Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşenur

Ayşenur
@verda_azra
Ümitle açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır. Amos Bronson Alcott
546 okur puanı
Ekim 2016 tarihinde katıldı
142 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bourdieu bu kitabında bilimin bile sorgulanması ve sosyolojisinin yapılması gerektiğini savunur. Bilimin kendisini yüceltmek ona en büyük zararı verir aslında. Bana göre bayağı ağır yazılmış bu kitabın en anlaşılır kısmı takdim bölümüydü. Takdim kısmında Batıda ve ülkemizde varolan bilim sosyolojisi anlayışına bir eleştiri vardır. Türkiye'de ampirik çalışma karşıtı bir algı olduğundan saha çalışmaları ikinci plana atılmaktadır. Topluma inmeden sadece teoriler üzerinden toplumsal yapıyı anlamaya çalışmak sosyolojinin en büyük problemlerindendir. Zaten birçok sosyoloji öğrencisi de bu durumdan şikayetçidir aslında. Ve yine sosyologların önemli olan sorunları, konuları çalışmak yerine popüler olan konulara yönelmelerini eleştirir. Medya ve iktidar sahte problemler oluşturarak gerçek sorunların üzerini örter. Sosyologlar bu duruma aldanmamalıdır. Bourdieu, iktidarın her alanda hegemonyasını gösterdiğini belirtir. Bilim gibi rasyonel bir yapıda da göstermektedir. İktidar ve otorite üzerinden ilerleyen bir alan vardır. Hiçbir alan tesadüfen bir konuya değinmez, o alandaki iktidarın yönlendirmesi konuları belirler. Bilim iktidar ile iyi ilişkiler kurabilir ancak onun güdümüne girerse itibarını kaybeder. Günümüz problemlerine değinen Bourdieu, bir sosyoloğun nelere dikkat etmesi gerektiğini eleştirel bir dille anlatmış. Kitapta sanırım çeviriden kaynaklanan çok uzun cümleler var. Bu da konuyu anlamayı güçleştiriyor. Özellikle Sosyoloji öğrencilerine ve sosyolojiye ilgi duyanlara tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Bilimin Toplumsal Kullanımları
Bilimin Toplumsal KullanımlarıPierre Bourdieu · Heretik Yayıncılık · 201337 okunma
Reklam
223 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Basımı 1927, Türkçe'ye çevirim yılı 2004 olan Agatha Christie'nin en çok okunan kitaplarından biridir Büyük Dörtler. Christie'nin diğer kitaplarından biraz farklı, ama her zaman ki gibi son sayfasına kadar merakla ve heyecanla okuyabileceğiniz harika bir polisiye. Agatha Christie kitaplarını zaten çok severek okuyorum hele birde içinde Hercule Poirot olunca tadından geçilmiyor. Roman, dahi dedektifimiz Hercule Poirot'un kapısına üstü başı toz içinde gelen bir adamın aniden bayılmasıyla başlar. O sırada evde Poirot'un yakın arkadaşı Hastings de bulunmaktadır. Kağıt parçasında defalarca karanlanmış dört rakamında ki gizem ve gelişen olaylar dahi dedektifimiz ve arkadaşını olayların içine dahil eder. Poirot dünyanın süper güçlerine karşı bir mücadeleye girer. Dünyayı ele geçirmeye çalışan alanında uzman dört kişi ve küçük gri hücrelerini çalıştıran Hercule Poirot.... Agatha Christie bu romanında okuycular ile tahmin yürütme oyunu oynamaktadır adeta. Romanında sık sık yer verdiği akıl oyunları sayesinde okuyucuyu her seferinde grup üyelerini tahmin etmeye yöneltmiştir. Agatha Christie'nin çok kaliteli bir polisiye yazarı olduğunun kanıtı olan bu eseri kesinlikle tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Büyük Dörtler
Büyük DörtlerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20191,575 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Her kitabı ayrı bir heyecan, ayrı bir gizem... Yine bu romanı okurken de Agatha Christie'nin hayal dünyasına, dehasına,gizemine hayran kalmamak elde değil. Zaten içinde Hercule Poirot varsa tadından yenmez. Küçük gri hücrelerini çalıştıran ufak tefek dedektifimiz yine iş başında. Bu kitap sanki diğerlerine göre biraz daha farklı gibi. Ortada bir ceset yok ama cinayet var. İlginç bir yaşantısı olan bir kız ve karmakarışık olaylar. Kitabın sonuna kadar böyle mi olmuştur yok şöyle de olmuş olabilir diye kafa yormaktan eserin nasıl bittiğini anlayamıyor insan. Agatha Christie biraz gelenekçi bir yazar. Romanlarında modern dönemle gelen bazı yenilikleri çok ciddi bir şekilde eleştirir. Bu eserinde bu eleştirilere daha çok yer vermiş. Gençlerin giyiminden ve ahlaki olarak yozlaşmasından duyduğu rahatsızlığı kitabın bir çok yerinde işlemiş. . Harika bir polisiye romanı. Tavsiye eder keyifli okumalar dilerim...
