Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Uzaklık deyip de dert ettiğin nedir ki sevgili, Biz Yaradanı da görmeden sevmedik mi?
184 syf.
·
Puan vermedi
Kitap beni çok etkiledi. Bir anda Direnişin zirvesine oturmuş bir adam. Sonrasında kayıplar, uzaklık, yıkım. Delilik ile dehalık arası bir çizgiden atlayış, zihin bulanması. Bi yandan üzülürken bir yandan da sonunu merak ettiğim bir kitap. Ağlak bir kız değilim ama beni duygulandıran güzel kitaplar arasında yerini aldı.
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,3bin okunma
Reklam
Aşk yolculuğunun yakınlık ve uzaklık mesafesi olmaz. Aşk yolunda olanın, "Ya bulamazsam?" derdi olmaz. Sen yola düşmeden bir bak bakalım yüreğine, yol sana kısmet olup düşmüş mü?
"İki zıt arasında hem bitişik zannettirecek kadar yakınlık, hem de sonsuzluk boyu uzaklık vardır."
"Ya Rakîb!.. Ey isimleri arasında beni en çarpan ad olarak «Rakib» ismini gördüğüm Allah... Neyi karıştırsam, neyi eşelesem altından «Rakib» ismin çıkıyor. Elimizi yakmaması için gaflet maşasıyla tuttuğumuz her şeyin üstünde ve altında sen, dibine vardırmak istediğimiz her hasretin içinde ve dışında sen varsın!.. Bir ismin de «Karib»... Yakın... Yakın olan Sensin!.. Her şey uzak, her şey uzak... Ve bütün yakınlıklar, uzaklık..."
“Her şey öylesine çabuk değişti ki çevremizde: insan ilişkileri, çalışma koşulları, töreler. Duygu ve düşünce yapımız bile en gizli temellerine kadar sarsıldı. Sözcükler aynı kaldı, ama ayrılık, yokluk, uzaklık, dönüş kavramları aynı gerçekleri içermiyor artık. Bugünün dünyasını kavramak isterken, dünün dünyası için kurulmuş bir dili kullanıyoruz. Geçmişin yaşamı, sırf dilimize daha iyi uyduğu için, yaratılışımıza da daha iyi uyuyormuş gibi geliyor bize.”
Reklam
"Neye yaklaşsam sonu uzaklık ve kırgınlık; Anla ki yok Allah'tan başkasıyla yakınlık."
Uzakta olduğunuzda ayrılığı lanetleyebilir ve buluşmanın yeterli olacağı düşüncesiyle yaşayabilirsiniz. Ama oraya bir gittiniz mi, gözleriniz açılır; uzaklık aşkı korumuştur ve uzaklığı ortadan kaldırdığınızda, aşkı da ortadan kaldırma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız.
Güzellik insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı. Kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu. Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes. Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar. İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti. Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara ne aşk, ne özgürlük ne de barış anlatılabilirdi.
... Uzun uzun susuyoruz sözün kıyılarında Hangi kapıyı aralasak bir uzaklık esiyor ...
Reklam
...her şeyin üstünde bir cansızlık, her şeyin üstünde bir uzaklık, çok uzaklardan geliyor sesler, başka bir dünyanın yankıları gibi, hareketler hızını kaybetti, anlaşılmaz bir yavaşlıkla oluyor her şey, kimseyle konuşmuyorum, hiç kimseye bir şey sormuyorum, sorduklarına cevap vermiyorum, bir köşede sessizce oturuyorum, kalksam her şey büyük bir gürültüyle yıkılacak, dünya tuz buz olacak diye korkuyorum, uzağım hayattan, çok uzağım, her gün daha da uzaklaşıyorum, o kadar uzaklaşıyorum ki elimi uzatıp dokunabileceğim hiçbir şey kalmıyor, yarım kalmış bir kitap, çayını soğutan bir bardak, bir fotoğraf, kapının önünden geçen bir satıcı, telaşla birbirini kovalayan saatler, günler, geceler, birbirine karışan mevsimler, haylaz çocukların gökyüzüne ulaşan çığlıkları, şen kahkahaları, dokunamıyorum hiçbirine, göremiyorum renklerini, canlılıklarını, tarifi güç bir körlük yaşıyorum, anlamayı beceremediğim bir görmezlik...
Seninle yakınlık uzaklık kavramını sınır olmaktan çıkardık anne...Sınırlar sana telaşlı korkularımı anlatmak ya da ne kadar yenildiğimi ve aldatıldığımı anlatırken gözlerimdeki tuzlu suyu silmek kadar somut aşka hala inanmak kadar soyut bir kavram şimdi...Biz seninle havalanan mutlu yusufçuklara,uçurtmalara ve bir yerlerde acının olmadığı ülkelere inandık...Kaderde farklı acıların farklı hüzünlerini sol tarafında umarsız taşıyan iki kadın olmakta varmış...Affet beni göremedim saçlarındaki yılları ve yorgun gözlerini çünkü o sırada aynada kendi saçlarımdaki aklara ve kalbimdeki kederlere bakıyordum;göremedim...Yoksa bilmez miyim saçlarının hep böyle sarı kalmayacağını...Anne...ben bu ülkenin hangi şehrinde olursam olayım avuçlarıma bıraktıklarını her daim aynı yerde saklayamam ama söz veriyorum seni gündüzleri sol tarafımda geceleri yastığımda taşıyacağım...Yine çiçeklere,çocuklara ve masallara inanalım anne...Şimdi dizlerinde minik bir kız çocuğu yerine duyguları törpülenmiş,inandıkları yenilmiş ve dünyanın savaşına kafa tutmuş bir kadın yatıyor...Bu dünyada yalnız annem yaşıyor...Hadi uzat ellerini elimdeki papatyalar solmasın!Gözlerimi kapattığımda sesin kulağımdan uzaklaşmasın...Sen ol dünya varsın olmasın!YASEMİN BAŞ
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.