Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Brontë kardeşler
Kadın olmanın,kadın olarak birşeyler üretmenin zor olduğu yıllarda dünyaya gelirler Bronte kardeşler.Anneleri çağın hastalığı verem nedeniyle hayatını kaybedince,babaları beş kız kardeşten dördünü yatılı bir okula verir.En büyük iki kız kardeş okulda vereme yakalanır.Evde bakıma alınmalarına rağmen hayatlarını kaybedince babaları Charlotte ve Emily'yi eve çağırır.Evin tek erkek evladı olan Branwell kardeşlerinin liderliğini üstlenir.Çünkü o sırada babaları vaaz hazırlama ve rahatça kitap okuyabilmek için odasına kapanmaktadır. Birbirlerinden habersiz ve gizli gizli yazdıkları şiirleri bir kitapta toplamak isterler.Yazarı kadın olan bir kitabın basımında çıkacak engelleri bildikleri için erkek ismi kullanma kararı alırlar.Fakat kitap başarılı olamaz ve ilk yılında yalnızca 2 adet satar.İstedikleri başarıya 1847 yılında ulaşan kardeşler aynı yıl erkek kardeşlerini de kaybederler.Bu hadiseden 1 yıl sonra Emily,çıplak ayakları ile yağmur altında yaptığı yürüyüşten sonra vereme yakalanır.Tedaviyi redderer.Belki de bilerek ve isteyerek ölüme teslim olur. Anne Bronte de Wildfell Konağı Kiracısı isimli kitabı 1848 yılında yayınlandıktan sonra ve Emily den yalnızca 5 ay sonra hayatını kaybeder.Tüm bu olaylardan sonra yalnız kalan Charlotte üretmeye,yazmaya devam eder.Ancak evlendikten kısa bir süre sonra hamile kalan Charlotte,çocuğunu kucağına alamadan hayata veda eder. Bu üç kız kardeşi,içlerinde bulundukları olumsuz koşullara rağmen yılmadan,usanmadan ürettikleri için seviyorum.Şimdiye kadar okumayan,okumaya tereddüt eden varsa salt bu çabaları için bile onlara şans vermeliler.
“Depresyon zengin hastalığı kızım! Bize gelmez. Biz kanser oluruz, verem oluruz, ülser oluruz. “
Reklam
Finlandiya bataklıklarla dolu bir ülke olduğundan sıtma ve verem hastalığı yaygındı. Halk sıtmadan şikâyetçiydi; ve­remden ise kırılmaktaydı neredeyse. Snelman bu mikroplar­la mücadele başlatmıştı. Bu mücadeleye şimdi de görünmez bozuk kişilik mikroplarıyla mücadele de eklenmişti. Snelman yine çözümü gösteren ilk kişi olmuştu: _ Şimdi bir de düşünce sıtması, irade veremi, ruh sıtması hastalıkları çıkmıştır karşımıza. Bu ruhsal bozukluk nerdeyse tüm ülke gençliğiniistila etmiştir. Gelecek yıllarda topluma yararlı işler yapmak üzere hayata atılacak olan gençlerimizin ruhsal hastalıklardan kırılmasına göz yumamayız. Mücadele etmek gerekmektedir.
Depresyon zengin hastalığı kızım! Bize gelmez. Biz kanser oluruz, verem oluruz, ülser oluruz...
