Benim ülkemde ‘modernlik’ ve ‘dindarlık’ öyle bir ayırıma ve tanımlamaya tâbi tutulmuştur ki, modernlik, İslam’dan mümkün olduğunca uzaklaşmak şeklinde yorumlanmış ve yüceltilmiş; dindarlık ise, yobazlıkla aynı şey sayılmış ve küçük görülmüştür.
Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için.
Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için.
Bazen ağlamak gerekir, açılmak için.
Bazen anmak gerekir, anılmak için.
Bazen susmak gerekir, duymak için...
Yakınlığın mesafelerle ölçülmesine gerek yoktur. Bazen çok yakınımızdaki kimseye uzak, bazen de hiç tanımadığımız birine yakın olabiliriz. Aynı hisleri, duyguları veya fikirleri paylaşan kimseler, sonunda yakınlığa kavuşurlar. Başka herkes uzaktır...