Yaşamında bir amaç bul ve ona göre yaşa derler. Ama bazen, ancak yaşayıp bitirdikten sonra yaşamının bir amacı olduğunu fark edersin, bu da genellikle hiç aklında olmayan bir amaçtır.
OKUYUN...Mutlaka okuyun. Hele de 15 Temmuz gibi bir felaketin eşığinden döndüğümüz şu günlerde nelerden kurtulmuş olduğumuzu anlamak ve kavramak için mutlaka okuyun.
Ama ben bir daha asla okuyamayacağım, yüreğim kaldırmaz çünkü...Asla unutamayacağım, çok yerde geçen bir ifade vardı kitapta "bir ulusu yok etmek istiyorsanız kadınlara ve çocuklara işkence ve tecavüz edin, bunu yapın ki asla normale dönemeyip üreyemesinler, işte o zaman o milletin kökünü kurutursunuz".Bir kadın olarak yıllardır yüreğimi dağlar bu söz. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Korusun , kollasın...
Yaklaşık yüz yıllık bir zaman diliminde farklı mekanlarda,çok farklı karakterler hepsi mükemmel bir kurguyla birbiriyle kesişiyor. Aynı zamanda önceki romanlarındaki gibi insani değerlere duygu yüklü vurgular var. Bence bu yılın nobel adayı.
Diger iki kitabina bakarak aldim ama beklentimin cok altinda bir kitap okudum olaylar cok ayri konu butunlugu yok denecek kadar az ayri ayri hikayeler seklinde bir kitaba benzemis
Derler ki zaman her şeyi iyi edermiş,
Zamanla her şey unutulur gidermiş,
Bir de bana sor, o gözyaşları ve kahkahalar,
Bugün hala canımı yakar, yüreğimi dağlar!
Tepenize çığ düştüğünde, bütün o karın altında yatarken neresi aşağı neresi yukarı anlayamaz oluyormuşsunuz. Karı iteleyip kurtulmak istiyor ama yanlış yönü seçip kendinizi daha da derine, kendi mezarınıza gömüyormuşsunuz.
Klasik tarzın dışındaki tarzı ve etkileyici konusuyla kaliteli bir eser.Olay arası bağlantı kurmak okuru biraz zorlayabiliyor ancak hepsi birbirleriyle çok alakalı şeyler.Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş'ten bir tık altta.
“Bir insana yüzde yüz güvenmekle yüzde doksan dokuz güvenmek arasında dağlar kadar fark vardı. Çünkü eksilen yüzde birin nereden eksildiğini bilemezdin ve dünyanın bütün kazıkları o küçük “bir”in içine saklanabilirdi. O yüzden yüzde doksan dokuz, yüzde yüze olduğundan daha yakındı yüzde sıfıra.”