel yaz, errehman'ı uzat ve errahim'i tecvide uydur."
Bu da Muhammet'in okuryazar olduğunun kesin kanıtıdır.
...‘bizden’ pek çok kalem, harem hayatı hakkında hiçbir inceleme yapmamış birçok köşe yazarı, harem kaynaklı olarak tüm Osmanlı’yı aşağılayıp incitiyor; sekiz seneye seksen senelik icraatı sığdıran Yavuz padişah dâhil, neredeyse bütün Osmanlı padişahlarını ‘seks manyağı bir iğrençlik âbidesi’ gibi gösteriyorlar!
Padişah, canı istedikçe hareme dalar, karpuz seçer gibi cariye seçer, hevesini aldıktan sonra da def edermiş!
Hadım ağaları ile cariyeler haremde aşk yaşarlarmış!
Bu iddialar, saçmalılığı zirveye çıkarmak dışında, tarihçi için bir anlam ifade etmiyor. Çünkü ne böyle bir padişah var, ne böyle bir harem ağası, ne cariye ne de böyle bir harem!..
Uydur uydur yaz!
Nesil
“Ben de Seni”ler
Seni seviyorum. Sen de beni sevme.
Bir çocuk ol ve kafiyelere uyma.
Binlerce yalan uğruna yaşayacağına, seni sen yapan tek bir gerçek uğruna öl.
Masanda canlı çiçekler mutlaka olsun çünkü çiçeğin canlısını sevmek aşk-ı ekberdir.
Sana deli diyene, sen divaneyim de.
“Lykia Yolu’nu yürüyeceğim” deme, hiç değilse bu yaz, bu defa yürü o yolu.
Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ını artık bitir.
Ege’yi sev.
Denizin ortasındaysan, suyun yüzüne sırtüstü yat ve gök kubbeye bakıyorken, boşlukta uçuyor olduğunu düşün; gülümseyeceksin.
Su gibi olursan, kalbinle düşünebilecek, beyninle sevebileceksin.
En yükseklerdeyken çamurun dibinin parlak olduğunu asla unutma; makamının yüksekliğine bu yakışır.
Eşyaya değil, aşkın ve hayatın kaynağına bağlı kalsın kalbin.
“Seni seviyorum” desem de, bana “Ben de seni” deme; bana hiç kimsenin duymadığı alternatif “Ben de seni”ler uydur..
“Ben de seni” deme.
Bana aniden bir şeyler söyle.
Sayfa 32Kitabı okudu
Harem Hayatı
Öncelikle de en fazla istismar ettikleri konu, harem... Harem hayatı hakkında hiçbir inceleme yapmamış köşe yazarları, harem kaynaklı olarak tüm Osmanlı'yı aşağılayıp incitiyor; sekiz seneye seksen senelik icraatı sığdıran Yavuz Padişah dâhil, neredeyse bütün Osmanlı padişahlarını “seks manyağı bir iğrençlik abidesi” gibi gösteriyorlar! Padişah, canı istedikçe hareme dalar, karpuz seçer gibi cariye seçer, hevesini aldıktan sonra da def edermiş!.. Hadım ağaları ile cariyeler haremde aşk yaşarlarmış!..
Bu iddialar, saçma sapanlığı zirveye çıkarmak dışında, tarihçi için bir anlam ifade etmiyor. Çünkü ne böyle bir padişah var, ne böyle bir harem ağası ya da cariye var, ne de böyle bir harem!.. Uydur uydur yaz!
Sayfa 106
Önüne gelen, hevesli olan, aklına esen demin söylediğim uydur uydur yaz tekniğiyle bir şeyler yazıyor.
Sayfa 40 - YKYKitabı okudu
•Onun Şeytanları•
Şeytanı içeri al.
Başını kes,
Kılıfına iki yalan uydur.
Birini öldür, diğerini alnına yaz. 
Beyza Aksoy