Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nedense hep aynı boydaki kadınlara tutuluyordum. (Daha uzun boylu kadınları beğeniyordum aslında.)
Sayfa 106
Durup dururken, "Ben hep uzun yol kaptanı denizci babamı bekledim," dedi, "annem pes etti ama ben etmedim. Her defasında baban artık dönmeyecek, dediyse de ona inanmadım. Babam giderken bir yanımı da alıp götürmüştü."
Reklam
İNCİTME Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. Yollar uzun, yollar ince Yol kısalır aşk gelince Yat kurban ol İsmail’ce Bıçak senden incinmesin. Burdayım de ararlarsa Doğru söyle sorarlarsa Tabutuna sararlarsa Bayrak senden incinmesin. İl göçsün göçtüğün vakit Yol yansın geçtiğin vakit Suyundan içtiğin vakit Irmak senden incinmesin. Toz konmasın sakın sana Hakkı geçer halkın sana Gücenmesin yakın sana Uzak senden incinmesin.
"İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar." "Dolaylı olarak öldürürsünüz, ölümlere neden olursunuz, ama bir şekilde, iktidarınızın sürekliliği öldürmeye bağlı olur.Belki şu anda böyle bir şey yapmayacak bir yapıdasınızdır. Ama iktidar yolu zor bir yoldur. Uzun bir yoldur, insanı dönüştüren bir yoldur. Ancak iktidara hazır hale geldiğinizde,gerektiği kadar değiştiğinizde, bu yolu tamamlayabilirsiniz."
Sayfa 231Kitabı okudu
1473 yılında ilk Quidditch Dünya Kupası düzenlendi, ama katılan ülkelerin hepsi Avrupa ülkeleriydi. Daha uzak ülkelerin takımlarının katılmaması davetiye mektuplarını taşıyan baykuşların baygın düşmesine, davetlilerin bu kadar uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkma konusundaki isteksizliğine ya da sadece evde kalmayı tercih etmelerine bağlanabilir.
Quidditch, Kuzey Amerika kıtasına on yedinci yüzyılın başlarında ulaştı, ama maalesef yine Avrupa'dan ihraç edilen büyücü-karşıtlığının bu kıtadaki yoğunluğu sebebiyle, tutunması çok uzun sürdü. Yeni Dünya'da daha az önyargıyla karşılaşmayı ümit eden Büyücü göçmenlerin son derece temkinli davranmaları, oyunun ilk zamanlardaki gelişimini etkiledi.
Reklam
Birbirimizin içinde öyle erimiştik ki, birlikte ve tek başımıza, el ele, göz göze, her şeyi yapabilir halde uzun, uzun saatler geçiriyorduk, çünkü yalnızdık, ama öylesine mutluyduk ki daha fazlasını arzulamıyorduk. Kimi zaman, bizi etkisi altında bırakan bu sonsuz mutluluk seli, yoğunluğunun gücüyle bize acı veriyordu ve ölmeyi arzuluyorduk; ama birbirimizle, birbirimiz için.
Oğlunun uzun zamandan beri hayatta olmadığını, sa­vaşta öldüğünü söyleyemedi. Biraz daha; birkaç dakika daha yaşatmak istiyordu onu gönlünde. Sonra her şeyi anlatırdı, acelesi yoktu bu işin..
Oğulla BuluşmaKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.