HUSREV- Hayat bir şeyi yapınca o şey tamamdır. Olur musu, olmaz mısı yoktur. Hayat yapar, izah etmez ve kabul ettirir. Bütün sanatı burada. Bizse hayattan soramadığımız hesapları bir tasavvurdan isteriz. NEVZAT- Mantıktan da büsbütün vazgeçemeyiz ya. HUSREV- Kim diyor vazgeçin diye? Amma onunla her şeyi halletmeye bakmayın! Hadiselerin sırrı en az mantığındadır. Nasıl ki tablonun kıymeti en az çerçevesindedir. Çevçeveyle ne uğraşırsın? Tabloya bak! Korkarsın!
''Perişan bir haldeydim. Sonunda boğuşmaktan vazgeçip yataktan çıktım. Gidip etajerimden Gönül teyzenin hediyesi, oyuncak tabancayı çıkardım. Şarjörüne kırmızı renkli plastik bir mermi yerleştirip tekrar yatağıma döndüm. Oturur vaziyette sağ tarafımdaki pencerenin perdesini aralayarak dışarı baktım. Bunu hemen hemen her gece yaparım aslında. Sanki pencerenin öbür yanında Tanrıyı görüverecekmişim ve o bana her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu açıklayacakmış gibi tuhaf bir hissim vardır. Üstelik keman biçimli kafası ve şakaklarında iyice seyrelmiş saçlarıyla havada süzülürken hayal ettiğim bu Tanrı, üst kat komşumuz Hasan amcaya fena halde benzemektedir. Bunun nedenini kısa bir süre sonra anladım. Babam bana yüce yaradandan söz ederken, onun yukarıda yaşadığını anlatmıştı. Benim için yukarıda yaşayan kişi Hasan amcaydı. Neden karısı Sevim teyze değil de Hasan amca? Erkek egemen kültür yüzünden mi? Bunlar nasıl işleniyordu beyinlere? Aniden yorganı kafama çekip tabancayı şakağıma dayadım ve tetiğe bastım. Kafatasımda tatlı bir zonklama hissettim. Fiziksel acı düşünceleri dağıttı. Gerisini hatırlamıyorum.''
Sayfa 47 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi.
Kazangap’ı öfkelendiren ikinci olay, Yedigey ve Ukubala’nın Kumbel’den gelip Boranlı’ya yerleşmelerinden yıllar sonrasına rastlar. Artık çocukları olmuş, büyümüş, Boranlı’ya kök salmışlardı. Bir bahar akşamıydı. Sürüleri ağıla kapatmış, koyun-kuzuların arttığını görüp memnun olmuşlardı. Yedigey şaka olsun diye Kazangap’a: -Ee, Kazake, sen ve ben
Sayfa 86 - Ötüken NeşriyatıKitabı okudu
'İnsanlar Uyanıyor!' - Aziz Nesin
Son hapisliği çok zor gelmişti. Cezaevinden çıktıktan sonra, bir taşra ilçesindeki hele o sürgünlüğü canına tak demişti. Sürgün süresi dolup da başkente dönünce, kendisini kentin kalabalığı içinde büsbütün yalnız buldu. Karısı, daha cezaevindeyken ondan boşanmıştı. Bu durumda insan ister istemez karamsarlığa düşer, hele parası, bir
Krokodil Uluslararası Gülmece Öyküsü Yarışması 1969 Birincilik Büyük ÖdülüKitabı okudu
Duyguların Terbiyesi
Bir atasözünde; “Her küp, içindekini sızdırır.” denilmiştir. İnsanın davranışlarını, fikir ve irâdeden ziyâde, duygular şekillendirir. Zira fikirlerin teşekkülünde de, irâdenin yönlendirilmesinde de kalbî temâyüllerin büyük bir payı vardır. Bu sebeple ağızdan çıkan en basit bir sözden en hayâtî davranışlara kadar hemen hemen bütün fiilleri,
bir zamanlar ateistlerin dünya çapındaki yıldızı olan ünlü ingiliz felsefeci Anthony Flew, sonunda ateistlikten vazgeçip Tanrı'nın varlığını kabul etmesini evrendeki hassas ayarlar ile açıkladı. "hayatın kaynağı ile ilgili araştırmalarda cevap verilemeyen felsefi soru şudur:zeka sahibi olmayan maddeden oluşan bir evren nasıl olur da kendini kopyalama yeteneklerine ve 'kodlanmış kimya' sahibi içsel amaçlı varlıkları nasıl üretebilir?burada konumuz biyoloji değil,apayrı bir kategoridir." .... Bu değişiminden dolayı hayal kırıklığına uğrayan ateist hayranlarının kendisine yönelttiği hakaret ve eleştirilerine karşı direndi. son cümleye okur yorumu: mürid her yerde mürid.
Reklam
293 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.