Tekrardan merhaba sevgili okurlar. :)
Çoğunuzun tahmin ettiği gibi önceki ileti tamamen 1 Nisan şakasıydı tabi. Öncelikle ciddi anlamda bu şakadan dolayı üzdüğümüz okurlardan özür dileriz.
1000Kitap demek binlerce insanın verileri ve emeği demek. 1000Kitap’taki her harf binlerce insan tarafından, sizin tarafınızdan emek harcanarak yazıldı. Kitaplar, incelemeler, alıntılar, okuma kayıtları, iletiler, hedefler.. vs vs. Bizi sizler yarattınız deyimi en çok 1k’ya uyuyor. Dolayısıyla biz 1 gün vazgeçersek bile sadece bu emekler için bile olsa vazgeçemeyiz.
1k ticari bir amaçla kurulmadı. Bizim çok güçlü bir amacımız var: insanlara kitap okutmak. Dolayısıyla hiçbir zaman da enerjimiz tükenmiyor.
Şimdi de özür niyetine bir kaç iyi haber vermek ve birkaç planımızı açıklamak istiyoruz. :)
Öncelikle belirtelimki sunucu masrafı vesaire konularında hiçbir sıkıntımız yok.
1- Bu hafta itibariyle IOS (İphone) uygulamasını yazmaya başladık.
2- Android uygulamasının kasma, bildirim sorunlarını çözecek bir güncelleme üzerinde çalışmaya başladık.
3- IOS uygulamasını da yayınladıktan sonra kitap listeleri ve yayınevleri gibi bir çok yeni özellik üzerinde çalışacağız.
4- Farklı dil seçenekleri ile bütün dünyaya açılmak gibi bir hayalimiz de var. Şu anda Türkiye’de bu alanda en aktif site 1000Kitap. Yabancı dillerde benzer uygulamalar olsa da hem sosyal yönü kuvvetli hem de kütüphane tarafı aktif bir uygulama yok. Bu nedenle özgüvenimiz yüksek.
Umarız siz değerli okurlarımız bizi affeder.
Hepinize iyi okumalar diliyoruz. :)
Birbirimize kitaplar ödünç veriyorduk. Onları birlikte okuyorduk, ama yüksek sesle değil, sözlerin daima bir şeyleri kırdığını gayet iyi biliyorduk. Uyum içindeki iki sessizlikti bizimki.
Oysa biliyor muydunuz?
18 Nisan 1930'da BBC radyosu akşam haberlerinde: "Bu akşam hiçbir haber yok," açıklaması yapılmış ve ardından da piyano çalınmaya başlanmış.
Var bir hayalimiz...
Sayfa 25 - Destek Yayınları, 25. Baskı, 2021.Kitabı okudu
Hürriyet
.
Bana bakın güzel kuşlar; özgür kuşlar;
Nedir bu telaş, bu gürültü, bu şenlik?
İnsanlara nispet olsun diye mi?
Biliyoruz dallar sizin,
Kervan geçmez yollar sizin;
Mesafeler; yakın gökler ...
Hep sizin.
Biz,
Kara toprağa bağlıyız ayaklarımızla.
Ne çıkar ...
Omuzda kanat olmasın kuzum, ne çıkar?
İçimizde bir şeyler var kanatlı.
İçimizde gökler,
Sizinkinden daha geniş, daha derin ...
Mesafelere gülüyor hayalimiz.
Güzel kuşlar; aptal kuşlar;
Böbürlenmeyin bize.
İçimizde kanat çırpıyor hürriyetlerin en güzeli,
İçimizde!..
*Kadınların yüzlerine değil gözlerine bak. Ama gözlerinin rengine değil, anlamına.*
Budala* Dostoyevski den okudum dördüncü eser.
Bu eserle ilgili neler söyleyebilirim* çok düşündüm.
Kitabımızın kahramanı Budala* Lev Nikolayeviç Mışkin*
Nasıl bir Bulada Mıskin?
Anahtar kelimeler ile ifade etmek gerekirse deneyimsiz,
olağanüstü saflık ve
18 Nisan 1930'da BBC Radyosu Akşam Haberleri'nde “Bu akşam hiç haber yok” açıklaması yapılmış ve ardından da piyano çalınmaya başlanmış. Var bir hayalimiz...
"Bir hayalim var! Bütün vatandaşlarımızın, ayyıldızlı bayrağım altında, şerefle yaşadığı kavgasız bir Türkiye hayal ediyorum...
Bir hayalim var! Başını örtenle açanın, aynı üniversitede yasaksız, kavgasız, kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum...
Bir hayalim var! Kürt-Türkmen, Alevi-Sünni ayrımı olmadan, zengin-fakir ayrıcalığı görülmeden, imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış, refah ve huzur içinde bir Türkiye istiyorum...
Kısacası; Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar güçlü, kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası ve Türk-İslam birliği hayal ediyorum... Büyük bir Türkiye hayal ediyorum..."