Üçüncü Kız
Üçüncü KızAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20201,132 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir dönem halk arasında kullanılan bacı ve bayan kavramlarının evrimsel sürecine değiniyor kitabında Cihan Aktaş. “Bacı”nın, Anadolu insanı için sosyal hayatta akraba veya akrabalık dışı kadın ve erkek ilişkilerinin sıcak, masum ve güvenilir yönünü temsil ettiğini belirten Aktaş, “bayan”ın ise dinî kaygıları zayıf olan, erkeklerle rahatça ilişki kurabilen ve sosyal hayatta “bacı”nın karşılaşmaktan kaçındığı durumlarla ilgili endişeleri olmayan modern bir kadının tasviri olduğunu ifade ediyor. Başörtüsü yasağını tartışan televizyon programlarında neden başörtülü kadınların olmadığını eleştiriyor. Başörtülü kadınların kamusal alanda ki durumunun geçmişini ve günümüze kadar gelinen süreçte ki yaşanılan değişimleri anlatıyor. Ben kitabı okurken çok sıkıldım. Bir çok konuda yazara katılmıyorum. Bu alanda pek faydalı bir eser olduğunu da düşünmüyorum. Başörtülü kadınların yaşadığı sorunları dile getirmekten daha çok şekilcilik yapmış bence. Bacı ve bayan kavramlarını açıklaması kalıp yargılı düşünme gibi geldi bana. Keşke başörtülü kadınların sıkıntılarını daha iyi dile getirseymiş.
Bacıdan Bayana
Bacıdan BayanaCihan Aktaş · İz Yayıncılık · 201465 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Polisiye edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Agatha Christie'nin yine muhteşem romanı Mavi trenin esrarı... Christie bu kitabı yazarken ilk eşinden ayrılmak üzere ve morali bozuk bir haldeymiş. Maddi yönden sıkıntı da olduğu için kitabı bir an önce yazmak ister. Kendisi bu kitabı amatörlükten profesyonelliğe geçiş dönemim diye niteler. Yazma hevesini büyük ölçüde kaybetmesi romanın ilk sayfalarına yansımış sanki. Ama ilerleyen sayfalarda diğer eserlerinde ki lezzeti bulabilirsiniz. Yazar trenleri hep gizemli bulmuş anlaşılan. Zira trende geçen birçok romanı var. Kitabın konusu kısaca; Zengin bir işadamının kızı trende ölür ve mücevherleri çalınır. Çok fazla şüpheli yoktur ama yine de karışıktır olaylar. Hercule Poirot',un dehasına hayran kalacağınız sonuna kadar merakla okuyacağınız şahane bir eser. Polisiye seviyorsanız kesinlikle listenize ekleyin. Keyifli okumalar...
