Yeni okur,
Okur,
Sıkı okur var da;
Bunların yanında,
Kendine kendince elit paye veren okur,
Pofuduk kuyruklu popüler tavşan okur🐇
Takip istifçisi sincap okur🐿
Okumak da neymiş bas iletiyi, fotoyu okur,
Yandan insta aforitik okur,
Allemalığımı ellemeyin ha okur,
Ver mehteri, sanal vaazı okur,
Duyarsız duyarlı okur,
Herkesi dehleyen dört nala okur🐎
Etiketleri de olsa keşkilem.
Keza önce devlet başkanı kendi sarayından, sonra da başbakan kendi saraycığından, arkada göndere çekilmiş ulusal bayrak görünürken, benzer terimlerle, nokta virgül farkıyla, görüşlerini belirttiler.
Kitleyi çalkalandırmak isteyen bir kimsenin argümanlarını mantıklı temellere oturtması lazım değildir; bunun yerine en güçlü renkleri kullanması, abartması ve aynı şeyi üst üste tekrar etmesi yeterli olacaktır.
Sekiz metrelik muazzam toplar surlarını deldi ve Türk donanmasının daha önce hiç görülmemiş yolculuğu nihai yıkımda belirleyici oldu. Türk gemileri, suyun altına gerilmiş olan ve kendisine geçiş imkânı vermeyen zincirleri aşmayı bir türlü başaramamıştır. Ta ki Sultan Mehmet o hiç duyulmadık emrini verene dek: gemilerin karadan yüzdürülmesini emretti. Tekerlekli platformların üzerine yerleştirilen ve bir sürü öküz tarafından çekilen gemiler gecenin sessizliğinde, çıkmaları bir dert inmeleri bir dert derken, Boğaziçi'ni Altın Boynuz’dan ayıran tepenin üzerinden aşağı süzüldüler.
...
Ne hatır biliyorsunuz, ne gönül! Ne insanlık biliyorsunuz, ne kardeşlik! Ne büyük biliyorsunuz, ne küçük! Ne ağa biliyorsunuz, ne de bey! Ne Allah biliyorsunuz, ne Peygamber! Ne candarma biliyorsunuz, ne de hükümet...
Çok canım sıkkın; dünyadan bezmiş durumdayım. Şahsi hayatıma dair berbat bir dönem geçiriyor ve geleceğe dair umudumu kaybediyorum. Maneviyatım bozuk, sinirlerim yıpranmış halde.
Buna rağmen ne olursa olsun, ‘halen kitap okuyabiliyorsam beni öldürememişler demektir’ diye düşünüyorum. Okumak, bir direnişe dönüşüyor benim için. Okudum ve
Türkiye'de fikir hayatı kilitlendi.
• Yerli-milli sağ: Tarih, ver mehteri, beka, vatan, bayrak...
• Sol-liberaller: Lbgt,feminizm, sokak hayvanları, otoriterlik, kolektivizm, popülizmi, sarıp duruyor.
Ezberler, sloganlar, refleks ortaya çıkınca düşünce kılıcını toprağa gömer!
Ercan Yıldırım