Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
692 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Beni Bırakma ile beraber tehlikeli, gizemli, yakışıklı, karizmatik ama bir o kadar da düşünceli, korumacı ve romantik erkekler dörtlemesinin son kitabı da bitmiş oldu böylece. Kitap Elazığ’ın karlı havasında Gamze’nin Akın’a çarpmasıyla başlıyor ama aynı çarpıcılık 700 sayfa boyunca devam ediyor. Bir çeşit modern peri masalı... Ve öyle güzel bir
Beni Bırakma
Beni BırakmaFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2015919 okunma
575 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir FMArsal klasiği olan mutlu sonla taçlandırılmış harika bir kitap. Kitaplığımda aynı kitaptan sadece kapakları değişik diye 3 tane olan tek kitap Seni Sevmek İstemedim… Ve şimdi de 5. baskısını yaptığı için 4 tane oldu. :) Aslında bu kitap yeşil gözlü dev olarak da adlandırılan, yakışıklı zorba Doğan, yani Dodo’nun diğer FMArsal kitaplarında
Seni Sevmek İstemedim
Seni Sevmek İstemedimFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,089 okunma
Reklam
736 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Güney ile Tahir’in nefes kesen aşkının sizi esir almasına hazır olun… Güney; beyaza yakın sarı saçlı, mavi gözlü, çevresine huzur yayan genç ve güzel Güney... Kardeş acısıyla başetmeye çalışırken bir anda tanıdığı Tahir'ler yüzünden hayatı karmakarışık olan Güney... Tahir'lerden biri kardeşinin katili olduğunu düşündüğü ve intikam almak istediği
Yalnız Gözlerin İçin
Yalnız Gözlerin İçinFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2015978 okunma
611 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yemin tüm bitirmeme çabalarıma rağmen, kendime günlük okuma limiti koymama rağmen yine de bitti… Bitti ama ağzımda harika bir tat, yüzümde bir gülümseme bırakarak bitti. Karahan Afrika’da yaşadığı olaylar sebebiyle granitten bir kalbe, gülmeyi bilmeyen bir yüze sahip esmer, uzun boylu, kara kaş kara göz bir FMArsal yakışıklısı… Tuğçe zengin bir
Yemin
YeminFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2017938 okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
Şiddetli bir çocukluk geçirmiş Bianca, artık 23 yaşına gelmiş bir kabin görevlisidir. En yakın arkadaşı Stephan bir homoseksüeldir ve Bianca'nın sahip olduğu tek ailedir. James ise yaşı belirsiz oteller sahibi milyarder çocuğumuz... O da ailesini 13 yaşında trafik kazasında kaybetmiş. Adam tam bir BDSM'ci. Bunun neden kaynaklandığını da ailesinin
Uçuşta
UçuştaR. K. Lilley · Aspendos Yayıncılık · 2014429 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın zekasını ve kalemini konuşturduğu kitabı Sahil Yolu en sevdiğim polisiye romanlar arasında üst sıralarda. Bir kaç karakterin ağzıyla anlatılan kitap, apaçık ortada gezdiği halde, katili bulma çabanızı boşa çıkabilir ki benim öyle oldu...
Sahil Yolu
Sahil YoluJames Patterson · Goa Basım Yayın · 200781 okunma
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
624 syf.
10/10 puan verdi
Okulda gördüğünüz o sıkıcı tarihi unutun. Beyazıt Akman, dünyanın kaderini değiştiren, bir çağı kapatıp yeni bir çağ başlatan İstanbul'un Fethi üzerine öyle bir roman yazmış ki, kitabı elinize aldığınız andan itibaren büyüsüne kapılıyorsunuz ve bir an olsun yanınızdan ayırmak, elinizden düşürmek istemiyorsunuz. Beyazıt Akman, master ve doktora yaptığı Amerika'ya doğru yola çıktığında aklında böyle bir proje olduğunu ama imkanların el vermediğini söylüyor TRT'de katıldığı bir programda. Amerika'daki devasa kütüphanelerin büyük katkısı olduğunu da ekliyor. 5 yılını harcamış bu kitapı oluşturabilmek için. Yüzlerce kaynak, sürüyle eser eşlik etmiş ona bu süreçte. Dünyanın İlk Günü, inanılmaz bir roman. Hani tarih üzerine bir kitap okuyacaksın ve böyle seveceksin deseler dalga geçerdim herhalde. Ancak Beyazıt Akman öyle bir hale getirmiş ki o tarihi, öyle güzel anlatmış ki o zamanları, o saldırıyı, o gelişimi, elinizden bırakmakta güçlük çekiyorsunuz. Sürekli okumak istiyorsunuz. Eğer bir "mutlaka okunması gereken kitaplar" listesi varsa, kanımca bu kitap kendine en tepelerde yer alır. Türü sevin veya sevmeyin, tarihe ilgi duyun veya duymayın hiç farketmez. Yaşadığımız topraklarda inanılmaz emeği geçen, ama nasıl oluyorsa üzerine doğru düzgün bir film çekilemeyen (Sene 2012 oldu, ancak bir Fetih 1453 gördük işte o da idare eder kıvamdaydı) Fatih Sultan Mehmet'i bir de Akman'ın kaleminden dinleyin.
Dünyanın İlk Günü
Dünyanın İlk GünüBeyazıt Akman · Epsilon Yayınları · 20183,320 okunma
Reklam
Herkes yılbaşı planlarına başlamış, bir de utanmadan "sen ne yapacaksın yılbaşında, planın vardır herhalde" diyor. Bizim gibi insanların planı olmaz, arkadaşlarla toplanıp bir mekana gitmek gibi huyumuz yoktur. Sevmediğimizden yahut gidemediğimizden değil, birlikte gidebilecek kimsemizin olmamasından.. Öyle gece yarısına kadar dışarıda takılıp geri sayım yapmayız, televizyonun başında bekler televizyon programların geri sayımını izleriz. Hatta bazen yatar pozisyonda telefonun saatiyle bile yıl başına girer, 'aaa 3 dakika olmuş yeni yıla gireli' bile deriz. Çoğumuz bilgisayar başında girer aslında. Tüm her şeyden uzaklaşıp stres atmak, kafa dağıtmak için. Hiçte öyle eğlenceli müzikler dinlemeyiz o an, yeni yılımızı kutlayan da olmaz. 3,5 sekme olur tıklar dururuz. Bazen de içeriden 'hadi yat geç oldu' seslerini duyuyor gibi oluruz. Bizim için yeni yıl, yarının tatil olmasından ibarettir. Bir yere tarih atarken, yanlışlıkla geçen yılın tarihini yazınca bile anlayabiliyor insan, bazı şeylerin ne kadar basit ve eğlencesiz olduğunu.
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
40 Yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.