Mavi Trenin Esrarı
Mavi Trenin EsrarıAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,596 okunma
Reklam
184 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kadınlık mı Annelik mi, Fransız yazar Elisabedh Badınter'in tüm dünyada yankı uyandıran ve birçok eleştiriye maruz kalan kitabıdır. Yazara göre annelik kadınlığın bittiği noktadır. Her kültürün ve her dönemin ideal bir annelik dönemi vardır. Kadınlar bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu modelden etkilenirler. Yazar günümüz annelik modelinin önceki dönemlere göre daha zor olduğunu vurguluyor. " Annelik görevleri artık sadece bedensel ve duygusal bakımla sınırlı değildir, aynı zamanda çocuğun psikolojik, sosyal ve entelektüel gelişimine de dikkat edilmesini gerektirmektedir. Annelik bugün, geçmişin aksine, tam mesaili bir çalışma demektir" ( sayfa 119 ) Annelik içgüdüsünün şüpheli varlığından söz ediyor. Çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara nedeni sorulurken çocuk sahibi olmak isteyenlere niçin sebep sorulmaz diye serzenişte bulunuyor. Ve çoğu kadının bilinçsizce sadece öyle gerektiğini düşündükleri için çocuk sahibi olduklarını savunur. Badinter'in argümanları gerçekten kolayca kabul edilir türden değil ve bana göre savunduğu tezi çokta iyi açıklayamamış. Çok fazla alıntı yapmış. Bir öneri sunmamış. 1960'lardan günümüze annelik ve kadınlık konusunun nasıl bir değişikliğe uğradığını merak edenler için tavsiye edebileceğim bir kitap. İyi okumalar....
Kadınlık mı Annelik mi
Kadınlık mı Annelik miElisabeth Badinter · İletişim Yayınları · 202079 okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap toplumsal cinsiyet kavramını ve olgusunu çeşitli disiplinlerin ilişkisi ve etkileşimi üzerinden açıklıyor. Toplumsal cinsiyetin çeşitli disiplinleri nasıl etkilediğini ve bu durumun da toplumu nasıl etkilediğini açıklamış. Her bölüm farklı bir akademisyen tarafından yazılmış. Bazı konular çok havada kalmış geldi bana. Açıklamalar yeterli olmamış. Kitapta genel olarak tarih, edebiyat, siyaset, hukuk ve ekonomi alanlarında erkeklerin etkin olduğunu bunların yanı sıra bu disiplinlerin koşullarını ve kurallarını erkeklerin belirlediğini ve kadının da bu durumdan dolayı ikincil konumda olduğunu anlatıyor. Yani bir kadının Shakespeare'ın çağında Shakespeare'ın oyunlarını yazmış olabilmesi her yönüyle ve tümüyle olanaksızdı. İyi okumalar...
Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları
Toplumsal Cinsiyet TartışmalarıKolektif · Dipnot Yayınları · 201645 okunma
175 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Polisiye roman okumayı sevenler için büyük bir hazinedir Agatha Christie... Yıllar önce okuduğunuz ama ayrıntılarını hatırlayamadığınız bir Agatha Christie kitabını yeniden okumak bile büyük keyif verir. Yine mükemmel bir kurgu ve yine her sayfasını heyecanla, merakla okuyacağınız bir polisiye, Noel'de cinayet... Biraz spoiler içerebilir Simeon Lee heyecanı, sürprizi seven garip bir kişiliğe sahip ihtiyardır. Aile bağlarına önem verdiği için o yıl Noel gecesini ailesiyle birlikte geçirmek ister ve tüm çocuklarını konağa çağırır. Ama o gece bir ses ve çığlık duyulur ve bir cinayet işlenir. Biraz karışık olan bu cinayeti dahi dedektifimiz Hercule Poirot çözer. Agatha Christie romanların da bir cinayet kurgusundan daha fazlasını bulacaksınız. Tavsiye eder keyifli okumalar dilerim....
