Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyaya katlanamadığım zamanlar bir kitap alıp battaniyenin altına kıvrılırım. Beni her şeyden uzaklaştıran küçük bir uzay gemisi gibidir.
Unutulanların unutanları unutmadığı gün her şey değişir.
* Uzay ajansı kurduk ama yangın uçağı almayı unuttuk. * Ülkeyi şantiye alanına çevirip, her yeri beton yaptık ama yeşili unuttuk. * İki ayrı 100 günlük program açıkladık ama icra etmeyi unuttuk. * 25 kuruşluk poşete itiraz ettik ama bir yılda ödediğimiz 800 milyar lira verginin hesabını sormayı unuttuk. * Yüksek gelirli ülkeler sınıfına geçtik ama vatandaşı götürmeyi unuttuk. * Faiz denen şeyden hep nefret ettik ama düşürmeyi unuttuk. * Kanun yaptık ama herkese eşit davranmayı unuttuk. * Her yere üniversite açarak üniversite mezunu sayımızı yükselttik ama onlara istihdam sağlamayı unuttuk. * Vatandaşın enflasyonunu her defasında gayet düşük gösteren TÜİK'in hangi marketlerden alışveriş yaptığını vatandaşla paylaşmayı unuttuk. * Ve o kadar çok üzdüler ki bizi, şu kısa ömrümüzde mutlu olmayı unuttuk...
Ozan Bingöl
Reklam
Yalvaramam
İnsana en büyük zararı en yakınındakiler veriyor. İçten gelen bir gülümseyişi tek yumrukla yüzünün ortasına gömüyorlar... Nereye kaçacağımı bilmiyorum... Bu sefer gerçekten bilmiyorum... Çünkü çok denedim... En sonunda, yalnızca kokusu tanıdık olan bir yabancının omzunda sonsuza kadar kaybolmak istedim olmadı... Ama birine ''Lütfen, kırmayın göğsümün etrafındaki hassas camı'' diye yalvarırken bulmak istemiyorum kendimi. Cam parçalarını göğsümden tek tek toplamayı göze alırım ama yalvaramam... Çünkü mevsimler değişirken uzay boşluğunda duran ama dünyanın göğünde parlamayan bir yıldızım ben... Büyük ama yalnız , parlak ama görünmez. Görünür olmayı bekleyemem....
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımda Amerika’nın, Asya’nın veya Afrika’nın herhangi bir şehrinin herhangi bir evinde, neler konuşulduğunu dahi bilmek isterdim. Bir sivrisineğin içine girip dünyaya nasıl baktığını öğrenmek ya da uzay boşluğunda sonsuza dek gezinip tek tek gezegenlere, yıldızlara, diğer gök cisimlerine bakmak onları incelemek, yani anlayacağınız evrendeki her şeyi istisnasız, eksiksiz öğrenmek isterdim.
UZAY YOLU PARODİSİ :D AY İÇİM KAYNADI, EHE EHE :))
- Spock! Kim bunlar?.. - Bilmiyorum kaptan. Geçen personel alımında girdiler işe.Dünyada tanımlayamadığımız Milletvekili adlı bir meslek grubunun torpiliyle işe alınmışlar. Bunlar başladığından beri gemide işler durdu.
Her zaman kendime sorardım neden noktaların , doğruların , eğrilerin ; ister düzlem ister uzay şekiller olsun koordinatları var da daha mükemmel bir varlık olan insan ve onun ayrılmaz bir cüzü olan hayatın koordinatları yok ?
NedenYok
Reklam
Her zaman kendime sorardım: neden noktaların, doğruların eğrilerin -ister düzlem, ister uzay şekiller olsun- koordinatları var da daha mükemmel bir varlık olan insan ve onun ayrılmaz bir cüzü olan hayatın koordinatları yok?
(Totolojik: totosundan uydurulmuş)
Gemide neden hiç kadın olmadığını sormuş, Kimoe de bir uzay gemisini işletmenin kadın işi olmadığını söylemişti. Tarih dersleri Shevek'e bu totolojik yanıtı anlayabilecek bir bağlam veriyordu.
Bilge bir gün uzayın ne olduğunu merak etti. Bilgisayaninin başina geçi. Uzayla ilgili sitelere girdi. Ay, kuyruklu yıldız , kara delik, uzay boşluğu, atmosfer, asteroit, gök cisimleri, mefeor, gezegenler, galaksi gibi birçok kavram karşısına çıktı . Açtığı sayfalarda, uzay ile lgill birçok görüntü vardı . Resimlerde uzay bambaşka bir yer gibi görünüyordu . Işıl ışıl yıldızlar , koyu bir mavilik, karanlıkta parlayan rengârenk ışıklar .. Uzayın uçsuz bucaksiz güzelliği onu büyülemişti. Samanyolu'ndaki yıldizlar denizin dibindeki çakıllar gibiydi. İrili ufaklı binlerce yıldız vardı. Muhteşem bir şeydi bu. Yıldızların maviye ve hatta kırmızıya çalan renkleri Bilge'yi heyecanlandırdı. Bilge Kız bir an, Uzayda fırtına olur mu? diye düşündü . Okumasına biraz daha devam etti. İşte bunu merak ediyordum. Vay be! Uzayda ne fırtınalar kopuyormuş, dedi. Güneşte meydana gelen patlamalar uzay fırtınasına sebep olurmuş. Bu patlamalar dünyamızı bile etkilermiş.
Hiçbir şey yok, her şey bir düş. Tanrı, insanlık, güneş, ay, yıldız kalabalığı bir düş, hepsi bir düş, yoklar. Boş uzay dışında hiçbir şey yok; bir de sen!
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.