Sayfa 96
Haydi prangaların pek de öyle ağır bir yük olmadığını varsayalım. Pranganın ağırlığı sekizle on iki funt arasıdır. Sağlam bir adam için on funtluk bir ağırlık taşımak o kadar da önemli değildir. Ama işittiğime göre, birkaç yıl pranga taşıyanların ayakları kurumaya başlarmış. Bunun ne ölçüde doğru olduğunu bilmem, ama bir miktar gerçeklik payı
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
#osamudazai #batangüneş #japonedebiyatı Soylu bir aile Anne, Naoji, Kazuko. Fakat yaşananlar tüm mal varlıklarının yokolmasına sebep olarak küçük bir dağ evinde yaşamalarına sebep oluyor. Anne verem hastası ama sonuna kadar asil, abi intihara meyilli narkotik bir yalnız, kız abisinin uyuşturucu borçları yüzünden yaşadığı sıkıntılarla çocuğunu doğarken kaybetmiş ve eşinden boşanmış bir kayıp... Batan Güneş Osamu Dazai'nin ölmeden önce yazıp bitirdiği son roman, daha sonra bir baraja atlayarak intihar etmiş. Bu kitapta Osamu Dazai özelikle üç ana karakterle kendi benliğinin parcalanışını ayrıştırmış gibi... Anne kadar asil ama onun kadar hasta (ki son dönemlerinde verem hastalığı hızla nüksetmiş bir yazar) Kız kardeşi kadar verici ve çoğu zaman karşısındaki insanlara hayır diyemeyecek kadar naif bir yardım sever, ve Kendisi Naoji kadar depresif, hayatta anlam bulma kaygıları yaşayan ve bulduğu anlamların hep içinin boş olduğunu savunan kaybolmuş bir yaratık. Batan Güneşi okumadan önce mutlaka #insanlığımıyitirirken okunmalı diye düşünüyorum. Hem Osamu'nun bir otobiyografisi olduğu hem de bu trajik #otobiyografik romanını daha iyi sindirebilmek için #iyikikitaplarvar
Batan Güneş
Batan GüneşOsamu Dazai · Olvido · 20162,615 okunma
Reklam
”Elif Dedim Türküsü’nün Hikayesi..” Genç bir adam Elif isminde bir kızı sever. Elif de ona sevdalanır. Fakat genç adam o eski zamanların ince hastalığı olan Verem e yakalanmıştır. Elif'in ailesi, bu durumu görür ve kızını onunla evlendirmek istemez. " Git tedavini ol gel öyle Elif i al " derler. Bunun üzerine genç adam çok sevdiği Elif inin aşkı için hastaneye yatar. O dönem şartlarında iyileşmesi imkansızdır. Öleceğini bile bile genç adam tedaviye devam ettiği için Elif'e bir haber gönderir.. "Ölüm, ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım" der. ( Aslında bu söz Türkü içerisinde de mevcuttur.) Elif ten cevap gelmez. Fakat zaman ilerledikçe genç adamın hastalığı artar. Genç adam hastanede yattığı sürede sadece Elif' ten haber almak bir de içindeki yangını söndürmek için ( yaşamının kaynağı olan ) yanlız su içmek ister. Yemekten kesilir. Ancak kızın ailesi bir kez bile görmesi için Elif'i onun yanına yollamaz. Hastalığının arttığını, tabutunun bile hazır olduğunu Elif'ine türkü içinde ağıt halinde yazan genç adam, hastanede yattığı sürede bu türkünün sözlerini yazıp şapkasının içine saklar. İyileşemez ve çok sevdiği Elif ini göremeden ölür. Cenazesi köyüne getirilir. Şapkasının içerisinden yazdığı sözler bulunur ve ailesi tarafından bestelenmesi istenir. . ~ Elif Dedim Türküsü
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pijamalılar
Toplumsal yergi türüne örnek olabilecek bu kitap, Rıfat Ilgaz'ın verem hastalığı sebebiyle yakından tanıma imkanı bulduğu hastanelerde geçiyor ve bu vesileyle sağlık sisteminin eleştirisini yapıyor yazar. 38 derece ateşle 42 gun boyunca röntgen için ordan oraya sürüklenen hasta mı ararsınız, hastanede yatak bulabilmek için araya tanıdık birilerini sokmaya çalışanı mı yoksa yemeklerden şikayet ettiler diye hastaneden taburcu edileni mi...hepsi ziyadesiyle mevcut.Ancak kitap kapağından tahmin edileceği gibi bu durumları ajitasyon yoluyla degil de kara mizah yaparak vermeyi tercih etmiş. Hababam Sınıfı'nda nasıl İnek Şaban, Güdük Necmi gibi isimler kullandiysa bu romanda Musluk Nuri, Nalbant Şevket, Kekeme Kemal gibi kahraman isimleri seçmiş.Başlangıçta "Bizim Koğuş" ismiyle yayımlanan kitap 70 li yıllarda Pijamalilar ismiyle yayımlanmaya başlamış. "Bu aralar kafamı toplayamıyorum, hangi kitabı elime alsam süründürüyorum." diyen olursa hemen okumaya başlasın, oldukça akıcı.Keyifli okumalar dilerim
Pijamalılar
PijamalılarRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017420 okunma
Mihail'i her yönden değişmiş buluyorum. Önce hasta, öksürüyor, nöbet geliyor, geceleri terliyor. Verem olmuş ve bundan haberi var. Bu hastalığı burada, Mısır' da sırf ahmaklık yüzünden, yani çok para kazanmak için fazla çalışmaktan ötürü kapmış. Gece otel kapıcılığından az para kazanmiyor. Gündüzleri de hiçbir iş görmeyerek uyuyacak, dinlenecek yerde, çevirmenlik yapıyor. Yirmi dört saatte bir iki saat ya uyur ya uyumaz. Sabah akşam turistlerle birlikte taban teptigini görürüm. Geceleri, görev başında yorgunluktan bitkin düşüyor.
545 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.