Noel'de Cinayet
Noel'de CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20184,002 okunma
204 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Her bölümde farklı bir feminist yazarın yazısının bulunduğu kitabın ilk bölümünde İslâmî Feminizm nedir? sorusuna cevap veriliyor. Feminizm ve İslam sözcüklerinin bir araya gelmesinin sebebini açıklıyor. Musevilikte kadını o kadar sık tartışmıyoruz, Hristiyanlıkta kadın meselesinden bahsedildiğini görmüyoruz. Ama İslâm'da kadın konusu sürekli bir tartışma konusu olmuştur diye geçiyor kitapta. Feminist aydınların büyük çoğunluğu Kur'an'ın eşitlikçi mesajını açığa çıkarmakla uğraşıyorlar ve başarılı oluyorlar. Bu akademisyenlere göre İslam hukukuna adapte edilen cinsiyet eşitsizliğinin sebebi, ilk Müslüman toplumlarda kültürel normlara dayanır. İslam'ın idealleri özgürlüğe, adalete ve eşitliğe teşvik ederken Müslüman toplumların normları ve İslam hukukunun oluşturulduğu yıllardaki toplumsal yapılar bu ideallerin gerçekleşmesini engellemiştir. Feminist teriminin batı da ortaya çıkmış olmasının onu Batılı yapmayacağını belirli coğrafi konumlarda doğup yerel ifadelerle tabir edildiğini ifade ediyor. Kitapta birçok Müslüman ülkeden örnekler veriliyor ve Kur'an'ın ataerkil toplumu reddettiğini açıklıyor. Önyargılı olmadan okunması gereken kitaplardan biri. İyi okumalar...
İslami Feminizmler
İslami FeminizmlerZahra Ali · İletişim Yayıncılık · 201472 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Hayatta kalmak, yaşayabilmek için eşini öldürmekten hüküm giymiş iki kadın, namusunu (!) korumak için eşlerini öldürmüş üç adam, kızı öldürülmüş bir baba ve kardeşini kaybetmiş bir ablayla röportaj yapıyor Burçe Bahadır. Karsını öldüren adamları bulup onlara bir zamanlar sevdikleri, aynı evi aynı sofrayı paylaştıkları eşlerini neden öldürdüklerini, bu noktaya nasıl geldiklerini sormak istiyor yazar. Aslında kadın cinayetlerini konu alan bir belgesel çekmek istiyor. Binbir zorlukla girdiği cezaevinde yaptığı röportajları sonra kitap haline getiriyor. Medyadan sadece bir parçasını duyduğumuz, ah vah deyip hayıflandığımız belki de hak etmiş ama diyerek ahkam kestiğimiz kadın cinayetlerini konu almış yazar. Kitabın fazla samimi bir anlatımı var. Bazı yerlerde olayları objektif değerlendirmek yerine tek taraflı kalmış. Vermek istediği mesaj önemli. Keşke insanlar bu durumları hiç yaşamasa. Tecavüz olmasa, kadın bedeni satılmasa keşke... Tüm canlıların güvende, huzur içinde yaşayacağı bir toplum olabilmemiz dileğiyle... İyi okumalar
Ölü Kadınlar Memleketi
Ölü Kadınlar MemleketiBurçe Bahadır · Ayizi Kitap · 2014200 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Lidya zamanı Halludas, 80'lerde Sadullah... Zamanlar ne kadar farklı olsa da bazı gerçekler hiç değişmiyor. İskender Pala bu kitabında Antik dönem ile 12 Eylül askeri darbe öncesinde yaşanan iki hikayeyi ayna simetrisi şeklinde kitaba yansıtmış. Birbirine yakın üç sanat tutkunu arkadaş ve güzel bir kız. Üçü de aynı kıza sevdalı. Gizli hesaplar ve kurbanlar... Kitap antik dönem hakkında, kültürel mirasımıza yönelik dikkate değer vurgular yapıyor. Yine yazarımız romanın içine birçok değerli bilgi katmış, bu da okuyucunun birçok konuda bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Sağcı, solcu, faşist, anarşist, sosyalist... Ne kadar kolay insanların arasına nifak tohumları atmak. Siyasi tartışmalar, bölünmeler yüzünden bu ülke ne kadar çok acı yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Bu kitap da buna da vurgu yapılmış. Hapishane 'de ki zamanları anlatan bölüm benim ilgimi çekti daha çok. İlk bölüm belki aşina olmadığım bir konu olduğu için biraz sıkıcı geldi ama sonra aktı gitti. Genel olarak sevdim kitabı. İskender Pala yine kalemini konuşturmuş ve önemli mesajlar vermiş. Tavsiye eder keyifli okumalar dilerim....
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,3bin okunma
406 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Edebiyat kitabımız da Feminizm terimini görünce merak edip Edebiyat hocamıza sormuştum Feminizmin ne olduğunu. Hocamız dalga geçerek bir-iki cümle söyleyip geçiştirmişti. Ben bilmediğim için sormuştum hocaya. Eminim ki hoca da bilmediğinden dalga geçmişti. Bu kitabı okurken o gün aklıma geldi. Belki tez konumla alakalı olmasa bu kitabı okumak
Feminist Teori
Feminist TeoriJosephine Donovan · İletişim Yayıncılık · 2015232 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Böyle bir kitaba nasıl bir inceleme yapılır? Zira konusu itibariyle ve içindeki psikolojik tahlillerle insanı derin düşüncelere sevk ediyor. Victor Hugo idama karşı kesin tavrını kitabın her bir sayfasında göstermiş. Okurken bir insanın suçu ne olursa olsun idam edilmeli mi? Ben o idam mahkumunun yerinde olsaydım neler hissederdim? Peki hadi o suçlu ya geri de kalan ailesine ne olacak? Onlar da sonuçta toplum tarafından damgalanacaklar.. gibi birçok soru geliyor insanın aklına. İdam mahkumu derin düşünceler içerisindeyken onun idamını izlemek için meydana toplanan yığınla meraklı insanları da çok iyi işlemiş kitabında. Kasap et derdinde koyun can derdinde misali mahkum canının derdindeyken, kalabalık etkileyici bir şov izlemenin peşinde. Tuhaf!!! Adalet kime göre ne şekilde işliyor? Mahkum olan herkes acaba gerçekten suçlu mu? Dışarda olanlar ne kadar suçsuz? Derin düşüncelere sevk eden bu kitabı tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Arada bir Agatha Christie okumak iyi geliyor. Hele içerisinde Hercule Poirot varsa tadından yenilmez :) Spoiler içerebilir Yine bir Agatha Christie klasiği. Ama bu kez cinayeti işleyeni kitabın ilk sayfalarında çözdüm. Kitapta üç cinayet vardır birbirleriyle bağlantılı. İlk iki cinayet yine klasik olarak bir davette işlenir. Ama işin garip tarafı ölen kişiler kimseye zararları olmayan ve çevrelerinde sevilen kişilerdir. Cinayetin işlenmesi için hiçbir sebep bulunamaz. Ama gri hücrelerini çalıştıran dahi dedektifimiz bu işi de halleder ve suçluyu bulur. Kitap akıcı ve heyecanlı gidiyor. Olaylar okuyucuyu sıkmadan ilerliyor. Hercule Poirot'nun ilk sayfalarda geri planda kalması pek hoşuma gitmese de sevdim kitabı. Tavsiye ederim.. keyifli okumalar
Üç Perdelik Cinayet
Üç Perdelik CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20211,208 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Üstün Dökmen hocanın samimi ve hoş birsözüyle ( kendisi eşinin sözünün önüne bir önsöz yazmanın haddi olmadığını onun için böyle bir başlık kullandığını belirtmiş) renk kattığı Toplumsal Cinsiyetin sosyal psikolojik açıdan işlendiği kaynak bir eser. 6 bölümden oluşan bu kitap da ilk başta toplumsal cinsiyetin ne olduğundan, toplumsal cinsiyet ile ilgili kuramlardan bahsediyor. Sonra toplumsal cinsiyet kalıp yargılarına değiniliyor. Gündelik hayatta, sosyal medyada cinsiyet ayrımcılığının nasıl yapıldığı ve cinsiyet rollerinin ne şekilde ele alındığından bahsediyor. Ve bu cinsiyet kalıp yargılarının bireyleri nasıl etkilediğini psikolojik tahlillerle ele almış. Bu kadar hassas ve hâlâ bir türlü anlaşılamayan ya da yanlış anlaşılan toplumsal cinsiyet konusunu sade, yalın bir şekilde işlemiş. Bence verimli bir kitap. Keyifli okumalar...
Toplumsal Cinsiyet
Toplumsal CinsiyetZehra Yaşın Dökmen · Remzi Kitabevi · 2019175 okunma
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.